Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İlhami Güler

İlhami GülerAllah'ın Ahlakiliği Sorunu yazarı
Yazar
8.3/10
86 Kişi
533
Okunma
66
Beğeni
5,2bin
Görüntülenme

İlhami Güler Gönderileri

İlhami Güler kitaplarını, İlhami Güler sözleri ve alıntılarını, İlhami Güler yazarlarını, İlhami Güler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dinler; hak, hukuk, hakikat, hakkaniyet ve adalet arayışı davası peşinde iken; modernite; güç, gerçek ve tahakküm peşindedir. 'ilerleme' de onun kılıfı ve süsüdür.
Sayfa 134 - Otto
Adına terör dediğin şeyin ben içten gelen bir patlama olduğu kanaatindeyim. Ama bu patlamanın müsebbipleri kimdir dediğiniz zaman... Burada dürüst olup bu zemini hazırlayan politik güçleri, onların iradelerini ve onların politikalarını ciddi bir şekilde analiz etmek gerek. Kim ki bunu yapmadan sadece bu çocukları kınıyorsa, kusura bakmasın ben ona ahlaksız diyorum.
Sayfa 203Kitabı okudu
Reklam
İktidar, bir otorite mercii olarak kendiliğinden negatif bir kategori değildir. Önemli olan, otoritenizi hakka, haklılığa, yani meşru bir zemine, sürekli kritiğe/muhalefete açık olma- ya mı dayandırıyorsunuz, yoksa salt güce, haksız şiddete mi? Direniş, meşruiyetini birinci tarz otorite ideasından alır. Post- yapısalcıların iktidar analizi, gelip nihilizme dayanır. İktidar olmanın ahlaki anlamda çok zor, adeta avuçta ateş tutmak gibi bir şey olduğu doğrudur. Ancak bu zorluğu görerek görevden kaçmak da anlamsızdır.
Sayfa 190Kitabı okudu
Muhafazakârlık, bilinç olarak "Ne şiş yansın ne kebap." ata binen gelinin: "Hem giderim, hem ağlarım." demesi, "Dünya da bizim, ahiret de bizim." kolaycılığıdır. Bilincin yeri- ne, hafızaya yaslanma tembelliği ve kolaycılığıdır. İradi aksi- yon yerine, alışkanlık ve geleneklerin gücüne güvendir. Dinin/ imanın kor ateşi ellerini yaktığı için, inancın/dogmanın ve kül- türün, ritüellerin külüyle avunmadır, vicdanın kendini kandır- masıdır. Kitabına uydurma ve hileişeriyeye başvurmadır.
Sayfa 175Kitabı okudu
Olmadı hoca
Anadolu'nun fatihi, dolayısıyla da 'ev sahibi' olan Türkler, Balkanlar'dan ve Kafkaslar'dan gelen göçmenleri (evlâd- fatihān), kendi evine alıp onlara aş, iş, ev, ekmek ve güvenlik bahşetmiştir. Kürtlerin, Anadolu'nun fethinde Alparslan'ın ordusunda bulunmaları, Osmanlı döneminde yaşadıklan 'Kürdistan' bölgesinin 'sahibi' olma hakkını onlara verir; ancak, bugün dağıldıkları ve bulundukları bütün coğrafyayı hak etmezler. Türkiye'nin her yerinde Kürtlerin meskûn olmaları, Türklerin 'ırkçı' olmamalarının, cömertliklerinin sayesindedir.
Sayfa 130Kitabı okudu
feodal 'ağa'lık sistemi kaldırılarak toprak reformu yapılsaydı, büyük ihtimalle onlar da asimile edilebilecekti. Ancak bu ya- pılamadığı için 'marabalar', daha sonra PKK'yı kurdu. "Keşke böyle olsaydı." demiyorum; durum tespiti yapıyorum. Kürtler, kuruluştan itibaren birçok kez isyan ettiler; son isyanları da PKK aracılığıyla otuz yıl sürdü. Bu isyanı doğuran temel saik, Kürtlerin asimile edilerek Türkleştirilmesi politikası idi. Irak ve Suriye'de Araplaştırılmak, İran'da ise Şiileştirilmek isten- diler. Bu proje tutmadı ve bugünlere geldik. Politik ve tarihsel nedenlerden dolayı yüz yıl geç kalmış olarak bir 'Kürt' ulusu ve 'ulus devleti' oluşturulmaya çalışılıyor. Ulus devlete ina- nanların fikren karşı çıkmasının imkânsız olduğu bir durum.
Sayfa 128Kitabı okudu
Reklam
Kavgada din dili kullanmak çok tehlikelidir. Bugün Ortadoğu'da bu dilin 'terör' ve 'iç savaş' olarak nasıl işlediği gözler önünde. Umarım Orta Çağlarda yaşananlar da unutulmaz. Taraflar, 'Allah rızası' için -alimallah- birbirini boğazlarlar.
Sayfa 109Kitabı okudu
Kitlelerin karizmayla olan ilişkisi, çocukların büyürken rüşdüne erme sürecinde 'baba'larının otoritesiyle olan ilişkisine benzer. Bazı çocuklar, asla rüşdüne erişmez ve erişmek istemez.
Sayfa 105Kitabı okudu
Ak Parti, kökeni İslamcı bir ideoloji olan 'Milli Görüş hare- ketinin iki binli yılların başlarında bu hareketin genç kuşak- larının İslamcılık ideolojisinin çağdaş Müslüman toplumların aktüel politik, ekonomik ve hukuki sorunlarını çözmede anak- ronik bir ütopya (şeriat, adil düzen) olduğunu entelektüel/te- olojik bir kritik İşçilikle değil, daha çok pratik ve pragmatik kaygılarla keşfederek hareketi 'muhafazakar demokrat' adıyla merkezi bir 'sağ parti/ideoloji olarak yeniden kodlamalarıyla oluşmuştur. Cumhuriyet'in kuruluşunda gerçekleştirilen zoraki kültür devriminin yarattığı psikolojik travmanın politik hayata tarihsel blok' olarak yansıması olan %70 merkez sağın politik temsilcilerinin aynı tarihlerde ahlaken hovarda ve çürümüş olmasının doğurduğu boşluğu fazla çaba harcamadan İslam'ın pozitif imgesi sayesinde miras yoluyla doldurarak o yıllardan beri sürekli iktidardadır
Akdeniz havzasındaki İslam toplumu kısmi bir bütünlük halinde olan Osmanlı İmparatorluğu'nun parçalanması sonucu ulus devletler, daha doğrusu İngilizler tarafından Araplar bağlamında kabile/aşiret devletler olarak kuruldu. Arapların 'bütünlük' sağlama çabaları başarılı olamadığı gibi, 'birlik' sağlama (Arap ligi) girişimleri de başarılı olamadı. Suudi önderliğindeki Körfez Krallıkları ile Kuzey Afrika arasındaki genetik-kültürel, siyasal psikoloji, buna fırsat vermedi. Daha sonra denenen 'İslam Birliği' (İslam Konferansı), sembolik olmanın ötesine geçerek gerçek bir 'birlik' oluşturamadı. Avrupa Birliği ve NATO, gerçek birliklerdir; ulus devlet olarak bağımsızlık, ferdiyet ve özgürlük kazanmış devletlerin aralarındaki müşterek kültürel ve ekonomik çıkarlarını düşünerek oluşturdukları iradi yapılardır. İslam toplumları, henüz bu olgunluğu gösterebilecek seviyede değil.
Reklam
Modern Batı Siyaset Ahlakının Metafizik Temelleri
liberal kapitalizm, Orta Çağların Kilise dogmatizmi, on dokuzuncu yüzyılın totaliter devlet anlayışı ve sosyalist/komünist sistemin toplumcu/devletçi vurgularına karşıt olarak bireyi, özgürlüğü, özel mülkiyeti ve devletin küçültülmesini ön plana çıkarmıştır. Bu teori, özgürlüğü 'kendisi için' insan olarak, özü-gür, öz-erk, özne-llik olarak koyar. Metafizik olarak in- sanın kendi kökenine/mülkiyetine sahip olduğu anlayışına dayanır. Descartes'in cogito ergo sum (düşünüyorum, öyle ise varım) ifadesi, bunu ifade eder. Bu haliyle bu teori 'kökler'den kalkar. Ancak, köklerin içinde olduğu 'yer'i, toprağı, iklimi ve atmosferi yani metafiziği görmezlikten gelir. Bundan dolayıdır ki 'ötekini', büyük 'Ö' ile yazılan Tanrı'yı ve küçük 'ö' ile yazılan 'hemcinsimizi' göremez
Gerçek İslam bu değil ezberinin anlamsızlığı
Kur'an'da düşünce, duygu ve davranıştan oluşan bütüncül dini akt, bütünlüğünü koruyamamış; düşünce, daha ziyade kelam disiplininde kılı kırk yaran akılcılığa; davranış, fıkıh disiplininde kuru şekilciliğe dönüşünce: duygu boyutu açıkta kalmış ve daha geç bir dönemde dış kaynakların etkisiyle de tasavvufu doğurmuştur. Bugün bu yapılar, yanlışlık içerebileceği düşünülmesi müstehil olan ve İslam'ın 'zenginliği olarak düşünülen, olması gereken ve başka türlü olması mümkün olmayan yapılara dönüşmüştür
Kur'an'ın eleştirdiği dinî parçalama işi, İslam'ın da başına gelmiş; tarihi süreçte İslam, Sünnilik, Haricilik ve Şia olmak üzere siyasal; şeriat-tasavvuf ve ehlü'l-eser-ehlü'r-re'y olmak üzere de teolojik olarak Müslümanlar tarafından da parçalanmıştır. Parçalanmanın ihtiras, içgüdü, cehalet, haset ve bağnazlık gibi olumsuz; yo- rumsal-psikolojik değişik saikleri vardır
Arap coğrafyası ve antropolojisi, vahyin iniş sürecinde Müslümanlara karşı müsamahasızlığı ve onları ortadan kaldırma insiyakını doğurduğu gibi, Hz. Muhammed'in ölümünden sonra her şeyi pür şiddet olan 'Haricilik' gibi politik-dinsel bir mezhebi; 'Selefilik' gibi teolojik-dinsel bir itikat tarzını ve 'Vehhabilik' gibi politik-dinsel bir ideolojiyi doğurdu. Bugün de bölgenin yüz yıl önce İngiltere ve ABD tarafından etkilenen iç totaliter politik yapısı ve ABD; İngitere ve İsrail'in bölge halkı üzerinde yarattığı daimi baskı, aşağılama ve zulümler, çöl koşullarıyla aynı olduğu için, katı, fanatik, bağnaz ve dogmatik 'Selefi'liği doğurmuştur; daha doğrusu, genetik şuuraltını açığa çıkarmıştır.
Şiilik, Hz. Ali ve oğlu Hüseyin'in -samimi dinî hamiyetlerine rağmen- Hz. Ali'nin Haricilerin fanatizmi ve Emevilerin kabile asabiyeti nedeniyle ortaya çıkan 'iç savaş'ta öldürülmesinin yası, ağıdı ve intikamı üzerine kurulmuş bir mezheptir. Tarihte ve günümüzde ortaya koyduğu şiddet, Sünniliğe yönelmiştir. Bunun tek istisnası, bazen İsrail'e karşı da savaşan 'Hizbullah'tır.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.