Luis Izcovich Gönderileri
Luis Izcovich kitaplarını, Luis Izcovich sözleri ve alıntılarını, Luis Izcovich yazarlarını, Luis Izcovich yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Aşk, jouissance'ın arzuya tenezzül etmesini sağlayan şeydir.
6. Sorular ve Tartışma
Luis Izcovich:
Lacan'ın Daha (Encore) seminerinde, bir varlık ve diğer varlık arasındaki aşk hakkında konuştuğu doğru. Bu, aşkın imgesel olmadığı anlamına gelir ve onun yalnızca simgesel olmadığını da söyleyelim; aşk Öteki'nin gerçeğini göz önünde bulundurmayı da içerir - l'être à l'être- bir varlıktan öteki varlığadır. Analizde aşka ilişkin bir şeylerin değiştiği doğrudur. Lacan yeni bir aşk fikrini ortaya atar fakat analizin sonunda aşka ilişkin bir değişim olur demez; değişim arzuya ilişkindir.
Sayfa 98Kitabı okudu
6. Sorular ve Tartışma
Luis Izcovich:
...
Lacan'a göre sapkınlığın hususiyetini tanımlayan şey, Öteki'ne jouissance nesnesi sağlamaktır. Bu aşkı içerir ama sadece aşk yetmez. Jouissance'la özel bir ilişkide olmalıdır. Dolayısıyla bu, bir tür jouissance gerektirir çünkü aşkın kipi gerçek değildir. "Aşk telafi eder" derken aşkın gerçek olmadığını kastediyorum. Lacancı olmayan psikanalizde aşk en önemli şey olarak düşünülür. Lacan için aşkın önemli olmadığını düşünüyorum. Onun için aşk değil arzu önemlidir.
Sayfa 97Kitabı okudu
6. Sorular ve Tartışma
Luis Izcovich:
Lacan ayrıca erkeklerin aşık olma tarzının fetişistik, kadınlarınkinin ise erotomanik olduğunu söyler. Bunun anlamı kadının kastrasyonu gizlemek için bir nesneyi dahil etmeye ihtiyaç duymuyor olmasıdır. Freud'un dediği gibi o bir şey deneyimler ve onu var etmeye çalışır. Bunun psikolojik bir konum olduğunu söyleyebiliriz; kadınların erkeklere göre daha iradeli olduğu çok sık görülür çünkü kadının yoklukla daha doğrudan bir ilişkisi vardır. Erkeklere gelince, onlar gizlemeye ihtiyaç duyar.
Sayfa 96Kitabı okudu
6. Sorular ve Tartışma
Luis Izcovich:
Gerçek, jouissance deneyimidir. İmgesel ve simgesel ise surettir. Suret/görünüm imgesel ve simgeselin karışımıdır. Söylem tarafından inşa edilir ve toplumsal cinsiyetin (gender) söylemidir.
Sayfa 93Kitabı okudu
6. Sorular ve Tartışma
Luis Izcovich:
...
Dün, melankolide de a nesnesi ile özdeşleşme olduğunu ve onun bir arzu konumu olmadığını söyledim; melankoli arzusuz bir konumdur. Bu anlamda, melankoliyle sapkınlık arasında bazı ortak noktalar var. Sapkınlık vakalarının sorunu arzunun nasıl harekete geçirileceğidir.
Sayfa 89Kitabı okudu
5. Dişil Sapkınlık Var Mıdır?
Eylemin yapısı düzeyinde ayırıcı bir tanı koymak mümkün değildir çünkü bu noktada psikoz ve sapkınlık için ortak olan bir nokta vardır. Yani, gösteren düzeyindeyizdir ve bu nokta jouissance'ı gerçekleştirmek için anlamlandırma sahnesinin dışında olan bir noktadır. Bu tüm vakalardaki passage à l'acte'ın ortak bir tanımıdır ve hatta nevrotikte de intiharla ilgili passage à l'acte vardır. Sahneden, hiçbir gösteren içermeyen dünyaya... Dolayısıyla psikozda ve sapkınlıkta ortak olan şey eksiğin tedavisidir. Psikozda eksik reddedilir, sapkınlıkta ise eksiğin yerinde nesneler vardır. Ve bu durum genç homoseksüelde oldukça açıktır; eksikle ilişkilendiği anda bir nesne bulur. O, aşkı verebilen konumdaki bir âşık haline gelir. Bu yüzden, kendini feda etme konumunda olan şövalye-hizmetkârdan bahseder. Histeri vakalarında eksiğin serpildiği yerde, sapkınlıkta bir nesne vardır. Histeride eksik, cinsel ilişkinin yokluğunun indirgenemezliğini göstermek için üretilir. Histerikler mükemmel ilişkiyi hayal etseler de vakalar her zaman yolunda gitmeyen şeyi gösterir. Buna karşılık, homoseksüel kadının acting-out'u sapkınlık belirtileri gösterir.
Sayfa 81Kitabı okudu
5. Dişil Sapkınlık Var Mıdır?
Dolayısıyla genç homoseksüelin mutlak nesneyi cisimleştirerek Kadın'ı yaratması, histerik entrikadan oldukça farklıdır. Histerik entrika "Bir kadın ne ister?" sorusunun acting-out'uyla bağlantılıdır. Eğer Öteki mutlaksa soru da yoktur. Genç homoseksüel için Öteki tam olduğu halde o, Öteki'nde eksik olmayan şeyi sağlamaya yönelik bir konumdadır: Öteki'nin onun aşkına ihtiyacı vardır. Böylece o, Öteki tam bir şekilde kalsın diye Öteki'nin eksiğini kapatacak şeyi sağlayabilir. Sapkınlıkta soru yoktur: O, durumların nasıl olduğuna dair, Öteki'nin neye ihtiyacı olduğuna dair ve Kadın'ın ne olduğuna dair kesinlik içeren bir konumdadır ve dolayısıyla bu anlamda bir entrika yoktur.
Sayfa 80Kitabı okudu
5. Dişil Sapkınlık Var Mıdır?
Özetlersek: Dora için babası fallusa sahiptir fakat babasının kendisine ihtiyacı vardır çünkü Dora kıymetli olan nesnedir. Genç homoseksüel için mutlak fallus babanın tarafındadır. Nevroz ve sapkınlık arasındaki farkı bu şekilde tanımlayabiliriz. Histerik, mutlak fallusun hayalini kurar; sonsuz jouissance'la karşılaşmanın hayalini kurar. Fakat fallus, doğası gereği, sonsuz olana karşı gelir çünkü fallus bir sınırdır. Bu yüzden mutlak fallus ifadesi paradoksal bir şey çağrıştırır. Fallusun daima eksikle bağlantılı olması gereklidir. Eksiksiz fallus, hayal kırıklığı yaşatmayan bir fallus olacaktır. Histerik bununla ilişkili hayaller kurar. Bir aşk ilişkisine, her seferinde onu bulduğuna inanarak başlar fakat sonra hayal kırıklığı yaşar.
Sayfa 79Kitabı okudu
5. Dişil Sapkınlık Var Mıdır?
... burada histeriyle ilgili çok mühim bir ayrım var: Babaya ilişkin güçlü bir saplanma söz konusudur. Burada, bu özelliğin sapkınlık ve histeri için ortak olduğunu söyleyebiliriz ve onları paranoyadan ayıran şey bu özelliktir. Paranoyada babayla ilişkili güçlü bir saplanma yoktur. Peki, neden sapkınlığın histeriye benzediğini söyleriz? Bu noktada Lacan için hiçbir zaman değişmez -histeri babaya duyulan aşk olarak tanımlanabilir. Soru, bu aşkın ne tür bir aşk olduğudur? İlginç olan, genç homoseksüel kadında aşkla ilgili çok kesin bir söylemi tanımlayabilmemizdir. Lacan bu aşka "l'amour sacré," kutsal aşk der ve yine Tanrı konusuna gelir. Kutsal aşk, onun adandığı anlamına gelir. Bu yüzden buradaki aşk sadece babası için değildir; bu, adanmış olmayla nitelenen çok özel bir aşktır. Bu aşk, jouissance'ı tümüyle dışlar.
Sayfa 77Kitabı okudu