Birbirinden ilginç yemek ve tatlı tarifleriyle her türlü zorluğa rağmen imkansız bir aşk yok dedirten ilk önce damakta hafif acı bir tatdan sonra çikolatanın hissettirdiği o inanılmaz lezzet gibi bir romandı. Tadı damağımda kaldı dedirten cinsten Keyifle okudum. Farklı bir kitap okumak isteyenlere tavsiye ediyorum.
Acı ÇikolataLaura Esquivel · Can Yayınları · 20213,280 okunma
....çocuklukta bir şey dilemenin ne kadar kolay olduğunu düşünüyordu. O zamanlar imkânsız diye bir şey yoktu. İnsan büyüyünce anlıyordu ki her şey dilenemezdi...
Büyükannemin ilginç bir teorisi vardı: Hepimiz, içimizde bir kutu kibritle doğarız. Ama tek başımıza bunu yakamayız. Deneyde görüldüğü gibi oksijene ve mum alevine ihtiyacımız vardır. Örneğin, oksijen, sevdiğimiz insanın nefesinden gelebilir. Mum aleviyse güzel bir yemek, müzik, okşamalar ya da güzel sözlerdir. Bunlardan biri parlamaya neden olur ve içimizdeki kibritlerden birini yakar. Bir an yoğun bir heyecan hissederiz. İçimize çok hoş bir sıcaklık yayılır. Bu sıcaklık zamanla yavaş yavaş yok olur. Sonra yeni bir parlama olur ve içimizde bir kibrit daha yanar. Bu duyguyu yaşamak isteyen herkes, kendi içindeki patlayıcıları keşfetmek zorundadır. Bunlar yanarak ruhumuzun beslenmesine yardımcı olur. Yani başka türlü söylersek, bu yanma ruhumuza enerji verir. Bir kişi eğer kendi tutuşturucularını zaman içinde keşfedemezse , içindeki kibritler nemlenir , hiçbir şekilde yanmaz olur.
O zaman ruhumuz bedenimizi terk eder...✍🍀🍂
Acı Çikolata kitabında Meksika Devrimi sırasında De La Garza ailesinin çiftliğine konuk olmuştuk.
Elena anne ve üç kızı ve evin emektarı Nacha bizi karşılamıştı. Ailenin geleneğinde en küçük kız evlenemez ve ölene kadar annesine bakmak zorundadır.
Heyhat evin en küçük kızı olan Tita ve sevdiği Pedro için bu gelenek çok büyük acılar getirir. Tita'nın mutfağından çıkan mis gibi kokular, lezzetli yemekler ve onların tarifleri de kitapta yer alıyodu.
Yemek yaparken sevgiyi katmak dediğimiz motto'nun can bulmuş hali bu kitaptı. Tita'nin ruh haline göre yemeklerin lezzeti değişiyordu.
İkinci kitap olan Tita'nın Günlüğü'nde yaşanan tüm olayları Tita'nın ağzından okuduk. Ona çok kızdım, onun için çok üzüldüm. Onu çok seven ve değer veren bir erkek varken o mutsuz olmayı seçti.
Yine beni oldukça etkileyen bir okuma oldu. Kitabın baskısına aşık oldum El yazısı gerçek günlük sayfaları ve o yangının bıraktığı izler... @canyayinlari na bu muhteşem baskı için teşekkür ederim.
Gönülden tavsiyemdir okuyun ve okutun.
#reklam değil #tavsiye