Jean-Baptiste de Panafieu Posts
You can find Jean-Baptiste de Panafieu books, Jean-Baptiste de Panafieu quotes and quotes, Jean-Baptiste de Panafieu authors, Jean-Baptiste de Panafieu reviews and reviews on 1000Kitap.
"Homo sapiens, şans eseri büyüyen bir ağacın beklenmedik bir dalının pek de muhtemel olmayan bir uzantısı üzerindeki küçücük bir çıkıntıdır."
(Stephen J. Gould, 1989)
Günümüzde biyoloji geleneksel ırkların varlığını kabul etmiyor; bunlar tutarlıktan uzak, olsa olsa yararsız ve tehlikeli ayrımlar olarak görülüyor. Bununla birlikte, konuşma dilinde irklara atıfta bulunmak toplumun büyük kesimi tarafindan hala sürdürülüyor. İnsanların sınıflandırılması mümkün olmasa da "insanlarda ırklardan söz edilemez" önermesi sağduyuya aykırıymış gibi geliyor. Böylelikle bilim, dünyayı algılayış biçimimizin karşısında durmuş oluyor.
Hem felsefi (“insana özgü” diye bir şey var mı?) hem biyolojik (kendi türümüzle sergilediği genetik yakınlık göz önünde bulundurulursa şempanzenin Homo cinsine dahil edilmesi gerekir mi?) hem de paleoantropolojik bir meseleyle karşı karşıyayız:
Bir hominid, hangi anda ya da hangi değişimlerin birikimiyle insan olarak kabul edilebilir?
Soruyu tersinden sormak da mümkün:
Zamanı modern insandan geriye doğru saracak olursak, atalarımızı geçmişimizin hangi noktasına kadar insan olarak kabul etmeliyiz?
Evrim kuramına göre DNA, rastlantısal olarak ortaya çıkan ve popülasyonda anatomik, fizyolojik ve davranışsal değişiklikleri tetikleyen mutasyonlara uğrar. Herhangi bir yeniliğin yarar sağlaması durumunda, bireyin hayatta kalma ve üreme ihtimali artacak, böylece söz konusu yenilik nihayetinde yavrulara aktarılarak nesiller zarfında tüm popülasyona yayılacaktır. Doğal seçilim adı verilen bu mekanizma, irili ufaklı tüm çeşitleriyle canlılar dünyasının tamamında görülür. Bu çerçevede, atalarımızın evrim yasalarından muaf olduğunu düşünmek için hiçbir neden yok.
Ahlak
Ahlak duygusunun kökeninde toplumsal içgüdüler yatıyor ,tıpkı daha aşağı hayvanlarda olduğu gibi doğal seçilim tarafından şekillendirilen içgüdülerden özgecilik bunlardan biridir. Charles Darwin ..1871
Sayfa 82 - BgstKitabı okuyor
"Gen bencildir"
Bizler hayatta kalmayı amaçlayan makineleriz, gen adı verilen bencil molekülleri korumaya programlanmış robotlarız..
Sayfa 81 - BgstKitabı okuyor
Erkek bireylerdeki körelmiş memelerin tasarlanmış olduğunu kabul etmem mümkün değil .Buna ancak Ortadoksların Teklik içindeki Üçleme'ye inandıkları gibi,anlaşılmaz bir biçimde inanabilirim..
Sayfa 55 - Bgst yayınlariKitabı okuyor
Evrim
İçerdiği çeşitli güçleriyle ,başlangıçta yalnızca birkaç forma ya da belki tek bir forma verilmiş olan yaşamın bu şekilde kavranışında bir yücelik vardır.Ve gezegenimiz ,yerçekiminin değişmez yasasına boyun eğerek yörüngesinde dönüp durdukça ,böylesine basit bir başlangıçtan türeyen en güzel,en olağanüstü,sonsuz sayıda form hiç durmaksızın evrimleşmiştir..
Sayfa 29 - Bgst yayınlarıKitabı okuyor