Kamran İnan (d. 1929, Hizan, Bitlis), Kürt kökenli Türk diplomat ve siyaset adamı. Şeyh Selahattin İnan'ın oğlu olup, Nakşibendi tarikatının Halidî kolunun Doğu Anadolu'daki en büyük temsilcilerinden sayılan ve Gavs-i Hizanî namıyla tanınan Sıbgatullah Arvasî'nin torunudur. Annesinin, Ermeni Tehciri sırasında kurtarılan bir Ermeni kızı olduğu iddia edilir.Bu husus kardeşi Bababir kardeşi Zeynelabidin tarafından Kürtçe yazılmış bir hiciv şiirinde dile getirilmiştir.
Liseyi Bursa Erkek Lisesi'nde okudu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden sonra Cenevre Siyasal Bilgiler fakültelerini hukuk doktorası ile bitirdi. Dışişleri Bakanlığı'na girdi. 14 Ekim 1973'teAdalet Partisi'nden Bitlis senatörü seçildi. İstifa ettiği 7 Haziran 1979 tarihine kadar Cumhuriyet Senatosu dışişleri komisyonu başkanılığı, Türkiye-AET karma parlamento grubu başkanlığı ile enerji ve tabii kaynaklar bakanlığı (1977-1979) görevlerini aldı. 1979'dan başlayarak Cenevre'deki Birleşmiş Milletler örgütü'nde Türkiye'nin daimi temsilcisi oldu. 1983'e değin bu görevinde kaldıktan sonra yeni kurulan Milliyetçi Demokrasi Partisi'ne katıldı ve Bitlis milletvekili seçildi.
1987 başlarında Anavatan Partisi'ne geçti ve bu sefer bu partiden milletvekili seçilen İnan 1987 - 1991 arasında kurulan ANAP hükümetlerinde devlet bakanı olarak görev aldı. 17.,18.,19. ve 20. dönemlerde Bitlis'ten, 21. dönem'de Van'dan milletvekili seçildi. TBMM Dışişleri Komisyonu başkanlığı görevinde bulundu. Fransa'dan Légion D'Honneur Nişanı (2006'da Ermeni soykırımı yasasını gerekçe göstererek iade etti), Avrupa Parlamentosu Altın Madalyası ile Türkiye-AET Ortaklığı Gümüş Madalyası sahibidir.
Çalışma disiplini, medenî olmanın en geçerli kıstasıdır. Bu kıstasa vurulduğunda Türkiye'nin medeniyetten çok uzak olduğu görülür. Temeldeki sakatlık eğitimin yetersiz ve yanlış oluşudur. İnsanımızda motivasyon, mefkûre, kendisiyle yarışma arzusu yok.
Türkiye hep dışarıda model aramış, hazır elbise giymiştir. Tarihten koptuğu, hatta bazen kaçtığı için taklitçiliğe kaçmış, ithal mala zaaf göstermiştir.
Allah gani gani rahmet eylesin. Çok sayıda yabancı dil bilen, Kürtçenin birçok lehçelerine vakıf, devlet ve siyaset adamı. Bu ülkenin sevdalısı olarak Kamran İnan 'ın hayatının bilinmemesi yeni neslin bu güzide adamı tanımaması çok büyük kayıp. Mutlaka okunmalı dediğim bir kitap.
Hayır diyebilmek öncelikle kendi insanımıza sahip çıkabilmektir. Kendi ülkemizin menfaatlerini yabancı ülkelerin ne dediğine bakmaksızın korumak ve muktedir olmayı gerektirir. Yazar ülkemizin yabancı ülkelerin buyruklarını evetlerle süsleyişimizden yakınır. Eğitim sistemimizin sorunlarına değinir. Dünyada kültür ve din üzerine yapılacak mücadelelerin çanlarını çalar.
Değil sadece politikacıların, aydın olmak isteyen her bireyin okuması gerekli.. çevresinde olup biteni anlaması için, devletini ve devletleri anlaması için.. kendini doğru anlamak isteyen herkes ötekini de anlamak zorunda..
Pratiğe bakınca; hareket noktası "menfaatler olan bir felsefenin kişisel, toplumsal ve uluslararası barışa ulaştırması çok güç olduğunu düşünmeye başladım, barış söylemlerinin "çıkarlar"a alet edildiği kadar. Ama kim daha çok çalışırsa o kazanıyor galiba, "iyi" yada "kötü"..
Dış PolitikaKamran İnan · Timaş Yayınları · 199027 okunma