Beni Bir Kere Dövdüler
Beni bir kere dövdüler, İki yıldız koynunda büyütülmüş elmacık kemikleri
Örterken gözlerindeki sevgiyi
Çatma kılıç aşkıyla kuşatılmış aşksız kalpleriyle,
Bir kış günü çıkan güneşin Isıttığı duvar diplerinin şefkatiyle anarken annemi.
Beni bir kere dövdüler,
On iki saatlik yolculuktan sonra
Varınca ortasına Ülke içinde gülleri derilmiş bir Gülistan'ın,
Nem koktu Buğday benizli martıların gagasinda
Bir Ermeni ezgisidir şimdi
Annemin taa Toroslarda yaktığı ağıt Haberin yok!
Beni o gün ağıtlarla dövdüler
"Bu baskıcı geleneklerle yoğrulmuş Ortadoğu toprakları mı babalarımıza sarılmayı engelliyordu? Yoksa bu cömert ama sömürülen yoksul topraklar yüzünden mi sarılamıyorduk babalarımıza ya da kalpsiz bir dünyayı babalarından devralan babalarımızın babalığı bilmemesinden miydi bütün bunlar?"
"İnsan, yaşama coşkusunu bir defa kaybetmeye görsündü. Artık hiçbir yara bandı görevindeki teselli, hiçbir sevgi sözcüğü, hiçbir gülüş öylesi yaralı bir kalbi iyileştiremezdi!.."