Kabe'nin yüzünü döndüğü şeysin
Dağlardan dönen kırgın rüzgâr gibi
Kapanıyorum içime,kemirerek sıcaklığını aşkının
Ah,sular gittiği yerden dönmüyor geri
Mezarlıklarda inandım
Sözcüklerin bedeni olduğuna
Acının sularda sektirildiği
Ömrümden günler bağışlıyorum
Bayat bir yarayı demlerken zaman
Bana benzeyen yüzler ezberliyorum
Zamanın kendisini değil
Küllerini topluyoruz belleğimize
Duyguların düşünce seslerini yaratırken
Közlerinde büyüdüğümüz
Sonsuz görünen kısa mesafe
Doğanın ve sözcüklerin bahşettiği eksik
Bedenleri tamamlarken
Hiçbir çağa uymayan nesnelerle eksiliyorum
...
Kendimden başka herkesin izini taşıyorum
Eğlencesi sayıyor beni cansız duranlar
Bilinmeyen sözün aynasında
Kendimi şiirle kovalarken
Seninle tamamlanıyor eksikliğim
Zamanın bedenine taşıdığım son iz
Anlıyorum ki
Varlığımı silikleştirmeni seviyorum
Ben kendime artı yüküm