Feminist olmaya karar verdiğimizde, hepimiz mahrum bırakıldıklarımızın peşindeydik. Tarih boyunca sosyal yaşam, iş yeri ve eğitim gibi sözde eril alanlara girmemiz engellenmişti. Ev, aile ve kreşten ibaret olan geleneksel yaşam alanımız adeta bir hapishaneye benziyordu. O zamanlar feminizmin destekçilerine sunduğunu düşündüğü şey bir tür kaçıştı. Daha büyük bir yaşamdı. Bağımsız, maceralarla dolu ve çalışmaya imkan veren bir yaşam.