Jung Yun, Seul, Güney Kore'de dünyaya geldi. Çocukluğu Fargo, Kuzey Dakota'da geçti. University of Pennsylvania'da aldığı lisans eğitiminden sonra, University of Massachusetts'te yaratıcı yazarlık alanında yüksek lisansını tamamladı.
Öyküleri Tin House, The Massachusetts Review, The Atlantic Monthly ve The Los Angeles Review of Books'ta yayımlandı. Virginia Center for the Creative Arts ve The Pushcart Prize tarafından takdire ve onur bursuna layık görüldü.
George Washington University'de öğretim görevlisi olarak çalışmaya devam eden Jung, eşiyle birlikte Baltimore'da yaşıyor.
Yuva, ilk romanı.
...Değişimin mümkün göründüğü, böylesi 1an daha yaşamayacaktı ömrü boyunca. Şimdikinden daha iyi biri haline gelebilecek gücü taşıdığına inanmak için 1daha asla nedeni olmayacaktı...
Bu başlık altında çoğunluğu Koreceden olmak üzere -bir kısmı İngilizce- Türkçeye çevirisi yapılan edebiyat alanındaki kitapları ekleyeceğim. Benim gibi Kore Edebiyatı sevenlerin faydalanmasını umuyorum. :)
1.
Her ailenin mutsuzluğu kendine özgü sözünün Koreli bir aile üzerinden yeniden ispata tabi tutulduğu bir kitap. Annesine yönelen fiziki şiddeti seyrederek büyümüş biri, Kyung. Mesafeli bir ilişki yürüttüğü ailesinin başına bir felaket gelince mecburen bir arada yaşamaya başlıyorlar. Yıllarca konuşulmayan şeylerle dolmuş, gerilmiş bir ilişkinin
Bir süredir bilinç-altı konusunda kitaplar okuyup araştırıyorum ve enteresan şekilde bu romanda da okuduğum bir-çok şeyin izlerini görme şansım oldu...
(Kitap gerçek bir hayat hikayesi)
Gerçek sevginin,gerçek uyumun olmadığı evlerde, değersizlik korkusuna mahkum anne babaların yetiştirdiği çocuklar bu değersizlik bilincinin tohumlarını daha anne karnında atarlar ve hayatları boyunca gerçekten mutlu olup huzurlu yaşayamazlar.
Kitabı tavsiye ederim okuyan herkes kendinden küçükte olsa birşeyler bulacaktır...
Amerikan rüyası ne zamana kadar sürer? Mükemmel denebilecek şekilde kurgulanmış hayatlar nerede bir hata verir?Ya da “yeter” diyebilmek ne denli zor? Jung Yun korunaklı hayatlarımızın bir anda değişebileceğini gösteriyor bu romanında.Her karakter haklı,her karakter bir o kadar hatalı.Özellikle bunun bir ‘ilk roman’ olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda yazarın gücünü kavramak kolaylaşıyor.
Ev değil bir yuva,bir sığınak kurmaktan bahsediyor yazar tüm gizli kalmış ve itilmiş tutkulara rağmen..Geri planda ise azınlık sorunları,çiftler arasındaki uyum ikilemi,ebeveyn ve evlat olma sancıları..