Jennifer Egan kitaplarını, Jennifer Egan sözleri ve alıntılarını, Jennifer Egan yazarlarını, Jennifer Egan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bu kitabı aldığımı unutmuştum, "ne okusam" sorunsalı ile boğuşurken tesadüfen buldum ve okuyayım dedim. Bu kitap bize 2. Dünya Savaşı sırasında gemilerin bakımı ile ilgilenen ilk kadın dalgıç olan Anna Kerrigan 'ın dalgıç olma hikayesini ve hayat ile mücadelesini anlatan, hareketli bir eser. Bir taraftan dalgıç olmaya çalışan Anna'nın mücadelesini okurken diğer taraftan onun ortadan kaybolan babasının sırrına da adım adım yaklaşıyoruz. Anna, bir gün çocukluğunda babası sayesinde tanıdığı Dexter ile karşılaşacak ve hayatının ritmi değişecektir. Kitabın arka fonunda savaşın seslerini her daim duyuyoruz. Film tadında , yalın bir üslupla anlatılmış, ödüllü, akıcı bir kitap. Güçlü bir kadının sıradışı, cesurca hikayesi... Amerikan edebiyatından , dişe dokunur bir parça.
There's a fine line between thinking about somebody and thinking about not thinking about somebody, but I have the patience and the self-control to walk that line for hours--days, if I have to.
Some mornings, the sun looks wrong outside my window. I sit at the kitchen table shaking salt into the hairs on my arm, and a feeling shoves up in me: It's finished. Everything went past, without me. Those days I know not to close my eyes for too long, or the fun will really start.
… masanın üzerinde birbirimizin yeni yüzlerine baktık ve yetişkin hallerimizde geçmişten tanıdığımız insanın izlerini aradık ama gördüğümüz tek şey geçen yılların izleriydi.
New York’a geldikten sonra öğrendiğim bir şey bu: Kimsenin, gerçekte nasıl biri olduğunu kestirmek mümkün değil. İkiyüzlü demek yetmez, sanki herkesin kişilik bozukluğu var.
.
Yalan söyleriz. Yaptığımız bu. Bana bir satır saçmalık satıyorsun ve benim de sana bir satır saçmalık satmamı istiyorsun, böylece büyük bir saçmalık yazıp bunun için para alabilirsin.
.
.
.
.
Kathy bir Cumhuriyetçiydi ve genellikle kendi iyi talihini ya da başkalarının başına gelen felaketleri anlatırken "olması gerekiyordu" gibi affedilmez bir ifadeyi kullanan insanlardan biriydi.
.
.
.