1969 yılında Ankara’da doğdu. Lisans eğitimini 1999 yılında Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmetler Yüksekokulu’nda tamamladı. 2001 yılında Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Disiplinlerarası Sosyal Psikiyatri Anabilim Dalı’nın tezsiz; 2002 yılında ise tezli yüksek lisans programını tamamlayarak buradan “disiplinlerarası sosyal psikiyatri bilim uzmanı” ünvanı aldı. Yüksek lisans tezini Türkiye’deki tamamlanmış intiharların dağılımı üzerinde yapan Alptekin, 2003 yılından itibaren tekrar sosyal hizmet alanına döndü ve 2008 yılında Hacettepe Üniversitesi Sosyal Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Hizmet Anabilim Dalı’ndan doktora derecesi aldı. Doktora tezinde sosyal hizmet perspektifinden genç yetişkinlerde intihar girişimlerini inceleyen Alptekin, yüksek lisans ve doktora öğrenimi sırasında toplum ruh sağlığının korunması ve geliştirilmesine yönelik çeşitli araştırma ve projelere katıldı.
Doç.Dr. Kamil Alptekin, KTO Karatay Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü’nde öğretim üyesi olarak görev yapmakta; toplum ruh sağlığının korunması ve geliştirilmesi, krize müdahale ve intiharı önleme, ailelerle sosyal hizmet uygulamaları ve sosyal hizmet eğitimi konularında akademik çalışmalarını sürdürmektedir.
Sosyal hizmet özü itibariyle insana yardım mesleğidir. Koşar'ın vurguladığı gibi bu yardımın niteliği farklıdır ve ona 'sosyal yönden yardım' demek daha doğru bir ifade olacaktır.
Güzel kuzenimin 2 yıl önce hediye ettiği ikinci kitap ise bu idi. İlk gördüğümde de daha önce aşina olmadığım üzerinde araştırma yapmadığım bir konuya sahip olduğu için merakla incelemiştim.
Psikolojik ya da psikiyatrik açıdan intiharın incelendiğini görmüşsünüzdür ancak sosyal hizmet açısından, kaynak taraması yapmama rağmen nadir bir kaynak olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu yüzden önemini vurgulamak isterim.
İntihar diğer sosyal hizmete konu olan şeyler gibi tek yönden incelenemez. Bu bağlamda kültürel, dini, ruhsal ve psikolojik açıdan da incelenmesi gereken bir konu, çünkü. Kitapta da nedenler, sonuçlar, önleme üzerine tavsiyeler, konu ile ilgili meslek elemanlarının çalışma alanları vs genişçe bahsedilmiş hatta son iki bölümde ayrıntılı vaka değerlendirmeleri yapılmış.
Meslektaşlarıma iyi okumalar.
Mesleki ve kişisel ilgi alanım olan intihar ile ilgili bir çok kitap okudum, kapağı da dikkat çekici geldi.
Güzel bir girişe sahipti, ama iki sosyal hizmet uzmanının yazdığını görünce bir acaba dedim (yanlış anlaşılmasın mesleğe lafım yok)
yarısına kadar güzel ilerledi, intihara kuramsal bir bakış sunan bir makale derlemesi gibiydi...ama devamında tamamen sosyal hizmet uzmanı mesleğinin reklamı gibiydi, uygulama müdahale kısmında tamamen mesleki reklamın yapıldığını hissettim, yazarlarının ellerine sağlık, bir emek vermişler ama intihar gibi bir konuda multidisiplinerliğe dikkat çekip psikologlardan bahsetmemeleri biraz yazarlarının mesleki çatışma yaşadıklarını düşündürttü. Sosyal destek algısının sunulmasında elbette sosyal hizmet uzmanlarına da iş düşmektedir. Ama intihar gibi bir olguda sadece psikiyatrik ilaç veya sadece sosyal hizmet uzmanı arkadaşlara iş düşmez. Birçok meslek grubuna iş düşüyor, kitabın yazarları incelememi okur mu bilmiyorum ama psikologlar da terapi yapar :)
psikoterapide bizim yapmamız gereken şeyleri hiçe saymanız ve sosyal hizmet uzmanlarını psikologların yapması gereken şeyleri yapıyormuş gibi anlatmaları aşırı rahatsız etti.
En son yapmak istediğim şey bu uygulamada mesleki tartışma başlatmaktı ama bu rahatsız ediciliği dillendirmek de istedim.