Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Hamza Nuh Özer

Hamza Nuh ÖzerZemheri Kadınları yazarı
Yazar
8.9/10
19 Kişi
43
Okunma
1
Beğeni
894
Görüntülenme

Hamza Nuh Özer Gönderileri

Hamza Nuh Özer kitaplarını, Hamza Nuh Özer sözleri ve alıntılarını, Hamza Nuh Özer yazarlarını, Hamza Nuh Özer yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Bir yazar , düşme korkusunun insanın en kadim korkularından biri olduğundan bahseder. Ruhlarımıza işlenmiş bu korku. Bu yüzden hiç düşmemiş insanlar bile korkuyla irkilirlermiş, rüyalarında düştüklerini görerek. Ama kimse düştüğünü görmezmiş. Bunun sebebi; bin yıllar boyunca vahşetten korunmak için ağaç tepelerinde yatan avcı, toplayıcı atalarımızın korkusunun ırsi yolla aktarımı. Düştüğümüzü görmeme nedenini ise, düşenlerin ölmesiyle bu ırsi özelliğin aktarılamaması."
Sayfa 139 - HayykitapKitabı okudu
"Bir kez daha insanların niyetlere değil amellere baktıklarını idrak ediyorum. Kimse içinize sıvanmış pislikten haberdar değil. Ne gösterdiğinizle ilgileniyorlar daha çok."
Sayfa 114 - HayykitapKitabı okudu
Reklam
"Yaşamın ne getireceği bilinemez kalıbı karşımıza çok yerde çıkar. Ancak yaşantıları acımasızca eleştirmeye devam ederiz. Seçimler kişilikleri şekillendirir görüntüsü aldatıcıdır. Seçenekleri kim sunar buna bakmak gerekir. İrade ve planlar bundan sonra safsatadan ibarettir. İnsan, seçimler zannedilen bir yaşam döngüsündedir. İyilik ve kötülük her an başka zarflar içinde sunulur. Sebepler ve bahaneler, kötülüğü sindirilebilir bir lokma haline dönüştürebilir."
Sayfa 104 - HayykitapKitabı okudu
152 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
26 saatte okudu
"Bu roman , yaşanmış bir olaydan yola çıkılarak kurgulanmıştır." Hikaye bir köy öğretmeni tarafından anlatılıyor. Öyle bir köy ki, hani Evliya Çelebi'nin anlattığı gibi, damdan dama atlarken havada donan kedinin olduğu yer misali soğuk ve metrelerce kar altında kalan bir köy. Nüfusun çoğu kadınlar, yaşlılar ve çocuklardan oluşan , erkeklerin çoğu askere gidip de dönmemiş bir köy. Öğretmen Muzaffer köye yeni atanır ve zaten köye gelmesi bile ulaşım ve hava şartları dolayısıyla çok zor olmuştur. Gelir gelmez ise kendini gizemli kadın ölümlerinin ortasında bulur. Köyün birkaç yaşlısı ve tabiri caizse köyün en bilgesi sayılan bir kadınla birlikte bu kadın ölümlerinin peşine düşer. Tabi çok cesur olduğu söylenemez. Kaçmak ile gitmek arasında bir ikilemdedir. Yazarın tasvirlerini o kadar beğendim ki sanki okurken o soğuğu iliklerimde hissettim. Köy gözlerimin önünde canlandı. Hele ki baş kahramanımız Muzaffer öğretmenin çalışacağı okulu tasvir ederken derinden etkilendim. Ben de bir öğretmen olduğumdan mı bilemiyorum, hiç öyle bir köyde çalışmadım. Ama bizim ülkemizin resmen göz ardı edilen gerçeklerinden birini yansıtmış yazar. İmkansızlıklar içinde okumaya çalışan çocuklar ... Ve zorun zoru şartlarda yaşayan insanlar... İşin tuhafı artık durumunu kanıksamış hayatlar... Açıkçası kitabı bu kadar güzel bulacağımı tahmin etmiyordum. Biraz polisiye tadında, korku ve gerilim, heyecan ve merak iç içe . Böyle sürükleyici, merak içinde bırakan, sonunu bir an önce görmek için sabırsızlandığınız kitapları tercih ediyorsanız , bu kitap tam sizlik demektir.
Zemheri Kadınları
Zemheri KadınlarıHamza Nuh Özer · Hayy Kitap · 202043 okunma
"Eğitim sistemi tatiller arasına kuruludur zaten. Öğretim sistemine çevirip; bütün hayata, gerekliliklerle beraber yayamadığımız sistem. Anlamsız bir bilgi yığını; herkes için cebir, herkes için edebiyat var. Doktora edebiyat, çobana cebir öğretiyoruz. Aslında bir şey bilmeyen bir mezun yığını üretiyoruz."
Sayfa 67 - HayykitapKitabı okudu
"Ölümden daha korkutucu olan şey , olsa olsa ölümü meydana getiren olaydır. Kalbin durmasıyla olduğun yere yığılmakla, yanarak ölmek arasında fark vardır. Sonuç ve sebep bağımsızdır bu konuda. Ölene kadar bir süreç vardır sonrasını bilmesek de. Hatta ölümün biçimi ölen için bir şey ifade etmese de kalanlara acı vermeye devam eder. İnsanlar bu sebeple ölüm biçimlerini ayırırlar. Herkes ölümün kaçınılmazlığını kabul eder, korkar, ölümden sonra ne olacağına dair inanç farklılıkları yine önemsizdir. "
Sayfa 61 - HayykitapKitabı okudu
Reklam
"Ama devlete asker lazım, yolları yapacak adam lazım. Vergi lazım. Bu sebeple umutların beslenmesi lazım. Bana göre ise bir tek şeyi öğrenseler yeterli, nerdeyse tamamı köhneleşmiş bu yerde. Dünyayı görsünler. Neyi yaşadıklarını bilsinler, neyi yaşayamayacaklarını. Neden çoban ve çiftçi olmaları gerektiğini. Sadece birkaçı köyden çıkabilecek zaten, köyden çıkmakla çıkmamak arasında bir fark olmadığını görsünler. Okumak bile sadece işlerini zorlaştıracak . Bir süre umutsuzca çırpınacak zeki olanları. Sonra mutsuz çobanlar olacaklar. İşte okumak bunu değiştirecek onlar için, mutlu ve mutsuz çobanlar. Taş devrinden maden devirlerine geçemeyecekler. "
Sayfa 42 - HayykitapKitabı okudu
"Burada ise üç beş kalem , bir kara tahta ve birkaç kutu tebeşir. Kitap dediklerinin ne olduğuna bile bakmıyorum. Ciltleri antika gibi kurumuş, yaprakları kabarmış ve sararmış. Devrimden önce kalmış el yazmaları bile çıkabilir aralarından. Değerlerini alfabe değişimiyle yitirmiş."
Sayfa 41 - HayykitapKitabı okudu
"Ağacın en ucundaki tohum; güneş görebileceği , gübreleneceği ve su bulabileceği toprağa düşecek , dalların gölgesinden kurtulacak önce. Keçiye yem olmayacak , soğuk yakmayacak, güneş kavurmayacak. Erken zamanda kafası kesilmeyecek."
Sayfa 41 - HayykitapKitabı okudu
"Her çocuk büyük adam olarak yetiştirilir. Devlet başkanı olarak.baslar eğitimine. Zaman ilerledikçe rütbeler küçülür. Yükseköğrenim olanağı ortaya çıkmışsa , kaymakamdır, validir. Sonlara doğru, mühendis veya doktor, aslında şanslı olanlar meslek okullarına kapağı atanlardır. Ben sadece okuma yazma öğrenmiş çiftçiler görüyorum bu köyün geleceğinde ; hatta tüm köylerin geleceğinde, o anda dikkatimi çeken eski püskü okuma fişlerine bakarken. "
Sayfa 41 - HayykitapKitabı okudu
Reklam
"İnsan yapısı herhangi bir şey doğanın hırpalamasına dayanamaz. Eninde sonunda doğa kazanır. Gerekli olan şey sadece zamandır. Doğanın ise hiçbir acelesi yoktur."
Sayfa 22 - hayykitapKitabı okudu
"İnsanoğlu böyle işte ; geçmişi ve geleceği yok, şu andaki derdi her zaman en büyük dert."
Sayfa 14 - HayykitapKitabı okudu
152 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Herkese mutlu akşamlar. Sizlere severek okuduğum bir kitap ile geldim. Kitabımız gerçek bir hikayeden yola çıkılarak kurgulanmış. Betimlemeler çoğunlukta ama bunların her biri harika detaylardı. Normalde pek sevmem ama bu hikayeye o kadar çok yakışmış ki ve tekrara düşülmeden ince ince işlenmiş. O atmosferi okurken hissettiriyor. Muzaffer bir öğrenmendir. Çetin bir kış mevsiminin yaşandığı bir ayda atandığı okula gidebilmek için yola çıkar. Ama bu yolculuk hiç de kolay bir yolculuk değildir. Onu götüren jip bile tam noktaya gidemez. O noktada normalde onu köyün ileri gelmelerinin karşılaması gerekirken gelen sadece bir çocuktur. Çünkü köyde bir cenaze vardır. Gelmesi bile zorken öğretmen bey burda yaşamanın zorluğunu gelir gelmez anlar. Canice parçalanan bir kadın ve bunun da aç kurtlar tarafından yapıldığını düşünen köy halkı. Araştırmak ise köyde her türlü görevi üstlenen ve bilgisi olan ebe Hafize ile köy erkeklerine düşer. Arkadan bir cenaze daha gerçekleşirken. Derken bir tane daha gelmek üzereyken kadın son anda kurtulur. Bunun arkasında olan işi caniyi ve canileri yakalamak için jandarmaların gelmesi gerekmektedir. Ama bu o kadar da kolay değildir. Muzaffer tercihini kalmaktan mı? Yoksa gitmemekten yana mı? Kullanacak. Köyde olan cenazelerin sebebi ne? Okuduğunuzda hele ki kitabın sonuna geldiğiniz zaman #zemherikadınları adı tamamı ile oturuyor. Okumanızı tavsiye ederim...
Zemheri Kadınları
Zemheri KadınlarıHamza Nuh Özer · Hayy Kitap · 202043 okunma
Geri13
58 öğeden 46 ile 58 arasındakiler gösteriliyor.