Croce’ye göre Iverson’ın suratı, ne zaman çocukların arasına dalsa, ışıldamaya başlardı. Bir zamanların mucize çocuk sopranosu Bejun Mehta, A Process of Prodigy (Dehalık Süreci) isimli yazısında; kendi sesi ile yaşadığı çocukluk ilişkisinin, yetişkinlerin düşünceleri ve beklentileri tarafından ele geçirildiğini belirtmişti. Tıpkı Mehta gibi Iverson da, sahip olduğu yeteneğin saflığına yetişkinlerin olumsuz düşünce tarzının tecavüz ettiğini düşünüyordu. Ancak ne zaman sahaya çıksa, gazetecilerin ve uzmanların zirvaları ortadan kaybolurdu. Çocukların seslerini duyar ve onlar için oynardı.
Sadece bir şeylere sahip olan insanlar bencil olmayı becerebilir, tabii aziz değilseniz. Varoşlarda yaşıyorsanız, alabileceğiniz her şeyi almak zorundasınızdır. Çünkü siz almazsanız, başkası alır.
Bu sefer Michael'ı gerçekten yendi. Clarence Weatherspoon, Bulls yedeklerinin önünde duruyordu ve onu savunan Jordan’dı, Weatherspoon topu Iverson'a gönderdiğinde, Phil Jackson “Michael! Iverson'a geç” diye bağırdı.
Jordan, Weatherspoon'un perdesinden çıktı ve Iverson’ın önüne geçti. Iverson, topu bir o yana bir bu yana doğru yavaşça sürmeye
Nereden başlayacağımı bilmiyorum, lakin bu kitapla 2019 hedefimi tamamlamam güzel bir tevafuk olmuş :) Iverson benim için önemi çok büyük. Çünkü orta okuldayken formasını aldığım ve halen bende bulunan bir eser :) Eser diyorum çünkü o kadar fazla giydim ki koç benim adımı unutmuştu. sürekli Iverson diyordu. Tabi onun gibi bir basketbolcu
Lise zamanlarımda kitap okumayı kendime sevdirmek için seçtiğim bir kitaptı. Hayranı olduğum siyahi bir basketbolcunun biyografisi diyebiliriz. Amerika'nın gettolarında büyümüş, akıl almaz yeteneği sayesin devler sahnesinde çok kısa sürede yerini almayı başarmış kısacası zorluklarla ve defalarca pes etmenin kıyısından dönerek geçen ve sonunda başarılarla dolu hayata pençesini geçiren süperstar ,basketbola birazcık ilgisi olan herkesin sevebileceği bir hayat öyküsü.
Allen Iverson, benim için bambaşka bir basketbolcudur. Aslında ona sadece basketbolcu demek doğru değil; çünkü o bir efsane, bir kahramandı. Benim içinse o “yüzüksüz kraldı” Bu inanılmaz kariyere bir NBA şampiyonluğu çok yakışırdı. Ancak Kobe Bryantlı Lakers, onlara birkaç beden büyük geldi. Son olarak kendisini Türkiye Ligi’nde izlemek de beni ayrıca çok mutlu etti. Yaşattıkların için teşekkürler “The Answer”