Fransız şair ve oyun yazarı Jacques Prevert 4 Şubat 1900 tarihinde Neuilly-sur-Seine'de dünyaya geldi. İlkokulu bitirdikten sonra okulu bıraktı, Paris'in ünlü alışveriş merkezlerinden biri olan Le Bon Marché'de çalışmaya başladı.
Yirmili yaşlarında gerçeküstücülük akımına ilgi duydu ve Breton, Aragon, Desnos ve Yves Tanguy gibi bu akıma bağlı şairlerle yakınlık kurdu. 1930 yılında ilk şiirlerinden olan “Souvenirs de famille ou l’ange gardien” (“Aile Anıları ve Koruyucu Melek”) Bifur adlı dergide yayımlandı. Ardından yayınladığı şiir kitapları ile adını duyurdu.
Şiirleri Fransadaki okullarda yaygın olarak okutuldu, dünyadaki Fransız dili ile ilgili kitaplarda sıklıkla yer aldı. Yazdığı oyunlarla da büyük ilgi toplayan şairin senaryosunu yazdığı Les Enfants du Paradis (Cennetin Çocukları) filmi bugün hala tüm zamanların en iyi filmlerinden biri olarak kabul edilmektedir.
Şiirlerinde genellikle Paris'teki yaşamı ve İkinci Dünya Savaşı'nın ardından yaşananları zaman zaman alaycı bir dille işleyen şairin şiirlerinden pekçoğu Joseph Kosma tarafından bestelendi.
Jacques Prevert 11 Nisan 1977 tarihinde yaşamının son yıllarını geçirdiği Omonville-la-Petite'de yaşama veda eti ve oradaki kilise bahçesine defnedildi.
.
Ver yansın dedi ya mızıkaya
Mızıka geçti başa yürüdü
Arkasından kız, o ışıl ışıl kız
Gülümsedi William Blake’e
Bir gün şu sözü etti diye:
"Kanunun taşlarıyla kuruldu zindanlar,
dinin tuğlalarıyla yapıldı kerhaneler"
Ve kız yürüdü yanına kolunu verdi
Kolunu verdi demek her şeyini verdi demek
O zaman kim uçtu sevincinden?
William tabii,
William Blake.
.
NOT: BAZEN ARKA ARKAYA ÇOK FAZLA İNCELEME PAYLAŞTIĞIM İÇİN SORULUYOR. BUNLAR BANA AİT VE BİR SÖZLÜK SİTESİNDEKİ ÜYELİĞİM SÜRESİNCE PAYLAŞTIĞIM İNCELEMELER. BURAYA ZAMAN BULDUKÇA TAŞIYORUM.
________________________________________________
Bu yıl hiç gün ışığı ile uyandınız mı?
Kaç kez güneşin doğuşunu izlediniz?
Bir neden yokken kaç kişiye hediye aldınız?
Kaç sabah yolda bir kediyi okşadınız?
Bu yıl yeni doğmuş bir bebek parmağınızı sıkıca tuttumu hiç
Ve siz onu hiç kokladınız mı?
Kaç kez kuşlara yem attınız?
Bu yıl kaç kez gökkuşağı gördünüz?
Bir çiçeği dalındayken kokladınız mı?
Çimlere uzadığınız oldu mu?
Yayılın çimlerin üzerine.
Acele edin.
Er ya da geç,
Çimenler yayılacak üzerinize...
beni terk edeceksin / beni terk edeceksin / beni terk edeceksin
bana geri döneceksin
benimle evleneceksin / benimle evleneceksin
bıçak yarayla evlenir
gökkuşağı yağmurla...
Gerçekten de Jacques Prévert'in Paroles'unda zihnim sürrealizmle dolup taşıyor ve her kelimede gözlerim kanıyor. Kitabı inanılmaz bir bağ ile okudum. Beni benden aldı. Demek ki gerçek edebiyat bu. Bildiğim kadarıyla Türkçe baskısı mevcut değil. Fransızca'dan çeviri İngilizce olarak okumuştum zamanında.
Bir Fransız edebiyatı
Fransız sürrealist şair Jacques Prévert 'in (4 Şubat 1900 - 11 Nisan 1977)
Şiirler adlı seçkisini Sabahattin Eyüboğlu çevirisiyle okuduğumda, tıpkı bir zamanlar olduğu gibi, yüreğimde düşünmeye başladım. Şiir peşine düşmek oldukça güzeldir ve bir şairin kapısını aralayıp onunla bağ kurarsanız kapıyı içeriden
Şiir kitabı okumak, hatta böyle seçme şiirler okumak garip oluyor biraz. Kendi şiir geçmişimi anlatmıştım galiba başka bir incelemede, ortaokul-lise Türkçe edebiyat dışında ilk gençlikte Orhan Veli, biraz Nazım Hikmet ve tabii Cemal Süreya vardı bir parça hayatımda.
Hayat ilerledikçe başkalarını da tanıdım tabii, çoğu hitap etmedi bana ama.