Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Harputizade Hacı Mustafa Efendi

Harputizade Hacı Mustafa EfendiRed ve İsbat yazarı
Yazar
0.0/10
0 Kişi
2
Okunma
0
Beğeni
213
Görüntülenme

Harputizade Hacı Mustafa Efendi Gönderileri

Harputizade Hacı Mustafa Efendi kitaplarını, Harputizade Hacı Mustafa Efendi sözleri ve alıntılarını, Harputizade Hacı Mustafa Efendi yazarlarını, Harputizade Hacı Mustafa Efendi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ruhu halkedemeyişimiz
"Bu unsurun (hayat unsurunun) fosfor, kükürt, demir gibi maddelerden meydana gelmesi neticesinde hayat, yani daha kapsamlı tarif ile ruh denilen(hakikati meçhul bir emirle) cevherin meydana geldiği sözüne katılmak mümkün değildir. Çünkü bu çeşit hücreyi biz de kendi elimizle meydana getirebileceğimiz hâlde, söz konusu emr-i mâneviyi, yani ruhu meydana getiremeyiz. Kısaca söylemek gerekirse ruh(emr-i mânevi) hiçbir zaman ve hiçbir şekilde maddenin zâtî gereklerinden meydana gelemez."
Ateistlere ithaf olunuyor
Ve yine deriz ki, bu bîçâre âvâreler tuttukları da'vânın azametiyle ma'kûsen mütenâsib birtakım çörçöp, hâr u has, engin ve pesîn, sefîl, hakîr delîller ve şübhelere istinad ediyorlar.
Reklam
210 syf.
10/10 puan verdi
Materyalizme Tokat
Özelde Alman Filazof Louis Büchner'in
Madde ve Kuvvet
Madde ve Kuvvet
eserine, genelde bütün materyalist mefkûreye susturucu bir tokat mahiyetinde bir kitap. Evvelen لا diyerek mezkûr eser üzerinden materyalizmin çelişkilerini, akla ve mantığa uyuşmayan yönlerini göstererek onu tüketerek, bitirerek, çürüterek, varoluşun sebebinin madde ve kuvvet değil; Hakîm, Kadîr ve Alîm bir Müdebbirin, bir Fâil-i Muhtar olan Allah'ın olduğunu ispat ediyor.(Kitap, ismini sonuna kadar hakediyor.) Ahiren ise insanın tabiatını ve İslam'ın insana yeterli olduğunu açıkça beyan edip İslam'a gelen birkaç iftiraya/itiraza(din terakkiye mânîdir, son dinin İslam olduğu ne mâlum...) yanıt veriyor. Ben mutmain oldum. (Kitabın aslı, takriben 200 sayfa. Kalın gözüküyor olmasının sebebi Osmanlıca ve günümüz Türkçesi ile müteşekkil olması.)
Red ve İsbat
Red ve İsbatHarputizade Hacı Mustafa Efendi · Çizgi Kitapevi · 20142 okunma
"Farmasonların emellerinden biri de bütün memleketlerde cumhuriyet tesisidir. Zira hükümdar sülaleleri daima dindar olduklarından padişahların imparator ve kralların varlığı dinsizliğin yayılması ve yenileşmesi için güçlü bir engel teşkil ediyor. Özellikle şükürler olsun devletimizde olduğu gibi padişah hilafet mukaddes sıfatını da taşırsa, farmasonlar için böyle bir hükümdar, ortadan kaldırılması zorunlu en büyük düşman kabul olunur."
"Sonunun, sonsuza nispeti daima ve her mertebede hiçtir."
"Yaratıcı kudretini şaşırtıcılığına ve sonsuz hikmetini güzelliklerine sahip bir nazar atfeylediğimizde kainatta ilim ve hikmetin eseri ve kast ve kudretin gereği olan birçok muntazam ve mükemmel işler görürüz ve kesin surette anlarız ki, o kusursuz ve tam intizamı içeren şeylerin, kendi kendine ve bilinçsiz olan tabiat tarafından oluşturulması ve yetkinleştirilmesi imkân dairesi dışında olup mutlaka ilim ve hikmet sahibi bir Hakîm Müdebbirin, özel bir surette tayin ve tercih ve yaratma icadı ile meydana ve varlığa gelmiştir."
Reklam
"Örneğin üç varlık türü denilen madenlere, bitkilere, hayvanlara göz attığımızda çeșitli tabakalarına ve farklı kısımlarına tesadüf ederiz. Bunlardan herbirinin çok sayıda türleri ve sınıfları ve mahiyetlerinin, değerlerinin, özelliklerinin ve yine renklerinin, şekillerinin, miktarlarıın, tatlarının, kokularının, kimyasal özelliklerinin ve
Materyalistlerin ilmi, dokundukları şeyler adedincedir.
"Sizin ilimleriniz ve keşiflerinizde çıkarsama vasıtanız ve dayanağınız olan tecrübe ve âlet ve araçlarınızın eksik olmadığı varsayılsa ve teslim olunsa bile, bunun gibi sırf ilmî ve aklî olan yüksek ve kesin meselelerde tecrübe ve âletleriniz çıkarsama ve delillendirme vasıtası olabilecek mahiyete sahip değildir. Çünkü örneğin tecrübe, yalnız tecrübe edene ve ancak tecrübe olunan șeyler hakkında bir bilgi ifade edebilir."
Göz ile görünmez, akıl ve gönül ile görülür.
"Halbuki madde ve kuvvetin haricinde bir müddebir hakimin varlığına inananlar, o Zât-ı Akdes'i bu fani dünyada görmek ve görebilmek düşüncesinde değil; aksine ancak kesin aklî delillere dayanarak o Zât-ı Akdesini varlığına, birliğine, azametine ve kemâlî sıfatlarına ilişkin kesin bilgi ve kâmil iman elde etmek fikir ve arzusundadırlar."
"Çünkü herhangi bir cisimde bir ahenk ve intizam gözlemlersek mutlaka ilim ve hikmet ve tedbir ve maslahat gereğidir. Çünkü ahenk ve intizamın irade ve idrake sahip olmayan tabiata isnadı, iftiradır ve hezeyandır. Ve herhangi bir cisimde değişim ve ihtilaf eserlerine tesadüf edersek ise, mutlaka ilim ve irade ve kast ve kudret gereğidir. Çünkü kanunları, kesin ve genel olan tabiata nispetenlemek ahmaklıktır ve akılsızlıktır."
Reklam
Sebepler inkâr edilmez
"Bunlar zannediyorlar ki: Güya yaratıcı itikadında olanlar, görünür sebepleri de inkar ederek her şeyi doğrudan doğruya ve sebepsiz olmak şartıyla yaratıcıya dayandırırlar. Halbuki yüce yaratıcı sonuçları sebeplerine bağladığından yaratıcı itikadında olanların sebepleri inkar eylemeleri yoktur. Fakat bu sebepler kesinlikle gerekli ve zorunlu değil, aksine olağan sebepler ve görünür şartlar olmak üzere kurulmuştur."
"... o Zât-ı Akdes'in maddenin ve alemin varlığından önce mevcut olması ataletini değil, aksine kemalini ve zenginliğini ve benzersizliğini ve imtiyazını destekleyip güçlendirecek hallerdendir."
"Bizim tartışmamız ve bu bahis sırf bilimsel ve akli ve mantıksal olmak lazım gelirken bunlar akıl ve mantığı bir tarafı bırakarak hemen görebildikleri şeylere mesai hasrediyorlar. Bu ise insanın tenezzül edebileceği sahadan tek aşağı bir durumdur ki adeta hayvanlara mahsus olan bir sıfattır. Çünkü onlar da sırf duyularının idrakine odaklanarak faydalı veya zararlı bir şey görüp istemedikçe bir tedbire ve düşünmeye lüzum hisseylemezler. Bizim arzu ve iddiamız ise akıl ve hikmetin bir gereği. İhtiyatlı davranıp da emrivaki(Ahiret) karşısında bulunmazdan önce hakikati keşfederek kurtuluş çaresini ve gerekli tedbiri yerine getirmektir işte insanın diğer hayvanlardan farkı ve ayrımı da bu noktadadır."
"El-eşyâ'u tenkeşifu bi-ezdâdihâ" * meşhur kaidesince materyalistlerin vehim ve hayallerine ve dayandıkları çürük ve bozuk esaslarına vakıf olunca İslâmiyetin yüceliği ve kutsiyeti âcizane nezdimde bir kat daha tecelli ve tezahür eylediğinden materyalistlerin hurafelerine bütün kardeşlerimin de vakıf olmalarını temenni ve tavsiye ederim."
"El-eşyâ'u tenkeşifu bi-ezdâdihâ" * meşhur kaidesince materyalistlerin vehim ve hayallerine ve dayandıkları çürük ve bozuk esaslarına vakıf olunca İslâmiyetin yüceliği ve kutsiyeti âcizane nezdimde bir kat daha tecelli ve tezahür eylediğinden materyalistlerin hurafelerine bütün kardeşlerimin de vakıf olmalarını temenni ve tavsiye ederim."