John August kitaplarını, John August sözleri ve alıntılarını, John August yazarlarını, John August yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kiminle konuşuyorsun?" diye sordu Arlo. "Chicago'dakilerle mi?"
"Hayır. Bando takımından kızlarla konuşuyorum."
"Onları daha yeni görmedin mi? Bir saat önce falan?"
"O okuldaydı. Saat dörtten gece yarısına kadar birçok şey oluyor."
"Ne gibi?"
"Bilmem. Bir şeyler işte. Espriler dönüyor. Planlar yapılıyor. Birçok konuşma dönüyor ve bunlara dahil olmazsan geride kalıyorsun. Ne olup bittiğine dair bir fikri olmayan bir sen oluyorsun."
Telefonu yeniden bipledi. Arlo, gelen mesaja cevap veren Jaycee'nin omzunun üstünden baktı.
"Hardalın nesi var?" diye sordu, kafası karışmıştı.
"Hiçbir şey."
"O zaman neden, 'Evet, berbat' dedin?"
"Sadece onay verdim."
"Ama sen hardalı çok seversin." Arlo ablasının hiç gerekli olmayan şeylerin üstüne bile hardal sıktığını görmüştü, mesela patates cipsi gibi.
"Mesele hardal değil! Meselenin hiçbir şeyle ilgisi yok. Sadece konuşmanın akması gerekiyor. Cevap vermezsen konu ölüyor." Telefonu, gelen çeşitli emojilerle yeniden bipledi. "Daha on iki yaşında ve bir erkek çocuğu olduğun için anlamıyorsun."
Tam tersine, Arlo anladığını düşünüyordu, en
azından bir nebze.
Ormanda, binlerce parıldayan yıldızın altında tek başına duran Arlo Finch kendisini küçücük hissetti ama kötü anlamda değil. Aksine, evrenin enginliğine dair bir gizeme şahit olmuş, okyanusa salınan bir akvaryum balığı gibi hissediyordu şimdi.
Nefesi gece soğuğunda buharlaşırken, birkaç dakika boyunca böyle düşüncelere daldı. Babasının Çin'de aynı yıldızları görüp görmediğini merak etti. Bu yıldızların kaçının ismi olduğunu, bu isimleri kimin verdiğini, ayrıca bunların arasında Sırıtanpopo gibi çünkü neden olmasın?- aptalca isimler olup olmadığını merak etti.
Arlo, bu yıldızlardan birinin etrafında dönen bir gezegendeki bir başka çocuğun da aynı şeyleri düşünerek Dünya'ya bakıp bakmadığını merak etti. Evrendeki milyarlarca yıldızı düşününce, bunun gibi başka bir gezegen olduğu fikri neredeyse -belki de kaçınılmaz şekilde- olası hale geliyordu.
"Bilmiyorum. Dikiş dikmeyi bırakmaya karar vermedim. Bir dönem sürekli yaptığım bir şeydi, sonra bıraktım. Buna büyümenin bir parçası diyebiliriz sanırım: eskiden sevdiğin şeyleri unutmak."
Bu kitap tam bir efsaneydi kitap 8-12 yaş okurlar kısmındaydı ama bh kitap 8 yaşındakideki çok sever 50 yaşındakide çok güzel bir kitaptı gizmle doluyfı ve dolayısıyla sürekleyicydi kesinlike almalısınız kardeşimede okutturucam
Son kitap birçok yönden karışıktı ve çok ucu açık bitti gibi... Çocuklar için güzel bir seri diyebilirim ama büyükler için pek tatmin edici olduğu söylenemez.
İlk kitaba göre çok iyiydi. Hiçbir beklentim olmadan başlamıştım halbuki... Rahatlıkla daha iyi düşünülmüş bir devam kitabıydı diyebilirim. Önceki kitaptan kalan birkaç soru da cevaplanmış oldu ki bu da hoşuma gitti. Bakalım son kitap nasılmış?
#arlofinchgölgelerkrallığı
-JOHN AUGUST
“Sadık, cesur, kibar ve doğru… Eskilerin ve yenilerin koruyucusu… Yabanılları gözetir, güçsüzleri korurum, yolumu çizer, erdem peşinden giderim. Orman ruhları, kulak verin şimdi izci yeminimi ederken.”
“Çam ağaçları bile senin hakkında yazıyor, Arlo Finch. İnsanlar da bilmeyi hak ediyor…”
"Arlo Finch" serisinin üçüncü kitabı olan Gölgeler Krallığı'nda, Arlo ve arkadaşları daha büyük ve tehlikeli maceralara atılıyor. Arlo, kasabalarındaki gizemli olayları çözmeye devam ederken, kendini "Gölgeler Krallığı" olarak bilinen gizemli bir yerde bulur.
Bu krallık, yüzyıllardır varlığı bilinen ancak çok az kişinin gördüğü ve geri döndüğü bir yer. Arlo, arkadaşları ve diğer kasaba sakinleri, krallığın derinliklerindeki tehlikelerle yüzleşirken, sırların ve gizemlerin peşine düşerler. Kitap, serinin önceki maceralarına göre daha karanlık ve heyecan dolu, okuyucuyu soluksuz bırakırken Arlo'nun karakter gelişimide gözler önünde. Macera dolu bu genç yetişkin fantastik serisi, her yaşa hitap eden bir seri.
Bir çok insan bir aracı o aracın amacıyla karıştırıyor. Bir çekiç sana ev inşa edemez. Yalnızca çivi çakabilir. Aynı şekilde, pusula da yalnızca kuzeyin ne yönde olduğunu söyleyebilir. Hangi yöne gitmen gerektiğini değil.
İltifatlarla şişirilmiş, fiyat olarak da füze takılmış gibi bir kitap... Kötü mü hayır ama reklamı yapıldığı kadar iyi mi? Asla... Çok çocuksu bir konusu var. Belki sonraki kitaplar daha farklıdır.
Hayatta en büyük pişmanlıklarım yapmadığım şeyler oldu. Almadığım riskler. Hayır demek için sebep bulmak kolay. Evet demek için sebep bulmak ise çok daha iyi