Nesne kavramının kazanımını ifade etmek için kalıcılık terimi kullanılmıştır ve küçük bir çocuğun 18 aylıkken nesneyi algılamasından bağımsız bir şekilde, onun içsel bir imgesini koruyabilme becerisini sergilediğini aktarmıştır.
Kayıp tehdidi veya nesne sürekliliğinin bozulmasına karşı dışsallaştırma, özdeşim ve seven, rahatlatan, yatıştıran nesnenin yeniden içselleştirilmesi gibi yöntemlerle yeniden güvence altına alınır.
Nesneye egonun belirlediği sürekli ve duygusal bir bağlanma yükü yatırımı yapılır. Duygusal bağlanma yükünün yaşamın ilk yılında anneyle olan spesifik bağlanma ile başladığı ve üçüncü yıl ve sonrasında da diğer sevgi nesneleriyle olan daha karmaşık ilişki ve özdeşimlerle sürdüğü düşünülebilir.
Anne temsilinin farklı yönleriyle ilişkili agresyonunu kontrol etmede yaşadığı ve en sonunda süperego haline dönüşen zorlanma, onun nesne ilişkilerinin kalitesini belirli bir düzeyde etkiler hale gelmiştir.