Mülkiyetsiz bir toplum özlemiyle yaşıyoruz.Hiç kimse başka bir şeyi ya da kişiyi kendi mülkü olarak görmemelidir.Devlet,yasalar ordu mülkün değil,özgürlüğün ve eşitliğin koruyucusu olabilir ancak.
Kilise yüzyıllardır, insanlığın yerine düşünüyor. Herkese uslu durun, biz her şeyi hallederiz diyerek hepimizi:tembel, köle, uyuşuk, aç ve sefil bir varlık haline getirdiler. Kurtuluş gökten inmeyecek. Bunun farkına isa gibi biz de varacağız. Kendi özgürlüğünü ilan etmeyen halk geleceğini kurtaramaz. Öteleri görebilen, ufku açan gözleriniz olmalı. Ancak rahatını bozmayan, alışkanlıklarının kölesi olmuş olanlar, tembellik uğruna ölüme bile razı olur. Ona kalk yürü, gerçeği göreceksin demek de beyhude.
Balzac. Çağının ve çağdaşlarının çok ötesinde, bir romancıdan çok çılgın bir toplum mühendisi gibi, başka bir ses var kitaplarında. Yeterince duru akmayan, fakat coşkusu kusursuz bir ırmak gibi.