Hikmet Kırık

Türk Siyasal Modernleşmesi author
Author
Translator
9.0/10
1 People
8
Reads
6
Likes
2,815
Views

Hikmet Kırık Posts

You can find Hikmet Kırık books, Hikmet Kırık quotes and quotes, Hikmet Kırık authors, Hikmet Kırık reviews and reviews on 1000Kitap.
Öte yandan, devlet ve devlete ait herhangi bir alan/mekan da kamusal değildir, olmamalıdır. Başörtü­sü/türbanın sorunsallaşması, ki bununla tartışmalarının siyasallaşma düzeyini kastediyorum, esasen, devlet ve devlete ait mekanlarda görünürlük talepleri üzerine gerçekleşir. Dolayısıyla sosyal alanda olduğu gibi, devlet ala­nını da kamusal alan olarak tanımlamak, kamusal alan kavramını tamamen yanlış anlamak olacağı gibi, başörtüsü/türban özelinde sorunu karmaşıklaştıracaktır.
Yazar aksiyon filmi tarzı anlatıyor :D
Başka bir ifadeyle söylersek, 1980 sonrası “Müslüman kadınla­rın” toplumsal görünürlük kazanmaları, modernleşmenin başından beri var olan iki temel siyasal ekolün toplumsal iktidarı denetimlerine almak adına verdikleri sınır müca­delesinde yeni bir aşamadır. İslamcı gelenek, o güne ka­dar, “kadını korumak adına” modernité karşısında yürüt­tüğü mücadelede, koruduğu kadını ileri sürerek yeni bir cephe açar. Buna karşılık modernité, hazır olmadığı bu hamle karşısında, tehdit algısıyla savunma durumuna ge­çer.
Reklam
Aslında Türkiye’de seküler/modernistlér ile Islamcı/geleneksel bakış açıları arasında, devlete ait alanın hakimiyeti üzerine daima bir gerilim olmuştur. Devlet açı­sından, bireyin vicdanıyla sınırlanmış, geleneğin içinde ve ritüellerin yerine getirilmesi şeklinde bir din algısına kar­şın, siyasal İslam’ın devleti ele geçirip sonradan toplumu dönüştürme talepleri, gerilimin iki uç noktasıdır.
Modern anlamda “kamu” merkezinde burju­vazi olan yeni toplumsal düzen vizyonunun sembolüdür. Aydınlanma düşünürleri, kilise ve onun bilgi üzerindeki tekeline karşı geleneksel siyaseti karşısına aldığında, “bur­juva erdemi”, Hıristiyanlığın “hakikat” kavrayışının yerini almak üzere hazır bekliyordu.
Kamuoyu Batı’da burjuva siyasal düzeninin zaferini temsil ediyorsa, Osmanlı örneğinde, devletin zayıflığı ve çöküşünün sembolüdür.
İlk olarak, Osmanlı siyasası bireyler siyasası olmaktan çok, bir cemaatler siyasasıdır. Bunun ötesinde, bi­reysel özgürlük ve doğal haklar kavramları, Osmanlı siya­sası için herhangi bir anlam ifade etmez. Bunun bir nede­ni, “özgürlük” kavramının herhangi bir siyasal konotasyona sahip olmamasıdır
Reklam
26 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.