Kirpi Edebiyat ve Düşün Dergisi kitaplarını, Kirpi Edebiyat ve Düşün Dergisi sözleri ve alıntılarını, Kirpi Edebiyat ve Düşün Dergisi yazarlarını, Kirpi Edebiyat ve Düşün Dergisi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kirpi Edebiyat ve Düşün Dergisi'nin Cahide Sonku'yu konuk eden 12. sayısıyla karşınızdayım. Şiirlere ve hikâyelere aşık olanlar bu seçki tam size göre...
Kahvemi yudumlarken sayfaları çevirmek kesinlikle büyük bir haz verdi. Hatta bu sayının benim için unutulmaz olduğunu söyleyebilirim. Çünkü beraber sadece kahve keyfi yapmadık. Kar yağarken yoldaşım oldu. Soğuk içimi ürpertemedi. Çünkü bu seçki içimi ısıttı. Tabi bunda battaniyenin rolü de büyük olabilir Yetmedi, yağmura da denk geldik. Yağmur damlaları pencereye vururken, sayfalar arasında Cahide Sonku'nun hayatını izliyordum. Ölümünün üzerinden uzun yıllar geçmesine rağmen hikâyesi hâlâ etkileyiciydi. Ne kadar ismini Türk sinemasından hatırlasam da hayatı ile ilgili detaylı bilgim olmadığını fark ettim. Seçkide yer alan yazarlarla hasbihal ederken hakkında çok şey öğrendim. Sonrasında okumaya ara verip tarihe damgasını vuran bu güzel kadın hakkında biraz araştırma yaptım. Derken birden bire güneş açtı. Yine sayfalar arasında kaybolmaya devam ettim. Yani değişen hava koşullarına rağmen derginin doyuruculuğu ve etkisi baki kaldı. Zaten içeriği oldukça zengindi.
Hatice Dökmen ile hayat ve edebiyat üzerine yapılan kısa söyleyişi de beni çok etkiledi. Çünkü yazarımızın tüm kitaplarını okuyan biriyim. Yazdığı her karakterin yeri ayrı ama Yıldız benim için unutulmazdır. Âdemelması kitabını okuyanlar zaten karakteri hatırlamıştır. O yüzden yazarımızın "Her kadının içinde biraz Havva, biraz Lilith vardır." sözüne sonuna kadar katılıyorum.
KİRPİ
EDEBİYAT ve DÜŞÜN DERGİSİ
.
On birinci sayısında, yeni sayıda " Cahide Sonku " dosyası hazırlanacağını okuduğumdan beri heyecanla bekliyordum bu sayıyı.
Üzücü deprem sonrası geç ulaştığım dergimi, geç de olsa sizlere sunmak ve hala zamanı varken okumanız için öneri de bulunmak büyük keyif .
O bir paşa torunuydu; güzel, yetenekli, bilgili, zeki, hırslı, tutkulu, çalışkan olduğu kadar onca üne, onca alkışa rağmen yapayalnızdı. Kabına sığmaz, hırçın ve trajedilerle dolu bir yaşamı vardı.
15 yaşında şehir tiyatrosuna figüran olarak başlayan,oradan sinema perdesine uzanan bir performans. Türkiyenin ilk kadın yönetmeni, yapımcı bir duayen.
O, elmas topuklu ayakkabısından şampanya içilen kadın. Sonu hazin olan hayatına dair bilmediğim o kadar çok şey varmış ki!
Cahide Sonku' nun yaşamına dair okuyacağınız makaleler bir yana, içerikte yer alan öyküler, şiirler, Amelia ve Kara Fatma yazıları ve çağına sığmayan bir başka iki kadından( @sudanseyler ve @dokmenhatice ) hayat ve edebiyat üzerine enfes bir röportaj .
Yine dolu dolu, hem bilgilendiren hem edebi şölen sunan bir dergi olmuş benden söylemesi . Sonraki sayıyı sabırsızlıkla bekliyorum...
Hemen her hikâyede insanların akıllarına kazınan çoğunlukla sonuçta ne olduğudur. Okuduğumuz kitabın son sayfası, izlediğimiz filmin son sahnesidir çoğunlukla aklımızda kalan. Çünkü beklediğimiz gibi bitmemiş ve şaşırtmıştır bizi. Buna göre bir puanlama yaparız zihnimizde başarılı ya da başarısız diye. Oysaki herkesin hikâyesi kendine varır, kendine has yaşar ve geçip gider bu handan. Tıpkı Ömer Hayyam'ın dediği gibi...
Herkes gönlünce bir yol arıyor kendine
Kimi arayışı sürdürmekte, kimi bulduğundan emin
Ama bir gün bir ses haykıracak göklerden
"Herkesin yolu kendine varır, arama başka yerde..."
KİRPİ EDEBİYAT VE DÜŞÜN DERGİSİ || 12. SAYI
Herkese selam,
Kirpi Edebiyat ve Düşün Dergisi 12. Sayısında Türk sinemasının ilk kadın film yönetmeni ve sinema oyuncusu Cahide Sonku bulunuyor.
1919 yılında dünyaya gözlerini açan Türk sinemasının İkarus'u 62 yaşında hayata veda edince cenazesi Muhsin Ertuğrul Şehir Tiyatrosu'nun sahnesinde yapılan törenin ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedilmiştir. 1933 yılında Söz Bir Allah Bir filmiyle yıldız olmaya başlayıp 1971 yılında son filmi Yeşilçam Sokağı ile kariyerini noktalamıştır. 1940 yılında yönetmenliğini Muhsin Ertuğrul'un yaptığı Şehvet Kurbanı adlı filmde canlandırdığı bar kadını rolüyle sinemadaki yerini iyice güçlendirmiş, 50'ler yıldızının parladığı en doruk yılları olmuştur.
Cahide Sonku temalı bu sayıda 'Ah Cahide Vah Cahide' isimli öykümle ben de varım. Trajikomik bir öykü olmakla beraber toplumumuzda yaşanılan bazı sığ düşüncelerin de mesajını vermeye çalıştım.
Kirpi Dergisinin 12nci sayısında sadece Türk sinemasının en parlak yıldızından bahsedilmiyor tabii ki. Şiirler, öyküler ve derginin sonuna doğru Sayın Funda Ergenekon'un, yazarımız Hatice Dökmen ile yaptığı söyleşi de bulunuyor. Oldukça samimi ve keyifliydi. Kısacası genel olarak keyif alacağınız bir Kirpi sayısı daha diyebilirim.
Bir kirpiyi bu kadar çok seveceğim, üç ay boyunca elimden bırakmayacağım, kahve molalarıma, kısa yolculuklarıma eşlik edeceği aklımın ucundan geçmezdi. Ama bu kirpi öyle bir kirpi ki her sayısında ele aldığı kişiye dair dolu dolu doyurucu yazılarıyla cidden bir #edebiyatvedüşündergisi oluşunun hakkını sonuna kadar veriyor. 12. sayısının konuğu ve
Hayatındaki eksikliğin ne olduğunu tanımlayamadı ama... Kabına sığmayan ruhu muydu onu böylesine yoran?
️
️
Herkese selaaamm
Bu sefer sizlere kitap değil harika bir dergi önerisiyle geldim. Dergi dediysem yanlış anlaşılmasın, bu öyle her zaman alışık olduğumuz bol fotoğraflı, az kapsamlı dergilerden değil. Geniş kapsamlı, bilgilendirici ve ufkumuzu genişleten tarzda bir dergi. Üç ayda bir çıkan "Kirpi Edebiyat ve Düşün Dergisi".
Ocak_Şubat_Mart sayısının içeriğinden bahsedecek olursam Türkiye'nin ilk kadın yönetmeni Cahide Sonku ve onun romanlara konu olabilecek hayatıyla ilgili birbirinden özel kalemlerin yazıları karşılıyor bizleri. Ve devamında Bir Kara Fatma Hikâyesi, Hayat ve Edebiyat Üzerine Kısa Bir Söyleşi, ve birbirinden güzel şiirlerle devam ediyor dergimiz.
️
️
Şöyle kahvemi alayım, huzurlu zaman geçireyim, kafam da dağılsın derseniz "Kirpi Edebiyat ve Düşün Dergisi " keyfinize keyif katacak benden söylemesi .
️
️
#Alıntı
"Doğduğun ev kaderindir" derken Psikiyatr Gülseren Buğdaycıoğlu, "Kapı ardına kadar açıkken neden hapishanede kalırsın? " diyerek, bizi daha geniş bir perspektiften bakmaya davet ediyor Rûmi...
O kapıdan geçmekte, "kaderim" deyip, bir yalanı kabul ederek yaşamımızı harcamakta aslında kendi seçimimiz.
#kirpiedebiyat
#kirpiedebiyatvedüşündergisi