John Henry Patterson Sözleri ve Alıntıları
John Henry Patterson sözleri ve alıntılarını, John Henry Patterson kitap alıntılarını, John Henry Patterson en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sıklıkla arkadaşlarımı ziyarete giderdim, yanlarına vardığımda öğrendiğim tek şeyse biraz önce öldürüldükleri veya kötü bir şekilde yaralandıklarından hastaneye gönderildikleri olurdu. İnsanın, arkadaşlarının gittikçe eridiğini görmesi çok kötü bir duyguydu. Çoğu dört bir yanda gömülü yatıyordu. İnsan aniden kuytu bir yerde taze bir mezarla karşılaşabiliyor, başına alelacele dikilmiş haçtan toprağın altında yatanın bir arkadaşı olduğunu öğrenerek irkilebiliyordu. Fakat savaş savaştır, her an bir mermi gelip insana kendi ölümünü getirebilir. Kişi bir süre sonra bu fikre alışıyor ve artık çok da korkunç bulmuyor onu. Pek çoğumuz tamamen şans eseri kurtulmuşuzdur. Ben kendim, bir çiçeği koparmak için geri dönüşüm veya güneşin batışını daha iyi izlemek için hafifçe yoldan sapışım sayesinde Ölüm'ün beni bulmasının engellendiğini defalarca kez gördüm. Yolumu değiştirmemiş olmam durumunda bulunacağım noktada bir merminin patladığına ve burada kocaman bir çukur açtığına birkaç defa tanık olmuşumdur. Evet o günlerde insanın kulakları Ölüm Meleği'nin kanatlarının belli belirsiz hışırtısını sıkça işitirdi.
Sayfa 138 - With the Zionists in Gallipoli, Dün Bugün Yarın Yayınları, İkinci Baskı İstanbul, Mart 2014 [ISBN: 978-605-88002-0-5]Kitabı okudu
Çatışmada yorgunluktan harap düştüğümüz için Türklere birkaç esir verdik. Yiğit düşmanlarımızın, ellerine düşen adamlarımıza şefkatli davranacaklarını bilmek bizi rahatlatıyordu. Türkler ve “oyun tarzları” hakkında övücü sözlerden başka hiçbir şey işitmedim. Sadece bir esirimizin sakatlandığını biliyorum ve bu da büyük ihtimalle bir Alman'ın işi olmalı; zira kurban bir Sih idi ve kendisinden hiçbir bilgi almadan ölmüştü. Türk temiz bir savaşçıdır. Bize pek çok kez nakliye gemilerinin az ötesindeki hastane gemisini biraz daha öteye çekersek memnun olacaklarının, diğerlerine ateş açarken hastane gemisini vurmaktan korktuklarının haberini uçurmuşlardı. Tarihin bugüne kadar kaydettiklerine bakarsak Almanların yapabileceğinin çok ötesinde bir davranıştı bu.
Sayfa 145 - With the Zionists in Gallipoli, Dün Bugün Yarın Yayınları, İkinci Baskı İstanbul, Mart 2014 [ISBN: 978-605-88002-0-5]Kitabı okudu
Sunuş
Bu kitap, Gelibolu Harekâtında ZMC'nin (Sion Katır Birliği) komutanı olarak görev yapan İrlandalı Yarbay John Henry Patterson'un o dönemle ilgili anılarını kapsıyor. Anılarında hayli canlı bir anlatıma sahip olduğu görülebilmekte. Özellikle Seddülbahir Cephesi'yle ilgili savaşın dehşetine dair çok çarpıcı tespitler yapıyor. Komuta ettiği Sion Katır Birliği'ni sürekli övüyor. Emrindeki askerlerden “Siyonistler” olarak bahsetmesi ise önemli"¹⁸ Çanakkale Savaşı'na katılan birliğinin davasının aslında ne olduğunu açıkça belirtmekte.
¹⁸Yeri gelmişken belirtelim. Avustralya 4. Tugay Komutanı Monash başta olmak üzere Müttefikler safında da ZMC haricindeki birliklerde de Musevi asker ve subaylar mevcuttu. Keza Osmanlı ordusunda da Musevi kökenli asker ve subaylar bulunmaktaydı.
With the Zionists in Gallipoli, Dün Bugün Yarın Yayınları, İkinci Baskı İstanbul, Mart 2014 [ISBN: 978-605-88002-0-5]Kitabı okudu
Evdeki hesap..
Denize hakim olmak Türk kıyısında istediğimiz yere saldırı başlatma şansını vermişti bize. Türkler saldırıya uğrama ihtimalini verdikleri noktaları koruyabilmek amacıyla kuvvetlerini pek çok parçaya bölmek zorunda kaldıkları için dezavantajlı bir durumda idiler.
...Dört Türk ordusundan, kilit mevkie ani ve güçlü bir saldırı gerçekleştirebilecek olan yegânesi Arı Burnu çevresindekiydi ve biz bu gücü, diğerleri yardıma gelmeden ezip geçebilecek bir durumdaydık.
Sayfa 18 - With the Zionists in Gallipoli, Dün Bugün Yarın Yayınları, İkinci Baskı İstanbul, Mart 2014 [ISBN: 978-605-88002-0-5]Kitabı okudu
Sunuş
Gelibolu Harekâtı'nı yönetecek General lan Hamilton'unda günlüğünde yazdığı gibi ZMC (Zion Mule Corps; Sion Katır Birliği) Britanya İmparatorluğu tarihinde dominyon olmayan, ayrı bir bayrak altında savaşa katılan ilk birliktir. Patterson, birliğe yaptığı ilk konuşmada cepheye mühimmat taşıyan askerin, cephede çarpışan kadar cesur olduğunu belirtmişti.
Zion Mule Corps (ZMC) Yarbay Patterson komutasında Mart 1915 sonunda Gelibolu Cephesi'ne gitmek üzere ayrılmadan önce, İskenderiye'de büyük bir tören yapılmış, duygu yüklü konuşmalar ve dualar birbirini izlemişti. Hatta Başhaham La Pergola, Yarbay Patterson'u Yahudilerin ünlü efsanesini yeniden yaşatacak, İsrailoğulları'nı Mısır'dan Filistin'e ulaştıracak II. Musa olarak ilan etmiştir!¹² Birlik Nisan ortalarında Limni Adası'na varacak, tarihin en büyük çıkarmalarından birisinin arefesinde ünlü İngiliz 29. Tümen emrine verilecektir.
With the Zionists in Gallipoli, Dün Bugün Yarın Yayınları, İkinci Baskı İstanbul, Mart 2014 [ISBN: 978-605-88002-0-5]Kitabı okudu
Limni yolculuğu olaysız geçmişti. Hemen önümüzdeki Manitou gemisini batırmaya çalışan Türk muhribini kaçırmıştık Allah'tan! Bu asker gemisi bayağı bir macera atlatmıştı. Muhrip, geminin önünde durmuş ve Türk komutan, nadir görülen bir insanlıkla kendilerini kurtarmaları için on dakika süre tanıdığını söylemiş onlara. Bana, gemideki Alman subayın bu kadar yumuşak olduğu için Türk komutanla tartıştığı da söylendi.
Sayfa 36 - With the Zionists in Gallipoli, Dün Bugün Yarın Yayınları, İkinci Baskı İstanbul, Mart 2014 [ISBN: 978-605-88002-0-5]Kitabı okudu