Leyla Açba

8.5/10
3 Kişi
31
Okunma
2
Beğeni
1.606
Görüntülenme

Hakkında

Babası Prens Mehmet Refik Açba, Sultan II. Abdülhamid’in mabeyincilerindendi. Annesi Prenses Mahşeref Emuhvari, sarayda hizmet etmiş bir nedime idi. Leyla Hanım’ın ailesi Kafkas aristokrasisine mensup bir hanedandır. Prenses Açba’nın teyzesi Peyveste Hanım ve amcasının kızı Fatma Pesend Hanım Sultan II. Abdülhamid’in eşlerindendi. Bu nedenle ailesi Osmanlı Hanedanı ile akraba idi. Leyla Hanım devrinin en iyi eğitimini almış olup Fransızca biliyor ve çok iyi arp çalıyordu. Yıldız Sarayı’nın musiki bandosuna dahil olmuştu. 1919 senesinde Sultan Vahideddin’in ilk eşi Nazikeda Kadınefendi’nin nedimeliğine seçildi ve bu hizmetine 1924 senesine kadar devam etti. Osmanlı Hanedanı 4 Mart 1924 tarihinde sürgün edilince Prenses Açba’nın da vazifesi sona erdi ve Sivas’a, halasının yanına gitti. Bu şehirde 1929 ve 1931 seneleri arasında hatıralarını yazdı. Açba, hatıralarını yazan ilk Osmanlı nedimesidir.
Unvan:
Türk Yazar
Doğum:
İstanbul, Osmanlı İmparatorluğu, 1898

Okurlar

2 okur beğendi.
31 okur okudu.
1 okur okuyor.
19 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
"Ahh kader, kimini şan şöhret, kimini açlık ve sefalet içinde yaşatırken kimini de ayrılık ıstırabı ile kahrediyorsun."
Timaş YayınlarıKitabı okudu
1921 yılının mart ayı felâketler ile doluydu. Bilhassa saray muhiti içinde yaşayan kadınlar için sıkıntılarla dolu günler başlamıştı, çünkü kalfaların akrabalarının ikâmet ettiği Adapazarı, İzmit gibi şehirler Yunanlılar tarafından işgal edilmiş, pek çok Kafkas asıllı aile bu işgalden hayatlarını kaybetmişlerdi.
Sayfa 137Kitabı okudu
Reklam
Saraya intisap eden kızlar eğer Çerkes ise muhakkak fakir ve çiftçi bir aileye mensuptur. Zira Çerkesler'de aristokrasi diye bir sınıf ayrımı olmadığı gibi kendi devletleri de ne yazık ki olmamıştır. Ama eğer kız Abhaz ise, şüphesiz yüksek ve soylu bir aileden gelmektedir, çünkü Abhazya'da aristokrasi vardır ve tıpkı Avrupa'da olduğu gibi prens, dük vs. unvanları taşıyan pek çok soylu aileler mevcuttur. Fakat kız Gürcü ise, ailesi kat'iyyen tacirdir ve orta halli bir hanede dünyaya gelmiştir.
O ana kadar etrafımdaki insanlara da ıstırap çektirdiğimin farkında değildim; acılarımı, hüzünlerimi içimde sakladığımı zannediyordum.
Meşrutiyet'ten sonra alaturka kıyafetler tamamıyla saraydan kalkmıştır. Ben saraya intisap ettiğim vakit, sadece bazı yaşlı kadınların alışkanlıklarından vazgeçemedikleri için alaturka elbiseler giyindiklerini hatırlıyorum. Onlardan başka kimse alaturka giyinmez ve giyinenleri de ayıplarlardı.
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
570 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Bu kitapta Abhazya krallığını kuran Açba Hanedanı'na mensup olan, nişanlısını kaybettikten sonra 20 yaşında Osmanlı sarayında nedime olan Leyla Açba'nın harem hatıralarını okuyoruz. Osmanlı'nın son dönemlerini, hanedanın sürgün hikayelerini birçok kaynaktan bulabiliyoruz, fakat saray çalışanlarının neler yaşadığına dair bilgiler sınırlı. Bu kitapta saltanatın kaldırılmasıyla saray çalışanlarının hayatlarındaki değişime değiniliyor. Kitabın dili çok güzel masal okur gibi okudum. Osmanlı harem hayatına ilişkin güzel bir kaynak. İyi okumalar dilerim.
Bir Çerkes Prensesinin Harem Hatıraları
Bir Çerkes Prensesinin Harem HatıralarıLeyla Açba · Timaş Yayınları · 201024 okunma
570 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Leyla Açba adına ilk kez Talha Uğurluel'in Bir Deha'nın İzleri:2. Abdülhamid Han kitabında rastladım. Ardından kütüphanede buldum ve hemen okumaya başladım. Bu kitabın ilgimi çekmesinin en önemli nedeni tarihimizin en konuşulan, merak edilen dönemlerinden birinde (1898-1933 yılları arasında) yaşamış bir saraylının hatıraları olması. Leyla Açba Abhazya'nın soylu ailelerinden birine mensup, atalarının göç etmesiyle birlikte İstanbul'da ikamet eden Açba ailesi hanedana çok yakın. Leyla Açba'nın babası Mehmed Refik Bey Sultan 2. Abdülhamid'in mabeyn katiplerinden biri. Teyzesi Peyveste Hanım ve amcasının kızı Fatma Pesend Hanım; Abdülhamid Han'ın eşlerinden.Ablası Hidayet Hanım Şehzade Burhaneddin Efendi ile evli ve Leyla Hanım da Sultan Vahdettin'in haremlerinden Nazikeda Kadınefendi'nin nedimelerinden biri. Tüm bu yakın ilişkiler, Açba ailesinin sık sık sarayı ziyaret ediyor oluşu; Leyla Hanım'ın bu dönemde saray hayatını, haremdeki yaşantıyı, siyasi olayları yakından gözlemlenmesine ve kendi çocukluğunda gerçekleşmiş bazı olayları da birinci ağızdan öğrenmesine vesile oluyor. Hanedanın sürgüne gönderilişinin ardından kendisi de Sivas'a gidiyor ve ölümüne kadar burada yaşıyor. Bu dönemde hatıralarını Fransızca ve Osmanlıca kaleme alan Leyla Hanım hatıralarının yayınlanabilmesi için Fransa'da bir editörle iletişime geçiyor ancak genç yaşta vefat ettiği için bu istek gerçekleşemiyor. Kitap yalın bir dille yazılmış okunması kolay, ayrıca Leyla Hanım'ın anı olarak sakladığı fotoğraflara da yer verilmiş. Dönemi merak edenlerin okuması gerektiğini düşünüyorum. Keyifli okumalar:)
Bir Çerkes Prensesinin Harem Hatıraları
Bir Çerkes Prensesinin Harem HatıralarıLeyla Açba · Timaş Yayınları · 201024 okunma