Kelly Link kitaplarını, Kelly Link sözleri ve alıntılarını, Kelly Link yazarlarını, Kelly Link yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yara izlerine baktığında yaptığın yolculuğun kabataslak çizgilerini görüyorsun. Bazen aynalar haritadır, bazen de haritalar ayna. Bazen yara izleri bir hikaye anlatır ve günün birinde belki sen de bu hikayeyi bir sevgiliye anlatırsın.
Bu kitabı okumaya aslında yazarı araştırarak karar verdim. Pulitzer finalisti olması, Amerikalı bazı edebiyatçılar tarafından geleceği parlak bir yazar olarak nitelendirilmesi... Büyülü gerçekçilik akımında iddialı bir eser olarak nitelendiriliyor. Gabriel García Márquez'in eserleri de Büyülü Gerçekçilik akımının ürünlerinden. Sanırım beklentimi biraz fazla yüksek tutmuşum veya Márquez etkisi beklemişim bilemiyorum ama kitabın içine bir türlü giremiyorum. Hikayeleri beni rahatsız ediyor ve içimi gıcıklıyor. Bir şeyler anlatmaya çalışıyor ama ne anlayamıyorum. Bir öz, bir ruh yakalayamadım. Bakış açımı değiştirerek okumaya devam edeceğim, zira kitapları yarım bırakmak pek huyum değildir.
Hekayələrdən ibarət olan romanımızdan birincisi Yaz insanları mənə biraz koralayn və Miyazaki tərzində gəldi və bəyənərək oxudum. Gedişatı demək istəmirəm ama burda real insanların öz öhdəliklərinin başqalarının üzərinə yükləyib aradan cixması, bununla da yanası bəzi insanların həddindən artıq fədakarlıq etməsinin lazım olmadığını vurğuluyur.
" Cəsur ol,Cəsur ol ama aşırı cəsur olma"
Belaya BulaşKelly Link · İthaki Yayınları · 201924 okunma
Hayat bir dizi ani kayboluştan, doğru dürüst veda etmeden çekip gidişten ibaret. Günün birinde o da kaybolabilir. Bazı günler bu numarayı öğrenmeyi dört gözle bekliyor.
Hayat bir bizi anı kayboluştan, doğru dürüst veda etmeden çekip gidişten ibaret. Günün birinde o da kaybolabilir. Bazı günler bu numarayı öğrenmeyi dört gözle bekliyor.
Yeraltı dünyasını dolabınızın arka tarafı gibi düşünün, artık giymediğiniz bütün o giysi yığınlarının arkası gibi, Bir şeyler durmadan oraya itilip unutulur.
En sevdiğim yazarların taktir ettiği hatta ilham aldığı bir yazarın göz bebeklerinden birini okumak çok zevkliydi. Bir tık daha fazlasını bekliyordum ama beklentisi sıfır olan bir okur için müthiş bir kitap. Her bir öykü sürükleyici ve ilginçti. "Karanfil, Zambak, Zambak, Gül" favorim oldu.
Yeraltı dünyasını dolabınızın arka tarafı gibi düşünün, artık giymediğiniz bütün o giysi yığınlarının arkası gibi. Bir şeyler durmadan oraya itilip unutulur.
Mayron, "Bence ölmüş," diyor; Hildy alayla güşüyor.
Ona dürbünü uzatarak, "Nefes alıp verdiğini görebiliyorum," diyor.
"Uyuyor mu yani?
Hildy biraz düşünüp," Sanmıyorum, " diyor. "Bence kendisini kapatıyor. Televizyon falan gibi."
Esas trajedi buydu işte, anıların, kayıkların ve mektupların uygunsuz bir biçimde deniz seferlerine uygun olmaması, olayların asla onların içine yerleşebileceğiniz kadar uzun süreyle kendileri olarak kalmaması...