Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Lütfi Yıldız

Lütfi YıldızKızıl Kabus yazarı
Yazar
8.2/10
15 Kişi
39
Okunma
5
Beğeni
1.034
Görüntülenme

Lütfi Yıldız Sözleri ve Alıntıları

Lütfi Yıldız sözleri ve alıntılarını, Lütfi Yıldız kitap alıntılarını, Lütfi Yıldız en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Daha sonra aynı gün 400 Ermeni'den meydana gelmiş bir Fransız piyade taburu Dörtyol'u işgal etmiş, büyük taşkınlıklar ile halkın malı gasp edilirken işkence hatta adam öldürmelere başlamışlardır. Buna dayanamayan Karakeseli bir vatandaş bir Fransız askerini öldürmesiyle Fransızlar sert hareketlerini daha da arttırmışlardır. Nitekim Özerli köyünde katliam girişimleri vatandaşların almış oldukları tedbirler sonucu akim kılınmıştır. Halta 15 ölü bırakarak çekilmek zorunda kalmışlardır. Bu bakımdan bazı araştırmacılar 19 Aralık gününü Milli Mücadele tarihimizde önemli bir gün ve "İlk Kurşun" atılışının Dörtyol'da olduğunu belirtmeleri önemli bir gelişme olarak Türk tarihindeki yerini almıştır.
Aslında Türklerin ideali, öncelikle Anavatan'a kavuşmak, bu olmadığı takdirde Suriye'den tamamen ayrı, müstakil bir hükümet şeklinde yaşamak olmuştur.
Reklam
Lozan görüşmelerinin kesildiği bir sırada, Gazi Mustafa Kemal'in Adana ya gelmesini fırsat bilen 200 kişilik bir heyet siyahlar giyinmiş olarak, Antakya'lı Affan Efendi'nin sözcülüğünde, "Gazi Baba Bizi Kurtar" ibareli yazısı ile Gazinin karşısına çıkınca bu durum Gazi Mustafa Kemal'i etkilemiş ve "Kırk asırlık Türk Yurdu, düşman elinde esir kalamaz" diyerek tarihi sözünü söylediğinde törende bulunanlar verilen bu söze güvenerek geri dönmüşlerdir.
8 Temmuz'da ise Türk ordusu Reyhanlı'ya girmiş, burada da büyük bir coşku ile karşılanmış, böylece 18 yıllık takip edilen güzel politika sonrası kutsal bir dava gayesine ulaşmıştı.
27 Kasım 1918 tarihinde merkezi Beyrut'ta bulunan Fransa Yüksek Komserliği'nince bir kararname ile "İskenderun Sancağı", İskenderun merkez alınmak suretiyle Antakya ve Reyhanlı'yı da almak suretiyle kurulmuş oldu.
Bilim Kurgu
:Kime Bulanmış, Bir O Kadar Da Pusla Kaplı Soğuk Havada Atkısını Boğazına Kadar Sararak YAĞAN Kardan Korunmaya Çalışan Murat, Üşüyen Ellerini Zaman Zaman Paltosunun Cebinden Çıkarıp Birbirine Sürterek Isınmaya Çalışıyordu. :Sicim, Gibi Yaşlar Dökülüyordu Şimdi Çağla'nın Gözlerinden :Allah'ıma Neler Yazıyor Burada Diye Söylendi Kendi Kendine :Üşüyerek Uyandığı Vakit, Taneleriyle Arasına Küçük Çaplı Mesafeler Bırakarak Yağan Karın Önce Suratına Değip Sonra Yere Düştüğünü Hissetmişti Sanki Funda :İnsanlık Sanki Yok Olmuş, Habersizce Başka Alemlere Çekilmiş Gibiydi. :İçimden Bir Ses Artık Bizim De Sonumuzun Geldiğini Söylüyor. :Ölümün Artık Her Yerde Sokak Sokak Gezdiği Bu Dakikalarda Pençesinden Adeta İnce Bir Çizgi İle Kurtulduklarını Anlamaları Fazla Uzun Sürmemişti. :Hiçbir Zaman Acının Ağırı Ya Da Hafifi Konularında Bir İç Çatışma Yaşanmamıştı. :Vakit Doldu Artık Ey Güzel Ülkem, Yeni Bir Doğuş İçin Kapatın Tüm Kapıları!
Sayfa 123 - MorenaKitabı okudu
Reklam
Suphi Bereket tarafından Mecliste Hatay Türklerinin de bir milli marşının olmasının gerekliğini belirterek "Bütün Türkler için yapılmış olan Türkiye Milli Marşı'nın aynen kabul edilmesi" şeklindeki teklifi ayakta alkışlanmış ve "İstiklâl Marşı'mız Hatay Devleti'nin do "Milli Marşı" olmuştur.
Bu mutlu olayın akabinde Hatay Millet Meclisi parlak bir törenle ilk toplantısını yapmış, "Hatay Cumhuriyeti" adıyla bir devlet kurulmuş ve Hatay bayrağı resmen göklere çekilmişti. Daha sonra toplantıya katılan bütün Milletvekilleri, Mecliste Türkçe yemin ile yeni devletin resmi dili Türkçe ve Arapça olduğunu açıklamıştı.
Bir müddet sonra 13 Temmuz 1919'da King-Crane isimli bir Amerikan heyeti İskenderun Sancağı'na gelerek halktan Fransız idaresinden memnun olunup olunmadığını sormuş, bunu fırsat bilen Türkler başta Belen Kaymakamı Miirselzade İhsan Bey ve Kadı Ali Rıza Efendi, Şeyh Hasan Ağa topluca Fransız idaresine karşı olduklarını ve Türk idaresini istediklerini belirtmeleri Fransızları sinirlendirmişti.
Ayrıca Filistin'den, Halep ve Adana'ya gelen Mustafa Kemal'de "İskenderun Sancağı'nın" işgalini öğrenince Müttefik Orduları Komutanı Mareşal Allenby'i protesto etmiş ve daha o zamandan bu meseleye el atmıştır.
Reklam
1918 yılında Karakese köyünde Özerlili Hacı Ömer oğlu Mehmet Çavuş tarafından burada düşmana ilk kurşun sıkılmıştır. Bu kahramanlığın ardından da Milli mücadelenin ilk Kuvvayı Milliye örgütü Dörtyol da, Kara Hasan Paşa tarafından kurulmuş, mücadele böyle başlamıştır.
Neticede 30 Haziran 1939'da Anavatan'a katılma karan vermiş, "Hatay hükümetine" son verilmiştir.
Atatürk'ün de adayı oları Tayfur Sökmen 2 Eylül 1938 de Hatay Cumhurbaşkanlığı'na getirilmiş, yemin merasiminden hemen sonra ise Başbakan olarak Dr. Abdurrahman Melek Bey atanmıştı. Aynı gün Devlet'in adı "Hatay" olarak kabul edilmişti.
Rüyalarda belki
Şüphesiz Hatay'ın Anavatan'a katılmasına bazı tepkiler olmuştur. Nitekim bunlardan birisi Fransa ve diğeri Suriye olmuştur. Bu tepki o kadar uzun sürmüştür ki Suriye halâ Hatay'ı sınırları içinde göstermeye devam etmektedir.
1936 yılının bir diğer önemli durumu ise; Atatürk'ün emriyle Antakya-İskenderun ve havalisinin ismi bu tarihten itibaren "Hatay" olması, cemiyetin adının ise "Hatay Hakimiyet Cemiyeti" olarak değiştirilmesi ayrıca Mersin, Dörtyol, Hassa ve Kilis'te birer şubelerinin açılması sağlanması olmuştur.
24 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.