İbn - i Hibbân sözleri ve alıntılarını, İbn - i Hibbân kitap alıntılarını, İbn - i Hibbân en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Enes Bin Malik (r.a)'den;
Rasûlullah (sav) buyurdu ki;
"Ey Eba Zerr! Sana yükte hafif,
mizanda başkalarından ağır gelecek olan iki hasleti bildireyim mi?"
"Evet Ey Allah'ın Rasulü!" dedi.
"Sana güzel ahlakı ve sessizliği korumanı
tavsiye ederim.
Muhammed'in nefsi elinde olana yemin
ederim ki, mahlukat bu ikisinin dengi gibi
bir amel işlememiştir."
"Allah’ım! Ayakta iken beni İslâm ile koru, otururken beni İslâm ile koru, uyurken beni İslâm ile koru, hakkımda hiçbir düşman ve hasetçinin isteğini yerine getirme…"
Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şoyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:
“Kuşkusuz ki, Allah kaba kibirli ve çalımlı olandan, pazarlarda velvele yapıp olay çıkarandan, geceleri leş gibi yatıp, gündüzleri eşek gibi çalışandan, dünya işlerinde alim ve ahiret işlerinde de cahil olandan nefret eder!"
Ebû Saîd el-Hudrî'nin bildirdiğine göre Resûlullah ﷺ şöyle buyurdu:
"Müminle iman, kazık ile ona bağlanmış at gibidir. At kazığın etrafında dolanır. Sonra bağlı olduğu yere geri döner. Mümin de yanılır, ama imana geri döner. Yemeğinizi takva sahiplerine yediriniz ve iyilik yaparken müminlere öncelik tanıyınız."
Otururken beni İslâm ile koru, uyurken beni İslâm ile koru, hakkımda hiçbir düşman ve hasetçinin isteğini yerine getirme. Perçeminden tuttuğun şeylerin şerrinden Sana sığınırım. Her türlü hayrı Senden isterim ki bütün hayırlar Senin elindedir.
Resulullah sav şöyle buyurdu:
"Eğer bir kavimde biri bir masiyette/kötülükte bulunur ve o topluluk, bunu değiştirmeye gücü yettiği halde değiştirmezse, bu kavim ölmeden önce Allah mutlaka onlara cezalarını verecektir."
(İbn Hibban, Sahih, 3029, Ebu Ya'la 7508; Abdurrezzak 11/348 (20723); Beyhaki Sünen (10/91)
Ebû Hureyre der ki: Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) bir askeri birlik gönderirken askerlerden her birine sırasıyla: "Ey filan! Senin ezberinde Kur'ân'dan ne var?" diye sorup okuttu. Bu şekilde yaşça içlerinden en küçük olan birinin yanına geldi ve: "Ey filan! Senin ezberinde Kur'ân'dan ne var?" diye sordu. Adam: "Şurası şurası ve Bakara sûresi var" diye cevap verdi. Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem): "Ezberinde gerçekten de Bakara sûresi mi var?" diye sorunca, adam: "Evet" diye karşılık verdi. Bunun üzerine Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem): "Git! Bunların komutanı sensin" buyurdu. Birliğin ileri gelenlerinden biri: "Ey Allah'ın Resûlü! Yeminler olsun ki, Kur'ân'ı öğrenmeme engel olan şey, ondan gafil kalıp hakkını verememe korkusudur" deyince, Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem): "Kur'ân'ı öğrenin, onu okuyun ve ondan gafil kalmayın. Kur'ân'ı öğrenen, onu okuyan ve onunla amel eden kişi misk doldurulmuş torba gibidir. Kokusu her taraftan alınır. Onu öğrenip de ondan gafil kalan kişi de içi misk doldurulup da ağzı bağlı tutulan torba gibidir." buyurdu. (1)