Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Lamia Levent Abul

Lamia Levent AbulBitmeyen Hikaye yazarı
Yazar
8.5/10
58 Kişi
282
Okunma
9
Beğeni
2.503
Görüntülenme

Lamia Levent Abul Gönderileri

Lamia Levent Abul kitaplarını, Lamia Levent Abul sözleri ve alıntılarını, Lamia Levent Abul yazarlarını, Lamia Levent Abul yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bahaeddin Nakşibendi Hazretleri kulun namazda huşuya ermesinin dört leye dikkat etmekle olacağını söyler: Bunlar; helal lokma, abdest alırken gafletten uzak durmak, ilk tekbiri alırken kendini huzurda bilmek, namazın dışında da Hakk'ı asla unutmamaktır. Yani namazın dışında da salat-ı daime halinde olmak, sanki namazdaymış gibi kendini Hakk'ın huzurunda hissetmek ve o manevi şevk halinde yaşamaktır.
Sayfa 38
Vee son söz...
Biz neysek ve neyi arıyorsak o'yuz ve Cenab-ı Hak onu çıkartır karşımıza. Niyetlerimiz, düşüncelerimiz bizden ayrı değildir ki! Hz. Mevlana'nın dediği gibi, küpün içinde ne varsa dışına da o sızar. İçimizdeki iyilik ya da kötülük bize yoldaşlık eder, yolumuz nereye giderse bizimle gelir. Güzeli içinde taşıyıp güzele talip olanlar eninde sonunda ona ulaşırlar. Tıpkı gül misali; dikeni görüp de güle burun kıvıranlar değil, gülün hatırına dikeni görmezden gelenler gül kokusunu alır, güllere yoldaş olurlar...
Sayfa 96
Reklam
Zordur ruhun kıvrımlarında, nefsin dehlizlerinde gizlenen 'ben'i görmek, tanımak. Bezen bir ömür sürer kendimizi arayış serüvenimiz...
Sayfa 95
Hz. Mevlana insanın kendini arayışını ne güzel ifade etmiş, “Neyi arıyorsan o'sun!" demiş. En çok uzağında olduğumuz kendimiz değil miyiz? Ne zordur insanın kendini tanıması, kendini bilmesi. Çıktığımız uzun ve ince hayat yolunda rastladığımız her insan, karşılaştığımız her sıkıntı bize bizi anlatan bir işarettir esasında. Hayat yolculuğu bir bakıma insanın kendini bulma, kendini tanıma serüveni değil midir?
Sayfa 95
Neyi arıyorsan O'sun!
"Can konağını aramadaysan cansın, Bir lokma ekmek arıyorsan ekmeksin..."
Sayfa 95
"Kötülük sâridir, çabucak sirayet eder ve kuvvetlice kök salar her bir zerremize."
Sayfa 93
Reklam
Gün bugündür
"Gençliği, tavanı adamakıllı yüksek, dört duvarı sapasağlam mamur bir eve benzetir Hz. Mevlana. Yemyeşil, terütaze meyvelerini hiç esirgemeden veren bir bahçe gibidir gençlik. Toprak çoraklaşmadan, meyvesini yetiştirirse ne mutlu o kişiye! Zira toprak çoraklaşınca onda nebat yetişmez bir daha. İhtiyarlık günleri gelip çatmadan, boyun liften yapılmış iple bağlanmadan, yüz buruşup kertenkele sırtına dönmeden, kışlar eğer kuskunu gibi aşağı düşmeden, gözün feri sönmeden, dişler kesmez olup tat alamaz hâle gelmeden kıymetini bilmek gerekir gençliğin..."
Sayfa 91
"Kavak yelleri misali uçup giden gençlik zamanları... Kıymeti ancak usulca yitip gittiğinde anlaşılır ki artık iş işten geçmiştir. İnsanoğlunun gücü kuvveti, aklı kavrayışı yerindedir amma bu sermayeyi nasıl da har vurup harman savurur! Hiç bitmeyecek baharlar gibi her dem bu tozpembe dünyasında yaşayıp gidecek sanır. Hazanlar hatıra bile getirilmez, kışlar hesap edilmez, gecelerin karanlığı unutulur hep. Deli gibi akan gençlik kanı, kendi hayalhanesinde kumdan bir dünya inşa eder. Bu heyula içerisinde bir de bakar; gençlik artık mazide kalan hoş bir hatıra gibi asılı kalmıştır kahverengi çerçevede..."
Sayfa 91
Kemal Sayar'ın pek güzel ifadesiyle: "Ötekinin tahrip edilmesi için sıkılan her kurşun aslında kendisini vuruyor, başkasını yok etmek için harcanan her çaba aslında kendi iç ışığını söndürüyor."
Sayfa 88
"Şeytan insanı fakirlik ile korkutur ve mal toplaması için bir ömür çalıştırır. Sonra insan o malı yiyemeden bu dünyadan ayrılır gider..."
Sayfa 87
Reklam
Yunus ne güzel ifade eder: Mal sahibi, mülk sahibi, Hani bunun ilk sahibi? Mal da yalan mülk de yalan, Var biraz da sen oyalan!..
Sayfa 87
"İnsanın içinde iyi ve kötû hep mücadele halindedir. Cüneyd-i Bağdadi bu durumu barışı olmayan savaş, şeklinde tarif etmiştir. Bir ömür, gönlümüzü arındırıp onu güzellikleri yansıtan bir aynaya dönüştürmek gayreti içinde geçer. Dünyanın aldatıcı güzelliklerine kendilerini kaptıranların, nefislerinin arzularına yenilenlerin gözü asla doymaz. Hep bir telaş ve endişe içerisinde bu dünyada tüketeceğinden fazlasının peşinde ömrünü heba eder."
Sayfa 87
Varlık duygusu, makam hırsı insana sarhoşluk verir, aklını başından alır, utanma duygusunu bertaraf eder. İnsan gözde olmak, sevilen, aranılan kişi olmak ister. Çünkü "Adem benden üstün olamaz." diyerek, makam tuzağında ilk avlanan şeytan olmuştur. Ancak hırsının esiri olanların payına pişmanlık ve kederden başkası düşmez!
Sayfa 86
"İnsan nedir? Birkaç damla kan, binbir endişe!" Şeyh Sadi Şirazi
Sayfa 85
Hazreti Mevlana ne güzel hikâye eder böyle haddini bilmez cüretkâr cahillerin hâllerini... Efendim hikâye bu ya, bir fare ile bir deve hemhâl olup birlikte yola revan olurlar. Fare bir punduna getirip devenin yularını eline alıp önden kurula kurula giderken deve de tabiatındaki yumuşaklık ve mülayimlik sebebiyle ses etmeden onunla yürümeye başlar.
Sayfa 81
795 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.