Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kaya Öztaş

Kaya ÖztaşZor Günler yazarı
Yazar
Çevirmen
8.8/10
5 Kişi
11
Okunma
0
Beğeni
618
Görüntülenme

Kaya Öztaş Sözleri ve Alıntıları

Kaya Öztaş sözleri ve alıntılarını, Kaya Öztaş kitap alıntılarını, Kaya Öztaş en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
(...)Geldin ey canımdan can, özümden öz kattığım.(...)
Reklam
“Yoksuluk,ortaklaşa yaşanılan bir gerçekti. Hatta gerçekten de öte, yaşamın kaçınılmaz bir parçasıydı. “
Sepetlerle dolu bir odaya geldik. Sepetlerin her birinde birer bebek; ağlayan, zırlayan, bağıran, çağıran, inleyen… Demek küçüklerin içinde de kurallara uymasını bilmeyenler var! Ama aralarında sessizce çevreyi inceleyen, parmaklarını emip bakınan, kültürlerini geliştirenler de var. Pilicim hiçbiriyle tanıştırmak gereğini duymuyor. Oysa hepsini tanımak istiyorum. Tanıştırmayınca da bir şey söyleyemiyorum tabii. Tanıştırılmayınca öyle orta yerden pattadak konuşulmaması gerekir kanısındayım! Ciddiyetimi ve suskunluğumu koruyor ve hiç birisine selam falan vermiyorum. İyi ediyorum. Onların aynı ciddilikle bana aldırmadıklarını gözlemliyorum.
Geldin işte uzaklardan can yıldızım. Gözlerim nurlandı gördü de seni.(...)
(...)benim gibi, yürümeyi biliyorsunuz, öğrendiniz diyelim. Bunu hemen göstermeyeceksiniz! Yürümeyi sanki onlar size öğretiyormuş numarasına yatacaksınız! Böylelikle büyükleri sevindirerek onlara kendilerine güven duygusu vermek gerek!
Reklam
(...)Büyükler, kendi koydukları kurallara uymayan boy uzatmış küçüklerdir!
Ağız denen küçük mağaracığın içinden iki yol ayrılır yemek borusu ve gırtlak adıyla. Yemek borusundan gerekli gıdalar geçmeyince boru ötmez, bağlı olduğu mide zil çalar!
(...)Ne denli küçük, ne denli insan müsveddesi olursam olayım, düşüncenin bile bilgiyle, bilginin de okuma ve deneyimle sınırlı olduğunu biliyorum. Bunu hiçbir şey okumadan her şey hakında “ahkâm” kesen salt rakam beyinliler de biliyordur herhâlde!(...)
(...)Doğru söyleyin yalanlarınız aşkına, ben yarımken, yani henüz tümlenmemişken, kendini beğenmiş bir spermatozoid miydim? Hayır, değil mi? Ama bir değişiklik olduğunu, bedensel yapımda olduğu gibi, ruhsal yapımda da bir değişiklik, bir… Bir… Kendini beğenmişlik… Bir bencillik geliştiğini ayırt ettim, bu “hücre”lik dönemimde.
Reklam
(...)Geldin de şenlendi dünyam! Göz açtın sevgimin sonsuz ve gizemli güçten kaynaklanan görkemsiz ululuğuna!
(...)Anamla babam, heyecanla “doğum”dan söz ediyorlar. Anamın sesindeki sevecenliği, sevgiyi, biraz da tedirginliği sezebiliyorum. Babamın konuştuklarının çoğu ise güme gidiyor! Ama arada bir anladıklarımdan, anamı yatıştırmaya çalıştığını sezer gibi oluyorum. Tüm bebecikler de benim gibi meraklılar mı acaba?(...)
Ne olursa olsun geldin ya! Özümsün, gözümsün, canımsın, kanımsın! Sorumluluğumsun!
(...)İyi bir bebek, “çaktırmadan” yönetmesini bilmeli.(...)
(...)Gelişmemiş bir kurbağa ya da henüz kurbağalaşmamış bir yarı-balığa benziyorum. Pek beğendiğimi söyleyemem biçimimi. Yakışıklı, canlar yakan bir hücre değilim. Bu beni üzse bile, geçici bir durum olduğunu düşünüp avunuyorum. Gelişeceğimi, kendimi canlı varlıkların -onları yarattığı söylenen dâhil- en yetkini, en zekisi ve en iyi-kötüsü kılacağımı biliyorum, seziyorum. Öyleyim. Olmayası öyle! Yani sizler gibi kendimi en güzel, en zeki, en iyi sanarak, en çirkini, en kötüyü, en aptallığı birlikte yaşayacağım mayam ne çamur, ne üfürük! Mayam: sevgi ve saldırganlık!
95 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.