Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İbrahim B. Muhammed

İbrahim B. MuhammedHadis İnkârında Ortaya Atılan 33 Şüphe yazarı
Yazar
8.3/10
10 Kişi
25
Okunma
0
Beğeni
471
Görüntülenme

İbrahim B. Muhammed Gönderileri

İbrahim B. Muhammed kitaplarını, İbrahim B. Muhammed sözleri ve alıntılarını, İbrahim B. Muhammed yazarlarını, İbrahim B. Muhammed yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Eşyanın devamlılığı adalet iledir ve yok oluşu da zulüm ve cevr iledir. Eflâtun
Sayfa 179
Adaletli olmak, iyilik yapmak ve iyi kullukta bulunmak Allah’ın bir emridir.
Sayfa 177
Reklam
237 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 günde okudu
Kitap adından da anlaşılacağı üzere; Nebi sallallahu aleyhi ve sellemin sahih hadislerinin, dinde hüccet olmadığını savunan, hadis inkarcılarının, ortaya atmış oldukları 33 şüphenin (iftiranın) delillerle çürütülmesini konu alıyor. Kitapta yer yer cümle düşüklükleri var... Polen yayınevi çeviri konusunda maalesef problemli bir yayınevi. Ucuza
Hadis İnkârında Ortaya Atılan 33 Şüphe
Hadis İnkârında Ortaya Atılan 33 Şüpheİbrahim B. Muhammed · Karınca Polen Yayınları · 201713 okunma
"Allah ve Rasûlü bir işi hükme bağladığında hiçbir mümin erkek ve hiçbir mümin kadına o işlerinde istediklerini yapma hakları yoktur. Kim Allah'a ve Rasûlüne isyan ederse, şüphesiz apaçık bir sapıklıkla sapmış olur. " (Ahzab 36) Bu ayet, tıpkı Allah'a itaat gibi Rasûle itaatin vacip olduğunu bildiren subutu ve delaleti kati olan bir nastır. Özel olarak Rasûle itaat, Onun sünnetine tabi olmakla olur. Kim ondan saparsa açık bir sapıklıkla sapmış olur.
"Hayır, rabbine andolsun ki, aralarında çıkan anlaşmazlıklarda seni hakem yapıp sonra da verdiğin hükümden dolayı içlerinde hiçbir sıkıntı duymadan, tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça iman etmiş olmazlar. " (Nisa 65) Bu ayet, şerefli Rasûlümüz Muhammed sallallâhu aleyhi ve sellem’e itaat edilmesinin vacip olduğuna, hem subutu hem de delaleti kati olan bir nastır. İman ancak Allah'a imandan sonra Ona iman ile gerçekleşir. Rasûlullah'ın hakem yapılması, hayatında şahsının hükmüne başvurulması ölümünden sonra kıyamete kadar da sünnetinin hakem yapılmasıdır.
"Biz, gönderdiğimiz her bir peygamberi Allah'ın izniyle kendisine itaat edilsin diye gönderdik. " (Nisa 64) Bu ayet, hem subutu hemde delaleti bakımından tüm Rasûllere itaat edilmesinin vucubiyeti hakkında bir nastır. Bunun, onlara indirenler veya onların söylemiş oldukları olması arasında bir fark yoktur. Çünkü onlar -kâfirler kerih görseler de- tebliğ ettikleri şeylerde masumdurlar.
Reklam
Ey iman edenler! Allah'a itaat edin, peygambere de itaat edin ve sizden olan emir sahiplerine de, eğer Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsanız herhangi bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz onu Allah'a ve Rasûlüne götürünüz. Bu hem daha hayırlı hem de sonuç itibariyle daha güzeldir. " (Nisa 59) Bu ayet, Allah'a itaatten sonra özel olarak Rasûle itaatinde gerekli olduğunu ispat etmiştir. Yine bir şeyde çekişme anında Allah'a döndürdükten soran Rasûlüne döndürülmesinin vacip olduğunu da ispat etmiştir. Ümmetin âlimleri, Allah'a döndürmenin, Onun aziz olan kitabına; Rasûlüne döndürmenin ise Onun sözlü ve fiili sünnetine döndürme olduğu konusunda icma etmişlerdir. Eğer Kur'an'da sünnet hakkında yalnızca bu ayet bulunmuş olsaydı, sünnetin hüccet oluşunu ispat için başka delil aramazdık.
Acaba çağımızdaki nakliye araçları, bir kral, başkan veya emirin tahtını, dekorunda ve düzeninde en ufak bir değişikliğe uğramadan göz açıp kapayıncaya kadar bir zamanda binlerce kilometre mesafe uzaklığa taşıyabilir mi? Allah'u Teala'nın Rasûlü Süleyman (a.s) yaptırdığı gibi...
Acaba şaşırtıcı beşeri icatların ve kuvvetlerin tümü, Allah'u Teala'nın İsrail oğullarının inat ve küfürlerine karşı, kulu ve Rasûlü İsa (a.s)'nın eliyle gerçekleştirdiği gibi, ölü bir cesetten ayrıldıktan sonra ruhu bedene geri döndürmeye güç yetirebilir mi?
Acaba gelişen son model yüksek kapasiteli teknolojik araçlar, Allah'u Teala'nın Süleyman (a.s)'a verdiği gibi; cinleri, kuşları ve rüzgâr gibi doğal güçleri emrine almaya güç yetirebilir mi?
Reklam
Çağdaş sünnet inkârcıları gece oduncularıdır. Odun toplarken ağaç dalları ile yılanları birbirinden ayırt edememektedirler.
Sünnet inkârcılarına soruyoruz: Kur'anı kerimde ezanın kelimelerini nerede bulabiliriz? Kur'anı kerimde Ramazan bayramının zekâtı nerede? Kur'anı kerimde şer'i evlilik akdinin sığalarını nerede bulabiliriz? Etinin yenilmesinin helal olabilmesi için hayvanların boğazlanış şekillerini Kur'anı kerimde nerede bulabiliriz? Akaid, ibadet, muamelat ve ahlakla ilgili binlerce hükmün -genel olarak işaret edilse de- tafsilatı Allah'ın kitabında bulunmamaktadır. Bu durumda kitap ile sünnete nasıl ihtiyaçsız kalınabilir ey asrın palyaçoları?!
Zekâtın vacip olduğu mallar, zekâtın şartları ev miktarı gibi konular da Kur'an'da bulunmamaktadır. Bunları öğrenme yolu da sünnettedir.
Sünnet olmadan din doğru anlaşılamaz
Namazın erkânı, vacipleri, sünnetleri, şartları, farzların rekâtlarının sayısı, bir defa ruku yapılıp iki defa secde edilmesi, tüm bunların yapılış şekilleri, farz, sünnet ve mendup olan namazlar, namazda kıraat, namaza giriş ve çıkış... Bunların hiçbiri Kur'an'da bulunmamaktadır ve bunların bilinme yolu ise sünnettir.
Eğer sünnet olmazsa İslam'ın dört ameli rüknü de işlevsiz kalır. Bunlar: namaz, zekât, oruç ve Allah'ın evini haccetmektir. • Kur'an'da namazın vacipliğini ve güzel bir şekilde eda edilmesini bildirmesinin dışında namazın hiçbir hükmü bulunmamaktadır. • Kur'an'da zekât hakkında, eda edilmesi ve verilmesi gereken sekiz sınıfın dışında zekât hakkında başka bir şeyden bahsedilmemektedir. • Kur'an'da oruç hakkında mükelleflere vacip oluşunu beyan ettikten sonra bazı hükümlerinden bahsetmesinin dışında zekât hakkında başka bir şeyden bahsedilmemektedir. • Kur'an'da hac hakkında birkaç hükmü dışında başka hiçbir şeyinden bahsedilmemektedir.
30 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.