Korkut Tuna

7.2/10
13 Kişi
69
Okunma
4
Beğeni
1.441
Görüntülenme

Hakkında

1944 yılında Balıkesir’de doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nü bitirdi. 1977 yılında Sosyoloji Bölümü’nde asistan olarak göreve başladı. “Yurt Dışında Çalışma Olayının Sosyolojik Eleştirisi” başlıklı doktora tezinin ardından, 1982’de yardımcı doçent, 1985’te doçent, 1992’de de profesör unvanlarını aldı. Sosyoloji Bölüm Başkanlığı, Anabilim Dalı Başkanlığı, Sosyoloji Araştırma Merkezi Müdürlüğü gibi idari görevlerde bulundu. ESERLERİ: Prof. Dr. Tuna’nın “Yurt Dışına İşçi Gönderme Olayının Sosyolojik Eleştirisi”, “Şehirlerin Ortaya Çıkış ve Yaygınlaşması Üzerine Bir Deneme”, “Batılı Bilginin Eleştirisi Üzerine” ve “Yeniden Sosyoloji” isimli yayımlanmış kitapları ve çok sayıda makalesi bulunuyor.
Unvan:
Prof. Dr. , Akademisyen
Doğum:
Balıkesir, 1944

Okurlar

4 okur beğendi.
69 okur okudu.
2 okur okuyor.
59 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Bilimselliğin ve buna değin şeylerin toplumsal ilişkilerden soyutlanmış bir biçimde ele alınması bilimsel düşünceye ve bilimlere toplum içinde büyük bir yer sağlamakla kalmamış, bilim -zaten sınırlı kadroların elinde yürütüldüğü için- giderek tartışma dışı kalmış ve kendisine toplum üstü bir yer verilmesi
Antik çağ, kentten ve onun küçük toprak alanından hareket ettiği halde orta çağ kırdan hareket ediyordu.
Reklam
Kitle iletişim araçlarında görülen yaygınlaşma ile bunlarla aktarılabilecek bütün Batı hayatı ile ilgili tarzlar bütünüyle topluma aktarılmaya başlanarak bilimin gösterdiği çağdaş uygarlık yolunda Batılı ülkelere yetişilmeye çalışılacaktır. Bu çerçevede esas unutulanın toplumun kimliği olduğu görülmektedir. Cumhuriyetin yaratmak istediği insan tipinin akılcı, gelenekçiliğe ve medreseye karşı cephe almış, her meseleyi fikir açısından objektif olarak ele alacak bir insan tipi47 olması bu tipin toplumsal dayanaklardan yoksun, aidiyeti olmayan bir özellik kazandığını göstermektedir.
Marx'a göre Roma Imp. çöktüğünde:
Marx’ın belirttiğine göre Roma İmparatorluğunun yıkılışı antik çağ üretim kadrolarının da yıkılışına yol açmıştı, “tarım gerilemişti, sanayi pazar yokluğundan dolayı gerilemeye başlamıştı, ticaret uykudaydı ya da zor yoluyla kesintiye uğramıştı…kırın olduğu kadar kentin de nüfusu azal mıştı. Bu belirli durum ve bu durumdan ileri gelen fethin örgütlemiş tarzı, Cermenlerin askerî örgütlenişlerinin etkisi altında, feodal mülkiyeti geliştirdi”
Sayfa 62
Şöyle veya böyle dünyadaki ilişkilerin bir örnekleştiği, âdeta tek kalıba döküldüğü bir sırada; masum gibi gözüken bilgi ve teknoloji meselesinin arkasından geleni gözden kaçırırsak,anlayamadığımız ve istediğimiz gibi yönlendiremediğimiz toplum içi ve toplumlar arası ilişkiler içinde bocalar dururuz. Bu bakımdan bilgi konusunda bile kavramlarla yetinmeyip, sosyolojinin getirdiği boyutla daima temel toplumsal ve toplumlar arası ilişkileri, bu ilişkiler içinde yer alan toplum kesimlerini gözden kaçırmamamız gerekmektedir. Artık bütün kısmî tarihlerin tek bir bütünleştirici tarih içinde ergimeleri21 olayı olarak değerlendirilen süre içinde ortaya çıkan esas mesele bilimsel ve teknolojik transferlerin salt bilimsel kural ve teknikleri değil, içinden çıktıkları Batılı tarzı getirdikleri, girdikleri ülkelerdeki kültürel mirasın yıkılıp Batılı bir şekle dönüşmesinden veya ancak yabancılaşma ile açıklanabilecek özellikler kazanmasından anlaşılmaktadır.
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
·
Puan vermedi
Korkut Tuna kitabında şehirlerin doğuşu, yayılışı ve ilerleyen süreçte modern şehirlerin yeni biçimleri, sorunları üzerinde durmuştur. Onun için şehir, bir toplumu anlama biçimidir. Şehir olgusuna Doğu-Batı yaklaşımında bulunmuş, Batılı sosyologların şehirleşmeyi Sanayi Devrimi ile Batı’da başlatmalarına karşılık yerli bir bakış açısı
Toplum Açıklama Girişimi Olarak Şehir Teorileri
Toplum Açıklama Girişimi Olarak Şehir TeorileriKorkut Tuna · İz Yayıncılık · 201311 okunma
312 syf.
·
Puan vermedi
Şehir, ekonomisi tarım dışı sanayi ve hizmet faaliyetlerinde yoğunlaşan; ülkelerin en büyük yerleşim yerleridir. Toplumların belirli bir üretim düzeyi ve bunun getirdiği toplumsal örgütlenmelere bağlı olarak şehirler oluşmuştur. Şehirlerin ortaya çıkış ve gelişmeleri konusunda sürdürülen çalışmalarda, şehirleşme olayı tek bir neden olarak gösterilen Sanayi devrimine bağlanmaktadır. Batı kaynaklı bu görüş doğulu araştırmacılar tarafından bile kabul edilmektedir. Sanayi devrimi belirli bir tarihi toplumsal koşullar ve ilişkiler sonucu yeryüzünün belli bir yöresinde ve belli bir zaman diliminde ortaya çıkmıştır. Şehirlerin en az beş bin yıllık bir geçmişe sahip olmasına rağmen, batı şehrinin oluş ve gelişme kuralları tüm zaman şehirleri için genel geçer açıklayıcı bir model olmuştur. Bu ve şehirle alakalı bu tarz meseleler yazarın çalışmasında çıkış noktası olmuştur. Yazar kitabında şehirlerin oluş, gelişme ve toplumsal birliklerdeki yerini belirlemek için ortaya koyulan tezleri, Doğu ve Türk toplumu açısından da ele alarak kritik etmiştir. Yazar ortaya bir tez sunmaktan ziyade, şehir konusunu kendi bakış açımızla yorumlamamız gerektiğinden bahsederek buna bir zemin oluşturmak istemiştir.
Toplum Açıklama Girişimi Olarak Şehir Teorileri
Toplum Açıklama Girişimi Olarak Şehir TeorileriKorkut Tuna · İz Yayıncılık · 201311 okunma
240 syf.
10/10 puan verdi
Kitap, bilgi, bilgi sosyolojisi ve doğu-batı ilişkileri üzerine ileri okumalar yapmak isteyenler için güzel bir alternatif. Bu konuda ilk kez okuyacaklar için ağır bir üslubu ve derinliği var. Toplum olarak pek farkına varamadığımız ancak problemlerimizin merkezinde yer alan bir konu üzerinde kafa yormak isteyenler için tavsiye ediyoruz.
Batılı Bilginin Eleştirisi Üzerine
Batılı Bilginin Eleştirisi ÜzerineKorkut Tuna · İz Yayıncılık · 201523 okunma