1984 yılında İstanbul’da doğdu. Üniversite eğitimi için Antalya’da bulundu. 2005 yılında İstanbul’a dönerek çeşitli kuruluşlarda editör ve metin yazarı olarak görev aldı. 2012 yılından bu yana yayınevleri için serbest zamanlı düzeltmen olarak çalışıyor. Bir Sabah Uyandığımda Yoktum adlı kitabı 2015’te İletişim Yayınları tarafından yayımlandı.
Bir sabah bunaltıcı düşlerden uyandığında, kendini yatağında devcileyin bir böceğe dönüşmüş olarak bulan roman kahramanı Gregor Samsa’yı tanımayan yoktur sanırım.
Işıl Kocaoğlan sayesinde bu kez sabah yatağında uyandığında kendini bulamayan, yok olduğunu farkeden bir adamla tanışıyoruz. Bu yok oluş ona, hayatına uzaktan bakması ve inandığı , önemsediği kavramları değerlendirmesi için bir fırsattır. Bakalım kahramanımız bu fırsatı değerlendirebilecek mi?
______________________________________
SPOILER İÇERİR!
______________________________________
Uzun zamandır okuduğum en ters köşe hikayeydi. ‘Bakalım bunlar rüya mı çıkacak?’ ya da ‘Yok olduğu gibi, bir anda belirip yeniden var olacak mı?’ derken karakterimizin aslında bir roman karakteri olduğunu ve ismi bile olmadığını öğreniyoruz. Kurgu içerisinde irade özgürlüğü problemini, ahlakın ilkelerini, görünmez olsanız neler yapabileceğinizi, kendi hayatınızda kendi yerinizi ve kendi yaratıcınız olduğuna inandığınız güçle yüzleşmenizi değerlendirebilirsiniz.
Korkulu düşlerden uyandığı bir sabah kendini yatağında dev bir böceğe dönüşmüş olarak bulan roman kahramanını tanımayan yoktur sanırım. Tabii kitap okumak gibi bir derdi olanlar arasında.
Bu romanda güzel bir sevişmeden sonraki sabah yatağında uyanıp yok olduğunu fark eden bir adamla tanışıyoruz. İyi bir işi olan, yakışıklı, sağlıklı tam bir beyaz yakalı bu adam yok olup bir düşünceye dönüştüğünü hayata dair bazı gerçeklere aymaya başlar.
Çok beğendiğimi söyleyemem romanı ama zaman kaybı olarak da görmedim. Okunur.
Bir sabah uyandığında yok olan bir adam. "Sahte dünya" uğraşlarına kendisini kaptırmış, yaşadığı hayatın ve kendisinin mükemmel olduğunu düşünen baş karakterimiz bir sabah uyandığında yok olduğunu fark eder. Bu yok oluş ona hayatına uzaktan bakması ve inandığı şeyleri tekrar sorgulaması fırsatını verir. Bu sorgulayış hiç beklemediğimiz ( ve belki de beklediğimiz) bir sona ulaşır.
Bence çok güzel bir anlatımı vardı kitabın. Kahramanın psikolojiksini anbean hissettim. Hikâyenin sonunun aldığı hâl ise beni oldukça etkiledi. Kısacası beğendiğim bir kitaptı. Farklı tarzı ve değindiği derin konusuyla okumayı hak eden bir kitap.