Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kenneth Allan

Kenneth AllanÇağdaş Sosyal ve Sosyolojik Teori yazarı
Yazar
10.0/10
1 Kişi
1
Okunma
2
Beğeni
601
Görüntülenme

Hakkında

Doktorasını Kaliforniya Üniversitesi’nde (Riverside, 1995) sosyoloji alanında tamamladı. Bugün North Carolina Üniversitesi’nde (UNCG) sosyoloji profesörü olarak görev yapmaktadır. Daha önce Kaliforniya Üniversitesi’nde Öğretim Görevlisi Yetiştirme Programı’nda yönetici olarak görev yapan Alan, aynı dönemde Öğretim Görevlisi Eğitimi başlıklı Amerikan Sosyoloji Derneği tarafından yayımlanan ve ikinci baskısı yapılan kitabı hazırladı. Allan, North Carolina Üniversitesi’nde verdiği klasik ve çağdaş teori derslerinin yanı sıra yüksek lisans düzeyinde pedagoji dersleri vermekte ve her yıl 2000 lise öğrencisine üniversite düzeyinde dersler veren çevrimiçi iSchool programını yürütmektedir. Yazarın araştırma alanları arasında teori, kültür ve benlik yer almaktadır. Alan’ın farklı alanlarda da yayınları bulunmaktadır. Bunlar arasında The Meaning of Culture: Moving the Postmodern Critique Forward, Explorations in Classical Sociological Theory, The Social Lens ve A Primer in Social and Sociological Theory: Toward a Sociology of Citizenship sayılabilir. Yazar son dönemde Amerikan bireyciliğinin toplumsal tarihi üzerine çalışmaktadır.
Unvan:
Akademisyen, Yazar

Okurlar

2 okur beğendi.
1 okur okudu.
2 okur okuyor.
4 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Sanal Benlik...
"İnsanlar sunduğumuz işaretleri okur, bizi sınıflandırır, bize tavırlar atfeder, sonra normal kabul ettikleri özellik ve davranışları sergilememizi bekler. Role olan sorumluluğumuzu yerine getirmemiz beklenir. Çoğu kez, bir ihlal durumu ortaya çıkana dek, kişilerin rol performanslarına dair ahlaki talepler getirdiğimizin farkına varmayız. Bu talepler eldeki durumda bireyin sanal benliğini inşa eder." -Kenneth Allan, Çağdaş Sosyal ve Sosyolojik Teori, İstanbul Bilgi Üniv.Yayınları, syf: 97
Sayfa 97
Benlik...
"Erwing Goffman... Benlik... belirli bir yeri olan ve temel yazgısı doğmak, olgunlaşmak ve ölmek olan organik bir varlık değildir; benlik sunulduğu sahneden yayılıp yükselen dramatik bir etkidir." -Kenneth Allan, Çağdaş Sosyal ve Sosyolojik Teori, İstanbul Bilgi Üniv.Yayınları, syf: 90
Sayfa 90
Reklam
Akademik bir metni okurken her zaman not almalısınız bunun bir yük olduğunun farkındayım ama size gerçekten katkısı olacaktır. Metne ve argümana dair not alırken çıkardığınız bu ilk şemadan yararlanın. Bunu yaparken satırların altını çizmemenizi ya da üstünden renkli kalemle geçmemenizi öneririm. Nedeni kitabın ikinci el değerinin düşecek olması
eleştirel teorinin çıkış noktası ve itici gücü nazizm ve insanlıkdışı nazi soykırımıdır. bu yıkıcı güçler, ikinci dünya savaşı boyunca ve sonrasında daha da yaygınlaşmıştır: hiroşima'nın amerika tarafından yerle bir edilmesi ve nükleer yok oluş tehdidi; stalinizm ve onu takip eden soğuk savaş'ın vahşeti bu tür yıkıcı güçler arasındadır. bunlar sadece insan yaşamının değil aynı zamanda insan ruhunun da yıkımına yol açan güçlerdi. 20. yüzyılın başlarındaki umut yüzyılın sonunda küle dönmüştü. 1968 öğrenci devrimleri bile devlet tarafından desteklenen kapitalizmin; aralıksız metalaştırma ve reklamcılık ve cansız, homojen popüler kültürün kitle medyası vasıtasıyla yaygınlaştırılması altında ezilmişti. katılımcı demokrasiye ve sosyal adalete umut beslemeye devam etmenin en iyi hali ile naif olduğu söylenebilir; genel olarak, umut 21. yüzyılın başlangıcında karşımıza çıkan siyasal tavırsızlık halısının ve kültürel simülasyona yönelik bitmek bilmez açlığın altına süpürülmüştü. hades'in karanlığı cennetin ihtişamından ne kadar farklıysa insanlığın 20. yüzyılda ortaya çıkan yüzü 18. yüzyılda umut edilenden o kadar farklıydı.
Sayfa 379 - eleştirel teori
Habitusun üretiminde iki etken önemli rol oynar: zorunluluklara olan mesafe ve eğitim. Zorunluklara olan mesafe hayatta tutan, biyolojik varlığımız için gerek duyduğumuz şeyleri anlatır. Üst sınıfa ait olanların hayati ihtiyaçları olan mesafeleri zorunluluklardan arınmış bir dünya deneyimine sahip olduğu olmalarını sağlar. Onların tersine yoksullar her zaman gündelik yaşamların dert etmek zorundadırlar. İnsanlar yaşamsal ihtiyaçlardan uzaklaştıkça sürekli kaygı duymaktan da kurtulurlar; artık istedikleri etkinliği sadece canları o etkinliği istediği için mi katılmakta özgürdürler. Örnek vermek gerekirse, muhtemelen bir hobiniz vardır. resim yapmayı, oyun oynamayı ya da benim gibi gitar çalmayı seviyorsunuzdur. Bu tür etkinliklerin bize verdikleri kendilerine özgü bir haz vardır; keyfen etkinliklerdir bunlar. Daha yoksul sınıfların böyle lüksleri yoktur. Onlar için gündelik hayat iki yakayı bir araya getirme mücadelesi ile geçen bir törpüdür. Hayatta kalma mücadelesi ve beraberinde getirdiği duygusal yük öylesine büyüktür ki yoksulları hobilerin peşine düşecek ya da hayattan en iyi şekilde yararlanmalarını sağlayacak zamandan ve olanaktan mahrum bırakır.
Sayfa 248 - Pierre Bourdieu, Habitus
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
Henüz kayıt yok