Jorge Barón Biza Reviews
You can find Jorge Barón Biza reviews, Jorge Barón Biza book reviews, Jorge Barón Biza ratings on 1000Kitap.“ben de birgün metin olacağım”
Bence baştan bir anlaşalım, bu kitap, yüzü eski eşi tarafından kezzapla yakılan kadının hikayesi değil. Bu kadar korkunç bir anekdotun öne çıkmasında şaşılacak bir şey yok kuşkusuz. Birincisi bu kitap ondan çok fazlası. İkincisi yaşadıklarına ortak olmak, hissettiklerini anlamak istediğimiz kadın, bu kitapta en fazla bir okuyucu kadar yer
~~~Yeni1YazarKeşfetmeninMululuğu~~~
~~~Boşluğa, akametin sıfır noktasına bakmayı, herhangi 1kusurun ne üretildiği ne kabul edildiği yerde üretmeyi seçmişti; zira 1kusuru tanımak, herhangi 1kusursuzluğun var olduğunu kabul etmeyi de zaten varsayıyordu: akametin sıfır noktası. Arón, çöle gönüllü olarak ulaşmak için, Eligia'ya olan sevgisiyle otuzlu yılların kurtarılabilir siyasi
Çöl ve Tohumu, boşanmak üzere olduğu eşi tarafından yüzüne asit atılan bir kadının hastaneye gidişiyle başlıyor ve kitap boyunca Arjantin’de başlayıp Milano’da devam eden tedavi süreci üzerinden kurgu ilerliyor. Bir insanın yüzünün önce yok olmasını sonrasında adeta yeniden yapılmasını oldukça şiirsel anlatmış yazar; böyle bir olayın bir insanın kendisiyle ve çevresiyle ilişkisini nasıl etkilediğini, diğer insanların onunla ilgili algısını nasıl değiştirdiğini irdeleyerek yüzün aslında neler ifade ettiğini muazzam işlemiş. Ancak burada da bırakmamış eseri ve bir yüzün yeniden inşası ile Arjantin ve İtalya özelinde ülkelerin -faşizmin kendine çokça yer bulduğu- siyasi tarihi arasında paralellik kurarak bambaşka ve çok daha derin bir düzleme taşımış. Bir yandan karakterin tedavi süreciyle beraber, kendi ailesinin trajik hikayesini anlatıp kendi geçmişi ve hezeyanlarıyla yüzleşen yazar, diğer yandan asitle yok edilen bir yüzün tedavisini aynı eserde bir alegori gibi kullanmış ve bu süreçle kendi ülkesinde 20.yy başlarından Juan Peron dönemi ve sonrasına, İtalya’da yine aynı dönemden Mussolini sonrasına kadar yaşananları da aktarmış. Ortaya edebi anlamda çok güçlü ve hem kişisel hem toplumsal boyutlu hikayesiyle etkileyici bir roman çıkarmış. Çok ama çok sevdim. Latin Amerika edebiyatı sevenler bence kaçırmasın. Kitapta adı çokça geçen Juan Peron ve özellikle ölümünden sonra mumyalanma hikayesiyle de meşhur eşi Eva Peron ile ilgili okumak isteyenlere de Martinez’in Santa Evita’sını öneririm.
BENDEN NE İSTEDİN;
Nerden başlamalı,nasıl yazmalı ya da nasıl cümleye dökmeli bilemedim.Yüreğimi dağlayan bir eserdi okuduklarım...
Yüreğimin parçalandığını tekrar bir araya geldiğini ve tekrar parçalanmış haliyle kitabı bitirdiğimi belirtebilirim.
Yazarın ustalığına,okuru ters köşe yapmasına hayran kaldım.Başka mutluluk veren nokta da şu oldu,Asıl acıyı yaşayan kadını konuk olarak görmesi ve hikayeyi o şekilde anlatması,yaşananları acıtasyon haline getirmeyip kadının gururunu kırmaması da çok büyük bir incelikti.
Görünenler var bir de görünmeyenler var.Yüzümü görüyorsunuz peki hissettiklerimi görebiliyor musunuz?Bir insanın hisleri duyguları bir anda nasıl değişebilir? Bu soruların hepsinin cevabını ben yüzüm yandıktan sonra aldım....
Sen benim sadece yüzümü yaktın uzun uğraşlar sonucunda tedavisini oldum,peki ruhumda ki yanıkları düzeltebilir misin? Yada bağlanan kabukların aynı yerden kanamasına çözüm getirebilir misin? Peki yaşarken yaşamımıza yön veren sen ölümümüzü nasıl aynı olmasını sağlayabildin. Neydi ki senin hayata,insanlara karşı bu kadar nefretin...
Narsistliğinin tüm aileye nasıl zarar verdiğini göremedin yıllarca...Bunu sana anlatmaya çalışmama rağmen.Hep sendin,herşeyin üstünde gördün kendini ve önce kendini sonra beni bitirdin....
.....
Söyleyecek sözlerim çok fazla korkum anlaşılmamak...
İyi İnsanlara rast gelsin yolunuz.
Sevgiyle Kalın.
240 syf.
·
Not rated
Babasının, boşanma aşamasında olduğu annesinin yüzüne asit atması ve intiharıyla başlıyor kitap. Bu olaydan sonra Eligia’nın duygularını paylaşmasını beklerken; kitap, oğulları Mario’nun perspektifinden aktarılıyor. Anne oğul Milano’ya gidiyorlar ve Eligia’nın tedavi süreci başlıyor. Bu esnada Mario’yu yakından tanıyor, yaşadığı uçuk hayatına tanık oluyoruz. Kitap ne yazık ki otobiyografik ögeler içeriyor. Yazarımız kitabın yayınlanmasından 3 yıl sonra intihar ediyor. Kitabın son sayfaları kalbimi paramparça etti. Eğer ruh haliniz düşükse okumanızı tavsiye etmiyorum.
‘Üzerime, teselliden mütevellit büyük bir akıntı üşüşmüştü ailemde ilk intihar gerçekleştiğinde. İkincisi vuku bulduğunda ufuktan mahrum, tereddütlü bir okyanusa dönüştü bu akıntı. Üçüncüden sonraysa, üç kat yüksekliğin üzerindeki bir odaya girdiğimde insanlar koşup pencereyi kapatıyorlardı. Bunun gibi hadiseler içinde kapana kısıldı yalnızlığım.’
.
Jorge Barón Biza (Sabattini) özgeçmişinde bu cümleleri kuruyor. Sonra hikayeye geçiyoruz.
Bir saldırı ile açılıyor ilk sayfa. Bir erkeğin bir kadının yüzüne asit atmasıyla.
Olayı anlatan ise bu erkek ve kadının genç oğulları Jorge. Yazarın kendisi.
Okur olarak toparlanmaya çalıştım önce, dağılmıştım çünkü. Bir yandan Eligia’nın içindeki acıyı düşündüm diğer yandan oğlunun maruz kaldığı şeyi.
Arjantinli yazar annesinin başına gelenleri, Milano’daki tedavi sürecini, bunlar olurken içinde bulunduğu ruhsal bunalımları soğuk bir mesafeyle yazıya döküyor.
Ve bu otobiyografik romanını reddeden yayıncılara inat, kendisi yayımlıyor.
İntiharından üç sene önce.
.
Üzerinizde ağırlık bırakan bir kitap Çöl ve Tohumu. Okumaya, üzerinde düşünmeye kesinlikle değer...
.
Soykan Özyurt çevirisi, Gray318 kapak tasarımıyla ~