Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Liliana Serafimova

Liliana SerafimovaMustafa Kemal ve Miti Kovaçeva yazarı
Yazar
9.3/10
11 Kişi
30
Okunma
1
Beğeni
977
Görüntülenme

En Yeni Liliana Serafimova Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Liliana Serafimova sözleri ve alıntılarını, en yeni Liliana Serafimova kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Bilmeni istiyorum her ne olursa olsun,başıma ne gelirse gelsin,ne duyarsan duy,sen yalnız sen,yaşamımın tek kadını olarak kalacaksın”
Sayfa 126Kitabı okudu
“Orada gençliğimin bir parçasını bıraktım. Güzel bir genç kızı sevdim ama onu bana vermediler…”
Reklam
Üç vakit sonra seçkin bir Müslüman Türk erkek Bulgaristan'a gelecek ve güzel bir Hristiyan Bulgar kızına aşık olacak. Aşkları, ilkbahar sabahı, ayrılıkları ise sonbahar sonu güneşin batışı gibi olacak. Süresi tamamlanıp gittiğinde Bulgar kadının rüyalarına girecek ansızın. Çünkü doyasıya yaşayamadiklari mahkum Aşkları gönüllerinde sonsuza dek yaşayacak. Adına türküler söylenip, kitaplar yazılacak...
Kemal, pencerenin buğulu camından dışarıya bakıyor ve sigara üstüne sigara yakıyordu. Evet, onun cephesinde işlerkötü gitmişti. Askerî akademide vatanseverlik yüzünden tutuklanması, Jön Türkler devrimine katılması ve yaşadığıdüş kırıklığı, suikast girişimleri, gözünün önünden bir filmşeridi gibi geçiyordu. Şimdi ise, Balkan Savaşı'nın ardından,Sofya'ya askerî ataşe olarak gönderilmişti.Yabancı bir şehirde ve gecenin bu saatinde Kemal, kendini gemiden atılmış, bir tayfa gibi hissediyordu. Zaman çarkının ne tarafa ve nasıl döndüğünün farkındaydı. Osmanlı İmparatorluğu yıkılmaya mahkûmdu. Şaha kalkan burjuvalı Avrupa karşısında, Ortaçağ zihniyetiyle ne bütünlüğünü koruyabilirdi, ne de yeni ve güçlü bir uygarlığa karşı koyabilirdi. Türk ulusunun şiddetle reforma gereksinimi vardı: köklü ve acil. O ise burada, eli kolu bağlı oturuyordu.Omzunu silkti ve yeni bir sigara yaktı. Dışarıdaysa tan ağarıyordu. Düşüncelerle geçen bu uykusuz geceyi, ikiz gibi birbirinin aynı, soğuk ve sıkıcı günler izledi.
İçi daralmış ve düş kırıklığının ağırlığı altında ezilen Mustafa, arkadaşı Madam Corinne'e hüzünlü mektuplar yazardı: “Bu mevsimde en büyük eğlencemiz, büyükelçilikteki arkadaşlarla şakalaşmak ve kâğıt oynamaktan ibaret. Bütün bunlar beni neşelendirmeye yetmiyor ve bu yaşam tarzı hiç hoşuma gitmiyor...Umarım, İstanbul'da daha hoş vakit geçiriyorsundur ve eğlenceler eksik olmuyordur."
Büyükelçi Ali Fethi mükemmel Fransızca ve İngilizce biliyormuş, Askerî Ataşe Mustafa Kemal ise İstanbul'daki askerî akademiden mezun olmuş... - Biliyorum, dedi Kovaçev. Kapıda duraksadı, keyfi yerindeydi ve usulüne uygun asker selamı verdi. Bayanlar, saygılarımla...Miti ve annesi kalkıp Koveçav'i uğurladılar.
Reklam
Dramanın sonunda iki âşığın söylediği düet: “Aşk ölümü yener! Aşk ölümsüzdür" çok dokunaklıydı. Orkestra, dramatizmi doruğa çıkardı ve Verdi'nin müziği salonu doldurdu; utkulu, taşkın, coşkulu...Perde kapandığında seyirciler Aida ve Radames rollerindeki, Hristina Morfova ve Stefan Makedonski'yi coşkuyla alkışlıyorlardı.
Bütün Avrupa hükümdarlarının akrabası olan eksantrik Bulgar çarı, ilgisini çeken kişilere armağan vermektenhoşlanırdı. Bu dönemde mütevazı Türk askerî ataşesi de, bukişilerden biriydi. Daha sonra tahttan indirildiğinde, çekildiği Coburg Malikânesi'nde acıklı bir biçimde elyazmalarınıdağıtırken, Kemal de ona altın bir tabaka gönderdi.
- Zeki bir adam ve bir askerin yüreğine sahip, dedi General Kovaçev. Onu diplomasi işinde harcamaları ne kadar yazık.
...Askerlerin alın yazısı bu, diye içini çekti general. Zor olması, yanı sıra bir de sebatsız.
Reklam
Şükrü Paşa'nın Sofya Garında karşılanmasını gerçekten büyük bir ilgiyle izlemişti. Farklı başlıklarla gazeteler, hükûmet temsilcisinin karşılama konuşmasını harfi harfine aktarıyorlardı: "Hoş geldiniz Ekselansları!Bütün dünya, galiplere ve mağluplara hayranlık duymaktadır. Bulgaristan, şanlı Edirne kahramanına derin bir saygıduymaktadır. Ekselansları, samimi sempatinizden ve saygınızdan emin olabilir...
Enver Paşa bu muharebede o bölgenin 8 ünlü çete liderine karşı savaştı.
Nojot Muharebesi'ni bir hatırlayın. O dönemde Avrupa basınını şaşırtan şey "Asya şövalyeliği” olmuştu. Albay, Nikodim Dağı'ndaki, Nojot Kayalıklarında meydana gelen çatışmadan söz ediyordu. 19 temmuz 1907 tarihinde kırk beş genç Bulgar çetniği birkaç bin askerli Türk ordusuyla çatışmaya girmişti. Canlı teslim olmayacaklarına dair ant içmişlerdi, hepsi de öldü. Çatışmada sağ kalanlar da intihar etmişti. Çatışma sona erdiğinde Albay Enver Bey askerlerine dönerek; "Kimse kahramanlara dokunmayı ve mukaddesatına küfretmeyi aklından bile geçirmesin” demişti. Komitacıların, ölümü nasıl küçümsediklerini, nasıl dövüştüklerini ve nasıl kahramanca canlarını verdiklerini gördünüz mü? Çatışmada yaşamlarını yitirenlerin onuruna üç pare top ateşi atılmış ve gök "Allah, Allah" sesleriyle yankılanmıştı. - Enver Bey bugün, İstanbul'da yüksek idarî konuma sahip bir kişi, diye söze karıştı, Dragiyev'in yanı başında oturan zayıf teğmen. Enver Bey, aslında Jön Türkler hareketinin en önemli simalarından biri. Ancak, kendisini engellemesinler diye, Ali Fethi ve M. Kemal'i Bulgaristan'a gönderdiği söyleniyor, dedi binbaşı. Tutumlarını onaylamıyormuş...
http://trakyabalkan.org/ani/enver-pasa-ve-nozhot-muharebesi/640/2018/07/13/
– Bu ilişkilerden bahsetme hakkına sahip değilsiniz Bayım! diye söze karıştı Elena Açkova. Rahatsız etme hakkına hele hele hiç sahip değilsiniz. Yüzbaşı Dragiyev'in benizi soldu. Çok yorgun görünen zayıf yüzü, istemsiz sinir hareketleriyle kasıldı ve alnını ter bastı. – Ben bu hakkı cephede kazandım, Hanımefendi! Anlıyorsunuz değil mi, bacağımı kaybettiğim cephede... Ve benim gibi bir gazi için, kimin ve ne için yaşamını tehlikeye soktuğu hiç de önemsiz bir şey değildir!..
- General Kovaçev, kızı ferace giysin diye savaşmışsa, çok yazık olur! Hoşça kalın...
Adım Dragomir Dragiyev ve babanızın büyük bir hayranıyım... Benim, için General Kovaçev yetenekli bir komutan ve saygın bir Bulgar, bu nedenle size iyi niyetli bir öneride bulunacağım; Türk askerî ataşesiyle aranızdaki ilişkiyi bu denli alenileştirmeyin. İlişkiniz çok farklı biçimlerde yorumlanıyor... Miti, bu adamın bütün bunları niçin
170 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.