Profesyonel Yazarlık alanında birinci sınıf onur derecesi var, BookStart için çalıştı ve BBC Çocuk Eleştiri Senaryosu'nda finalist oldu. Yazar Allsorts ve Baş Yazarların gurur üyesidir. Koşmak, bisiklet ve yüzmekten hoşlanıyor.
“Hepimiz hikâyelerden meydana geliyoruz.
Eskiden hikâyelerimizin
Hayatlarımız gibi
Doğrusal olduğunu zannederdim
Ama yanılmışım
Hikâyelerimiz
Çember içinde çembermiş
Üst üste binen,
Bir araya gelen
Hayatımız boyunca
Hafifçe dalgalanarak
Hafızamızdan siliniyorlar
Senin hikâyen de
Unutulurdu
Kaybolurdu
Ama kaydettik biz onu
Sen ve ben
Her daim
Usul usul salınsın diye
Sonsuza kadar.”
Binlerce hayatın değiştiği gün...
Hiroşima'yı duyunca hep içimde bir kırgınlık oluşurdu. Bu kırgınlık, onlarca kişinin hayatının değişmesine sebep olan, insanlığa sığmayan bu olayın verdiği utanmayla oluşan bir kırgınlık.
Okurken sürekli derin nefes alıp vereceğiniz ve hatta yaşanılanları okudukça kendinizi sıkıntılı hissedeceğiniz anlar olacaktır.
Duygusal bir hikayeye yer verilen bu kitap; herkesin mutlaka birgün okuması gerektiğine inandıklarımdan.
Bayıldım. Okuması o kadar güzel ve hüzünlendirici ki elinize alınca bir çırpıda okuyorsunuz hikayenin güzelliği, hüznü, beni bitirdi. Sonu güzel biten kitapları ayrı bir seviyorum. Hiroşima’yı ve o dönemdeki bir hikayeyi anlatması ve bu kadar güzel, akıcı bir dille anlatması ayrıca çok iyiydi.
KAĞITTAN SON TURNA KUŞU
-
“Hatıralarımız ağır gelir ruhumuza, yaprakların ağır geldiği gibi, can çekişen bir ağaca.”
-
Okuduğum en en en güzel kitaplardan biriydi! Çok net!
Bayıldım! Kelimelerle, cümlelerle duygularımı ifade edemeyeceğimden korkuyorum. İnanılmaz güzeldi! Güzeldi demekten başka ne diyebilirim?
Hiroşima’da nükleer bombanın yarattığı yıkımın içinde iki arkadaş Ichiro ve Hiro.. bir de Hiro’nun kardeşi Keiko..
Hayatta kalmaya çalışıyorlar, her yer yanıyor çünkü, kaçıyorlar, kaçıyorlar, bu yangından nasıl kurtulabilirler? Nehre girebilirler, su onları alevlerden korur, değil mi?
Ağlayarak yazıyorum bu yorumu, etkisinden çıkamadım hâlâ..
Yazarın anlatımı o kadar güzeldi ki.. şiir gibi yazmış, kısa kısa, az ve öz.. öyle güzel öyle hoştu ki..
Akıp gitti sayfalar, harikaydı anlatım.. okurken büyülenmiş gibiydim, sanki ben Ichiro’ydum. O nehirdeydim. Kurtarmam gereken insanlar vardı. Yorgundum, korkuyordum ama umutluydum.
Ichiro’nun umudunu hissettim, bir savaşın verdiği manevi zararı hissettim, ta içimde.
Mükemmeldi, çok beğendim, daha ne diyebilirim bilmiyorum. Çizimler zaten beni benden aldı okurken, iç sayfa tasarımlarına hayran kaldım..
Öyle işte, alın okuyun lütfen.. lütfeeeen..