Kitapla alakalı baştan sona tek izlenimim çok karışık olmasıydı. Ne anlatsam, ne söylesem hem eksik hem fazla kalacak. O kadar çok acaba larla başladı ki devamında toparlar diyordum ama toparlayamadı.
Birçok yerinde konudan koptum. Çünkü bir geçmişten bir günümüzden bahsediyordu. Ne zaman günümüz, ne zaman geçmiş bir türlü ayrımını yapamadım.
Kitap sanki bir ortama ya da biri mevzuya tam ortasından dalarsın ya aynen öyle başlıyor ve aynen öyle de devam ediyor.
Konusunu toparlayacak olursam esas kızımız Ani geçmişte yaptığı bir hatayı ve kötü bir anı oyunlarla, yalandan bir yüzle geçmişte bıraktığını sanıyor. Ama asla bu durum kalbini ve beynini rahat bırakmıyor. Çok sevdiğini sandığı bir nişanlısı, güzel bir mesleği, mutlu ve başarılı bir hayatı olduğunu düşünüyor. Peki ya gerçekler? Gerçekler acıtır ama özgürleştirir de insanı. Peki Ani özgürlüğümü yoksa esareti mi seçecek? Açıkçası ben hala emin değilim. Hangisini seçtiğini söylemem tam anlamıyla mümkün değil.. Dediğim gibi kitapları yarım bırakmayı sevmem ama bunu çokça zorlayarak bitirdim diyebilirim.
Yine de en azından güçlü bir kadını okumuş olmak bana kattığı tek güzel değer. Ne yaşamış olursa olsun pes etmemeli kadınlar!