En Eski Kazuo Murakami Gönderileri
En Eski Kazuo Murakami kitaplarını, en eski Kazuo Murakami sözleri ve alıntılarını, en eski Kazuo Murakami yazarlarını, en eski Kazuo Murakami yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir zamanlar, kendisinin güzelliğini ve yazarın zekasını alacak bir çocuk sahibi olmak isteyen akristin, George Bernard Shaw'a evlenme teklif ettiği söylentisi meşhurdu. Alaycılığıyla tanınan oyun yazarı teklife,"ya çocuğumuz sizin beyninizle benim görünüşümü alırsa?" diye cevap vermişti.
Sayfa 18Kitabı okudu
Gözyaşı da bedensel bir atıktır ama kimse ona diğer atıklara baktığı gibi iğrenerek bakmaz. Hipokrat gözyaşını bir atıktan çok beyinden gelen bir beden sıvısı olarak görmektedir. Tanrı bilimci Tetsuo Yamaori bana gözyaşının insanların kalplerine dokunduğunu söylemişti. Yaşların parıltısı duygularımızı uyandırır.
Sayfa 59Kitabı okudu
Kalıtımın bireysel özellik ve yetenekleri etkilediği doğrudur ama, özelliklerin genetik olarak aktarılabilmelerine karşın, genlerin işlevlerini değiştirebilen "açma / kapama" anahtarlarına sahip oldukları da bir gerçektir. Örneğin, düzenli egzersiz yapmak; kasların güçlenmesini ve sağlıklı olmayı sağlayan "iyi" genleri devreye alır ve "zararlı" genleri devreden çıkarır.
Sayfa 10Kitabı okudu
Araştırmalar, düşünce tarzımızın genlerimizi harekete geçirebileceğini göstermektedir.
Sayfa 10Kitabı okudu
Tarafımdan ve diğer bilim insanları tarafından yapılan araştırmalar göstermiştir ki; çevre ve diğer dış etkenler genlerinizin işleyişini değiştirebilir.
Sayfa 16Kitabı okudu
Düşündüklerimiz genlerimizin işleyişini etkiler, hastalanmamıza ya da iyileşmemize yol açar. Hatta bazı bilim insanları, genlerimizin ve işleyişlerinin mutlu bir yaşam sürüp sürmeyeceğimizi belirlediğine bile inanmaktadırlar. Bu, insanın mutluluğunun doğduğu anda genetik olarak belirlenmiş olduğu anlamına gelmemektedir. Mutluluğu yöneten genler herkesin içinde gizlidir, sadece devreye alınmayı beklerler. Bizim yapmamız gereken, onları harekete geçirmek ve yaşantımıza yarar getirecek biçimde çalışmalarını sağlamaktır.
Sayfa 22Kitabı okudu
O halde, nasıl yaparız da genlerimizi mutlu olmamızı sağlayacak biçimde çalıştırırız? Bu sorunun cevabı; "Her günü, olumlu bir tutum içinde, dolu dolu yaşamak"tır. Benim savım; hayata coşkulu yaklaşımın insanı başarıya götürdüğü ve mutluluk duymamıza yol açan genleri harekete geçirdiğidir.
Sayfa 22Kitabı okudu
Japonya'da üretken olmayan birçok Japon bilim insanı nın ABD'ye taşındıktan sonra birden açılıp çok iyi işler başardıkları da gözümden kaçmadı. Bu olguda, çevre değişikliği iyi genleri harekete geçirmiş gibi görünüyor.
Sayfa 23Kitabı okudu
Suyla dolu bir küvete bir damla mürekkep eklerseniz ne olur? Mürekkep derhal suyun içinde yayılmaya başlar. Peki, neden bir noktada toplanıp orada kalmaz? Bu olayın altında derin anlamlar yatar. Fiziksel alemde, düzensizliğe doğru doğal bir eğilim olduğu düşünülür ve bu eğilim "artan entropi" yasası olarak bilinir. "Artan entropi" yasası, sadece mürekkep için geçerli olmayıp; bütünüyle madde âlemini ilgilendiren bir yasadır. Biz de maddeden yapılmış olduğumuza göre, bu yasanın kapsamına girer, doğduğumuz andan itibaren yıkım ve ölüme doğru gideriz. Bu olgunun akla yakın tek nedeni; düzensizliğe doğru doğal bir eğilim gösteren genlerimizin varlığıdır. Vücudumuzun hücre ölümüne programlı olduğu bir gerçektir.
Sayfa 46Kitabı okudu
Genler ansızın bütün hızlarıyla çalışmaya başlasalardı bu hemen ölmeleri anlamına gelirdi; çünkü fazlasıyla yıpranırlardı. Oysa normal koşullarda genlerimiz bizi hayatta tutmak ve bedenimizdeki entropinin artmasını önlemek için çalışmaktadırlar. Başka bir deyişle, yaşama eylemi; normalde ölüm ve bozunmaya eğilimli süreçlerin düzene yönlendirilmesi gibi görülebilir. Buna "entropi azalması" denir. Örneğin sözlüğün kitap halindeyken belli bir işlevi vardır. Peki, bütün sayfalarını koparıp odanın dört bir yanına dağıtsaydınız ne olurdu? Kitabı oluşturan malzemenin toplam hacmi azalmaz ama, sözlük "sözlük” işlevini yerine getiremez olurdu. Entropi artışı da bunun gibi bir şeydir. Dağıttığınız sayfaları toparlar ve uğraşıp yeniden bir araya getirirseniz; sözlük özgür haline kavuşur. Bu da "entropi azalması" dır.
Sayfa 46Kitabı okudu