John Henrik Clarke Sözleri ve Alıntıları
John Henrik Clarke sözleri ve alıntılarını, John Henrik Clarke kitap alıntılarını, John Henrik Clarke en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.tarih hakkındaki bilgiyi de sömürgeleştirdiler.
Bu ilk yayılmada Avrupalılar sadece tarihi sömürgeleştirmekle kalmadılar. tarih hakkındaki bilgiyi de sömürgeleştirdiler. Tüm sömürgeleştirmelerinin en feci olanı ise Tanrı imgesinin sömürgeleştirilmesiydi. Fethedilen insanların Tanrı'yı kendi hayal güçleri aracılığıyla görme ya da Tanrı'ya kendi dillerinden gelen bir kelimeyle hitap etme hakkını reddettiler.
Sayfa 35Kitabı okudu
İspanyollar etnik ve dini saflık arayışındaydı
İspanyollar etnik ve dini saflık arayışındaydı ve bu nedenle Araplar ve Müslüman inancına sahip Afrikalılarla birlikte Yahudileri de kovdular. Bu sadece Avrupa tarihinde bir dönüm noktası değil, dünya tarihinde de önemli bir dönüm noktasıydı. Bu dönem sadece Atlantik köle ticaretinin yükselişine ve Avrupalıların dünyanın büyük bir bölümünü sömürgeleştirmesine tanıklık etmekle kalmadı, Avrupalılar daha sonra dünya tarihi hakkındaki bilgileri de sömürgeleştirmeye başladılar.
Sayfa 75Kitabı okudu
Her zaman komşu olan deniz ve kara sürekli çekişir
birbirimizi ara sıra görme arzusu aramızdaki barışı koruyacaktır. Her zaman komşu olan deniz ve kara sürekli çekişir ve kimin yol vereceğini tartışır; deniz büyük bir şiddetle karaya boyun eğdirmeye çalışır ve kara da aynı inatçılıkla denize karşı
koymaya karar verir.
Sayfa 45Kitabı okudu
Bu, toplumların yapısıyla ilgiliydi.
Papa çeşitli adalara komisyonlar gönderdiğinde bazen tek bir Kızılderili bile hayatta kalmıyordu ama Afrikalı dayanıyordu. Afrikalının hayatta kalması ve Kızılderilinin ölmesinin birinin diğerinden daha cesur olmasıyla hiçbir ilgisi yoktu. Bu, toplumların yapısıyla ilgiliydi.
Sayfa 30Kitabı okudu
Kolomb bu Yerli Amerikalıları (yanlışlıkla Kızılderililer denmiş)
Kolomb bu Yerli Amerikalıları (yanlışlıkla Kızılderililer denmiş) gördüğünde monologunda şöyle demiş: "Acaba neden bu kadar az miktarda altın getiriyorlar? Acaba madenler nerede? Onları fethetmek düşündüğümden daha kolay olacak."
Sayfa 30Kitabı okudu
Avrupa-Amerikan merkezinde. Batı yarımkürenin yerli halklarının
M.S. 1482'den 1536'ya kadar olan elli yıllık dönem, dünya tarihi açısından özel bir öneme sahiptir. Bu dönemde Avrupa dünyası çeşitli ekonomik, siyasi ve kültürel güçleri sentezleyerek materyalizm, kapitalizm ve emperyalizm merkezli küresel bir güç sisteminin temellerini materyalizminin yeni atmayı küresel başardı, sisteminin
Avrupa-Amerikan merkezinde. Batı yarımkürenin yerli halklarının aşırı sömürülmesi ve Afrikalıların köleleştirilmesi vardı.
Sayfa 10 - önsöz: DR. LEONARD JEFFRIESKitabı okudu
ticaretten büyük karlar elde ettikleri için buraya Altın Sahili
On beşinci yüzyılın sonundan önce Portekizli denizciler Afrika kıtasının genel şeklini öğrenmişlerdi. 1471'den itibaren Afrika ülkeleriyle düzenli olarak ticaret yaptılar. Batı Afrika kıyıları boyunca kaleler inşa edildi. Bu kalelerin en ünlüsü, halen varlığını sürdüren, bugünkü Gana'da bulunan Elmina Kalesi'dir. Bu kalenin yapımı 1482 yılında Portekizli bir kaptan olan Don Diego de Azambuia tarafından
başlatılmıştır. Portekizliler bu bölgede yaptıkları ticaretten büyük karlar elde ettikleri için buraya Altın Sahili adını vermişlerdir.
Sayfa 54Kitabı okudu
Kristof Kolomb'un bir maceraperest, bir fırsatçı, kasıtlı bir katil
.. Kristof Kolomb'un kesinlikle hiçbir şey keşfetmediğini, bir maceraperest, bir fırsatçı, kasıtlı bir katil ve yalancı olduğunu ve harekete geçirdiği şeyin Batı kapitalizminin temeli olduğunu ve Avrupalılara karşı hiçbir suç işlememiş olan ve
Avrupalıların onları fethetme ve köleleştirme niyetini bilmeyen hem Afrikalıları hem de Yerli Amerikalıları sömürdüğü...
Sayfa 16Kitabı okudu
Afrikalıların köleleştirilmesi için bir gerekçe
Karayip Adalarındaki Carib ve Arawakların hastalık, kadınlarına tecavüz ve bazen de düpedüz cinayet yoluyla yok edilmesi, bu adalardaki iş gücü arzını yok etti ve İspanyollar ile diğer Avrupalılar için Afrikalıların köleleştirilmesi için bir gerekçe
yaratmayı zorunlu kıldı.
Sayfa 68Kitabı okudu
Hiç kimse Afrika'ya savaşarak girmedi
Hiç kimse Afrika'ya savaşarak girmedi. Misafir olarak geldiler ve fatih ya da köle
tüccarı olarak kaldılar.
Sayfa 97Kitabı okudu