Hikmet Kırık

Türk Siyasal Modernleşmesi author
Author
Translator
9.0/10
1 People
8
Reads
6
Likes
2,812
Views

Hikmet Kırık Posts

You can find Hikmet Kırık books, Hikmet Kırık quotes and quotes, Hikmet Kırık authors, Hikmet Kırık reviews and reviews on 1000Kitap.
Bakış, eğer bakılanı tanımlayıcı niteliğe sahip bir ey­lem olarak kabul edilecekse, kadın cinsel arzu nesnesi ola­rak tanımlayan erkek bakışina karşı örtüyle cevap vermek, bu tanımlamanın kabulü ve içselleştirilmesi anlamına ge­lir. Bu durumda, İslamcı paradigmadan bakanların örtün­meyi haklılaştırma gerekçelerinden biri olarak “kapitalizm kadıni cinsel metaya dönüştürüyor” iddiasının eleştirel gücü, zafiyete uğrar.
Görme hallerinin tümü, aslında, kendini görme eksik­liğinden kaynaklanan bir mağlubiyettir. Bir özne ötekine bakmakla, aslında, kendini görmeyi amaçlamaktadır. (...) Görme arzusu, aynı zamanda, görülme arzusunun manifestosudur. Bu bağ­lamda, görülmedikten sonra görmek herhangi bir anlam ifade etmez.
Reklam
Bireyin, modern kimliğin diyalojik yapısı gereği kapanmaya ihtiyaç duyması, ikili bir sorunu beraberinde gelilir. Sorunlardan biri, örtünün namus ve iffet gösterini olarak algılanması, örtünmeyenlerin dinsiz, namussuz ya da iffetsiz olmasa bile, göreli olarak daha az dindar, daha az na­muslu ve daha az iffetli olma iddiasını içerir. Örtülü kimli­ğin toplumsal düzlemde çekinceyle karşılanmasını, bu tür­den davranış özelliğinin algı düzeyine çıkmasını, yani or­tak kimlik tanımlaması altında genelleştirilmiş davranış özelliği haline dönüşmesini engelleme bağlamında, bir strateji olarak nitelemek mümkün. Bu durumda, örtülü kimlik, modern kimliğin eşitlikçi doğası gereği, sivil ve si­yasal hak talebi olarak direnç gösterdiğinde, “kimlik siyasetinin” sembolü haline dönüşür.
Örtü, dini bir gereklilik olduğundan hareketle, en ya­lın haliyle, kişiye “dindar insan” kimliği kazandırır. Ancak kadına özgü bir gereklilik olması dikkate alındığında, bu kez “dindar kadın” kimliğine gönderme yapar. Daha spesifik olmak gerekirse, örtülü kadın, toplumsal etkileşim alanlarında, özellikle de yabancı erkeklerle herhangi bir temas halinde, beden dilini kontrol ederek, erkeğin dikkat ve ilgisini üzerine çekecek kışkırtıcı davranışlardan sakın­dığı mesajını iletir. Sakınılan cinsellik olduğunda, örtü, namuslu, iffetli kadın imgesinin gösterenidir. Bu haliyle örtü, “dindar kadının cinsel kimliğine” vurgu yapar.
Nietzsche’nin dediği gibi, “gerçeğin üze­rindeki örtü kaldırıldığında, gerçeğin artık gerçek olarak kalacağına inanmayız.” Bu nedenle, aslında başörtüsü/türban savunusundaki paradoksal durum, tam da bu­rada kendini gösterir. Örtünen kadın, toplumsal ahlak kuralları ile uyum içinde cinselliğini örttüğünde, cinsellik nesnesi olarak görülmemeyi talep ettiğini ileri sürmesine karşın, bu doğrultudaki toplumsal ön yargıyı kırmaktan çok, onu yeniden üretir.
Biraz uzun ama önemli
Cinsel işlevleri açısından bedenin denetlenmesi, gelenek ve hu­kuk yoluyla gerçekleşir. Örneğin, Türk hukukunda kadın bedenine karşı cinsel içerikli bir suç olarak tanımlanan te­cavüz, “kişilere karşı suçlar” başlığı altında değil, “Adabı Umumiye ve Nizam-ı Aile Aleyhine Cürümler” başlığı al­tında sınıflandırılmıştır. Dolayısıyla tecavüz, “kadına karşı değil, toplum adabına ya da aileye karşı işlenen bir suç ni­teliği taşıyor. (...) TCK, sözkonusu suçu, namus, iffet, şan, şeref kavram­ları çerçevesinde tanımlayarak, aslında, örf, adet ve gele­nekleri korumaktadır. Bunun nedeni, gelenekten sapma olması halinde, cemaatin karşı karşıya kalacağı ceza (bu ceza Tanrısal da olabilir) ya da olumsuzluk, bireyden çok cemaatin bütüne zarar verir. Burada olumsuzluktan kasıt, belirli bir toplumsal güç yapılanması anlamında düzenin bozulmasıdır. Örtünme sorunsalı, bu çerçevede, kadının, ortak top­lumsal alanlarda erkeklerle etkileşime girdiği durumlarda, cinselliği ahlaki denetim altına alma girişimidir. Bunun nedeni, denetimsiz cinselliğin, özellikle de kadın cinselli­ğinin, ahlak dışı ve toplumsal düzene bir tehdit olarak gö­rülmesidir. Bu nedenle, cinsel çekim nesnesi olarak kadın bedeni, özel/mahrem alanda farklı, toplumsal etkileşim alanlarında farklı giyim kodları ile cinselliklerinin baskı altına alınması amacına hizmet eder. (...) Bu bağlamda örtü, sadece, maddi, elle tutulan, gözle görülen kıyafet değildir. Kadının davranışlarını, konuşma­larını, oturuşunu, kalkışını, kısaca herşeyini, mümkün ol­duğunca daha az cazip kılmasını sağlamak üzere kodlamaktır.
Reklam
26 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.