Kendini ret ederek, seni yaratan varoluşu reddedersin. "Şöyle olmalıyım" dediğin an, varoluşun üzerine, bir şeyleri geliştirmeye çalışıyorsun. Diyorsun ki, "Yanlış şeyler yaptın; ben şu şekilde olmalıydım ve sen ise beni böyle yaptın."
Biz her zaman sevmek için, insanın başka birisine ihtiyacı olduğunu zannederiz. Ancak şayet onu kendinle öğrenemezsen, başkalarıyla onu uygulayamayacaksın.
Kendilerine karşı son derece sert olan senin sözde azizlerin, başkalarına karşı nazik olurken sadece rol yapıyorlar. Bu mümkün değildir: Psikolojik olarak bu mümkün değildir.
Şayet çiçek güzel kokuları kendine saklarsa çiçek çok, çok gergin olacak, derin bir acı duyacaktır. Yaşamdaki en büyük ıstırap ifade edemediğin zaman, iletişim kuramadığın zaman, paylaşamadığın zamandakidir
İnsandaki yanlış olan her şey bir yerde sevgiyle ilgilidir. O sevememiştir yahut sevgiyi almayı başaramamıştır. Varlığını paylaşmayı başaramamıştır. Istırap budur.
Çevrendeki birisi bir mükemmeliyetçiyse senin zihnini de kirletmeden önce mümkün olduğunca hızla kaç. Tüm mükemmeliyetçilik derin bir tür ego oyunudur. Sadece kendini idealler ve mükemmellik terimleri ile düşünmek bile egonu en üst düzeyde dekore etmekten başka bir şey değildir. Mütevazı bir insan hayatın mükemmel olmadığını kabul eder.
Manevi gelişimin ekonomisi dışsal ekonomiden farklıdır. Sıradan ekonomide eğer sen vermeye devam edersen giderek daha azına ve daha azına sahip olacaksın. Ancak ruhsal ekonomide eğer vermezsen daha azına ve daha azına ve daha azına sahip olacaksın; eğer verirsen daha çoğuna ve daha çoğuna ve daha çoğuna sahip olacaksın. İçsel dünyanın ve dışsal dünyanın kanunları taban tabana zıttır.