Hayri Varol İletileri
Hayri Varol iletilerini, Hayri Varol okur görüşlerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Saçı sakalı birbirine karışmış, sert bıyıklı, yüzünde derin izler taşıyan adamları sevdim ben, sinek kaydı tıraşlı, takım elbiseli, kravatlı adamları hiç sevemedim..
Dar, taşlı, ara sokakları sevdim hep, dev caddeleri sevemedim..
Tozlu, topraklı köy yollarını daha çok sevdim, E-5'ler, D-100'ler hep ürküttü beni, bir türlü sevemedim..
Ben, zanaatkarların küçük, mütevazi, hafif bir sesle TRT 1 Radyosu'ndan Türk Sanat Müziği dinlenilen dükkanlarını sevdim, sevemedim yüksek tonlu dıstık dıstık müzikler çalan AVM'leri, neon ışıklı tabelalı mağazaları..
Ben hayatımda sadece bir kez, yıllaaar önce bir kundura tamircisine özendim, öyle, yüksek mühendisleri, mimarları takmadım hiç..
Şimdilerde sokaklar büyüdü, dükkanlar büyüdü, ana yollar büyüdü, şehirler büyüdü.. Velhasıl adamlar hep büyüdü(!)..
İşte, bu yüzden benim ıssızlığım.. 
Hayri Varol
Soran olursa
Aşk mı? Para mı?, sorusundaki para, karnımızı doyurup, geçinebildikten sonraki paradır.. Fazlasıdır yani..
Aynı şekilde, 'mutluluk parayla satın alınmaz', sözündeki para da, çok olan paradır.. Geçinebilecek kadarının fazlasından bahsedilmektedir..
Geçinebilmek, aç kalmamak, insanî normallerdir..
Dolayısıyla, 'aç karnına aşk ve mutluluk olmaz', cevaplarını vermeyin bu sorulara.. Hayri Varol
Bir 5-10 yıl öncesinde, ekrandaki solisti ya da bir mankeni izlerken içimizde kelebekler uçuşuyordu, şimdi şampuan reklamındaki bir modelin kızımız olacak yaşta olduğunu farkediyor, gözlerimizi önümüze indiriyoruz..
Yaş böyle ilerliyor işte.. Hayri Varol
2 film birden oynatan sinemalara gider, saatlerce film izlerdik.
Şimdi 5 dakikalık videolara tahammül gösteremiyoruz.
Okumaktan çoktan vazgeçmiştik de şimdi izlemekten de vazgeçiyoruz.
İşin sonu nereye varır sizce?
Hayri Varol
Eski şehirler...
Geçmişi olan ve halen barındırdığı tarihi binalarıyla köklerine tutunabilen şehirleri bir başka seviyorum...
Böyle şehirlerde dolaşırken gecmişe yolculuk yaptığımı, o eski mekânlarda kimlerin yaşadığını, nice ölmem zannedenlerin devirlerini tamamlayıp göçtüklerini ve bu dünyadan gelip geçtiğimizi düşünür, beni hizaya getiren bir hüznün içine dalarım; uslandırır beni böyle şehirler...
Silivri de bu şehirlerden birisidir...
İşte Yoğurthane Binaları... Devrinin fabrikaları yani...
İşte öz dokusunu koruyan PTT Binası...
İşte Kısa Köprü... Kimler geldi, kimler geçti üzerinden...
Bir Kerkük türküsü der ya hani; "geçti benden geçti benden, mertlere yol oldum, namertler de geçti benden...'
Ve işte geçmişten bugüne Tarihi Balıkçılar...
Demem o ki; katletmeyin şu tarihi yapıları, yok etmeyin geçmişi, silmeyin hafızalarımızı, öldürmeyin her biri hayat dersi veren bilge şehirleri...
Hayri Varol
iftiharla sunarız..
#ayçiçeğitarlalarınabetondökülürken romanımızın hiç bir sayfasında sigara içilmedi, alkole başvurulmadı, küfür edilmedi, cinsel çağrışımlardan kaçınıldı, suç övülmedi, Türkçe'ye özen gösterildi.
İyi ya da kötü yaptığımızın takdirini okuyucuya bıraktık.
İyi okumalar.
Saygılar. 
Ayçiçeği Tarlalarına Beton Dökülürken