Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Joseph Ratzinger

Joseph RatzingerNasıralı İsa yazarı
Yazar
9.0/10
1 Kişi
3
Okunma
1
Beğeni
361
Görüntülenme

En Yeni Joseph Ratzinger Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Joseph Ratzinger sözleri ve alıntılarını, en yeni Joseph Ratzinger kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Edith Stein bir keresinde dürüstçe ve isteklice doğruyu arayan kişinin İsa yolunda olduğunu söyledi. Mutluluk Sırrı böyle kişiler hakkında konuşur; bu susuzluk ve açlık kutsaldır, çünkü insanı Rab'be, İsa'ya götürür ve bu şekilde dünyayı Rab'bin Krallığı'na açar."
Sayfa 100 - Sak YayıncılıkKitabı okudu
"Rab'bin sözünü ettiği yas kötülüğü reddetmedir; 'herkes yapıyor' diye bireye zorla kabul ettirilmeye çalışılan kötü davranış modellerine karşı direnme şeklidir. Dünya bu tür bir direnişe göz yumamaz, o uyum talep eder. Dünya bu tür bir acıyı uyuşuk vicdanlara karşı yöneltilmiş bir suçlama olarak kabul eder. Ve öyledir de. Bu nedenle yas tutanlar doğruluk uğruna zulüm acısı çekerler. Böyle yas tutanlar doğruluk uğruna zulüm acısı çekerler. Böyle yas tutanlara huzur vaat edilir, zulüm görenlere Rab'bin Krallığı sözü verilir -ruhta fakir olanlara vaat edilen aynı söz. İki vaat yakından ilişkilidir. Rab'bin gücünün koruması altında, sevgisinde güvenli duran Rab'bir Krallığı, bu gerçek rahatlıktır."
Sayfa 97 - Sak YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
"İki çeşit yas vardır. Birinci türü ümidini kaybetmiş, sevgi ve gerçeğe güvenini yitirmiştir bu nedenle de insanı içten içe yiyip bitirir. Ama bir de insanın kötülüğe direnecek onun hayırlı değişimini sağlayan sarsıcı gerçekle karşılaşmasından kaynaklanan, acıya katlanan yas vardır. Bu yas iyileştirir çünkü kişiye yeniden sevmesini ve ümit etmesini öğretir. Yahuda birinci türden yas tutanlara örnektir: Kendi düşüşünden dehşete kapılıp ümit etme cesaretini yitirir ve kendini çaresizlik içinde asar. Petrus ikinci tip yas tutanlara bir örnekir: Rab'bir bir bakışıyla kendine gelir, ruhunun toprağını süren iyileştirici gözyaşlarına boğulur. Tekrar yenilenmiş olarak başlar."
Sayfa 95 - Sak YayıncılıkKitabı okudu
"Hristiyanlar ebedi barışın Rab'bin hoşnutluğunda(eudokia) yaşayan kişilerle ilişkili olduğunu bilir. Rab ile birlikte barış içinde yaşama mücadelesi dünyadaki barış mücadelesinin vazgeçilmez bir parçasıdır; birincisi, kriterin kaynağı sonrakinin gücüdür. İnsan Rab'bi görmezden geldiğinde barış dağılıp yok olur ve şiddet hızla büyüyerek hayal bile edilemeyecek zulme doğru büyür. Bugün bunu açıkça görebiliyoruz."
Sayfa 95 - Sak YayıncılıkKitabı okudu
"Mütevazilik ve sadelik tamamen tarihsel bir bakış açısında bile şiddetten daha uzun ömürlüdür. Ama dahası da var. Ümit inancının temelindeki toprak kavramının giderek evrenselleşmesi aynı zamanda Zekeriya'nın vaadinde karşılaştığımız evrensel boyutu da yansıtır: barış kralının toprağı ulusal nitelikte değildir -o denizden denize uzar(Zek. 9,10)."
Sayfa 93 - Sak YayıncılıkKitabı okudu
"Diğer bir deyişle dünya vardır, çünkü Rab, sevgisine karşılık alabileceği bir yer, bir itaat ve özgürlük alanı yaratmak istedi. İsrail, adım adım tarihin değişimlerini Rab'bin halkı olarak kabul edip acılara katlandıkça toprak düşüncesi derin ve geniş bir şekilde büyüyerek odaklandığı ulusal mülkiyetten gittikçe uzaklaşıp Rab'bin dünyadan talep ettiği evrenselliğe doğru yaklaştı."
Sayfa 93 - Sak YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
"Bu bölüm[Zekeriya 9:9] idaresi politik veya askeri bir güce dayalı olmayan fakir bir kralı duyurur. Rab'bin ve tüm insanların önünde varlığının özü, mütevazilik ve ağır başlılıktır. Bu bakımdan o, dünyadaki bütün kralların tam aksidir. Ve çok canlı bir görsellik, eşeğe biniyor olması gerçeğidir -reddettiği savaş arabasının yerini alan fakirlerin bindiği eşek. O kendi değil, Rab'bin gücüyle barışın Kralıdır."
Sayfa 91 - Altın Kitaplar YayıneviKitabı okudu
"Onlar kendi yoksulluklarının manevi bir boyutu olduğunu bilirler, onlar sadece Rab'bin armağanlarını kendilerine bahşetmesini bekleyen ve bu şekilde Rab'bin benzeyişinde ve sözünde manevi bir uyum içinde yaşamayı dileyen sevgi insanlarıdır. Lisieux'lü Azize Therese'nın bir gün boş elerini Rab'bin önünde durup açarak göğe kaldırdığında söylediği sözler Rab'bin fakir insanlarının ruhunu tanımlar: onlar boş ellerle gelir, yumuk sıkı ellerle değil, açık olan ve veren ellerle gelirler ve bu nedenle Rab'bin bereketli iyiliğinden almaya hazırdırlar."
Sayfa 87 - Sak YayıncılıkKitabı okudu
"Haç 'çıkış' hareketidir, en sona dek ulaşan en uç noktaya dek kanıtlanmış sevgi hareketidir(Yu. 13,1). Bu nedenle Haç yücelik yeridir -sevgi olan Rab ile gerçek birlik ve buluşma yeridir(I. Yu. 4,16)."
Sayfa 84 - Sak YayıncılıkKitabı okudu
"İnsan Rab'bin bakış açısıyla yaşayıp görmeye başladığından, İsa'nın yolunda yoldaş olduğunda yeni değerlerle hayatını yaşadığında, gelecekte yaşanacak olan bir gerçek hemen şu anda gerçekleşir. İsa acıların arasına neşe getirir."
Sayfa 83 - Sak YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
"Matta'nın 'göklerin krallığı' hakkında konuştuğu doğrudur ama gökler sözcüğü Yahudilerin daha çok Rab'bin gizemine saygı gereği çoğunlukla sakındıkları ikinci emre itaatten ötürü kullandıkları Rab sözcüğü yerine geçen farklı bir ifadedir. Benzer şekilde 'göklerin krallığı' ifadesi tek yönlü 'ulaşılmaz' bir şeyin bildirisi değil, dünyamızı ebediyen değiştiren ve tamamen onun bir parçası olarak hem dünyada hem de ötesinde olan Rab hakkında konuşur."
Sayfa 70 - Sak YayıncılıkKitabı okudu
"Ama göze çarpan Rab'bin hızla ortadan kaybolduğu sahnede kalan tek oyuncunun insan olduğudur. Bu düşünce tarzının öne sürdüğü inanç geleneklerine saygı, görülen tek şeydir. Gerçekte bunlar sonuçta bir anlamı olmasa bile insanların yerine getirmelerine müsaade edilen bir dizi gelenek olarak kabul edilirler. İnanç ve dinler şimdi politik hedeflere yönlendirilmiştir. Sadece dünyadaki kuruluşların bir değeri vardır. Dini konular sadece bu gerçeğe hizmet ederlerse önemli olurlar. Bu Hristiyanlık sonrası din ve inanç görüşü rahatsız edici bir şekilde İsa'nın üçüncü ayartılmasına benzer."
Sayfa 69 - Sak YayıncılıkKitabı okudu
"Temel düşünce açıktır: Rab'bin Krallığı hiçbir haritada bulunmaz. Bu dünyadaki krallıkların tarzında bir krallık değildir; bu krallık insanın iç varlığında yer alır. Bu krallık insanın iç dünyasından dışarı doğru büyür ve yayılır."
Sayfa 65 - Sak YayıncılıkKitabı okudu
"(...)evangelion sözcüğünün asıl kastettiği anlam ile kıyaslandığında önemi çok azalır. Bu terim, kendilerini dünyanın kurtarıcıları, efendileri ve özgürlük kazandıran kişiler olarak gören Roma imparatorlarının lügatinde görülür. İçeriğinin iyi veya kötü olduğuna bakılmaksızın imparatorun ilettiği duyurulara Latince 'evangelium' denirdi. Fikir imparatordan gelen duyurunun sıradan bir bilgi olmadığı ama dünyayı daha iyiye çevirmek olduğuydu. İncil Yazarları bu sözcüğü uyarladıklarında ve yazdıklarında bu adla anılmaya başladığında bize ifade etmek istedikleri şuydu: Doğru olmadığı halde tanrılar gibi hareket eden imparatorların iddiası şimdi gerçekleşmektedir. Sadece sözlerden ibaret olmayan bir söz, bir gerçek, sınırsız bir otoriteyle hakikaten yerine gelmektedir. Çağdaş dilbilimi teorisinin sözcük dağarcığında 'evangelium'un, 'İncil'in sadece bilgi veren konuşma değil, kurtarmak ve değiştirmek için dünyaya giren tesirli gücü, hareketi de ifade eden etkin konuşma olduğunu söyleyebiliriz."
Sayfa 63 - Sak YayıncılıkKitabı okudu
"Tanrı Kuzusu ne anlama gelir? İsa'ya neden kuzu denir ve neden bu kuzu dünyanın günahlarını tamamen ortadan kaldırmak için onları yok ederek onları gerçeksiz ve güçsüz kılar? (...)Öncelikle bu sözler Eski Antlaşma'da yer alan iki benzetmeyi içerir. Yeşaya'daki Acı Çeken Hizmetçi kesime gönderilen kuzuyla beraber olan
Sayfa 40 - Sak YayıncılıkKitabı okudu
24 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.