Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Lynn Hunt

Lynn HuntKüresel Çağda Tarih Yazmak yazarı
Yazar
7.1/10
9 Kişi
57
Okunma
7
Beğeni
722
Görüntülenme

Lynn Hunt Sözleri ve Alıntıları

Lynn Hunt sözleri ve alıntılarını, Lynn Hunt kitap alıntılarını, Lynn Hunt en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Geçmişin, tanımı gereği bittiği düşünülebilir; fakat geçmiş her zaman değişir çünkü tarihçiler ve tarihin amacı değişmektedir. Geçmişte yeni şeyler aradığımızda -antik zamanlardaki siyasi liderlik örnekleri, ulusun yükselişinin öyküsü, belirli gruplara yönelik zulüm ve dışlamanın sebepleri, küreselleşmenin yayılması- en nihayetinde beklenmeyen kaynaklar buluruz ve öngörülmemiş sonuçlara ulaşırız. Bu çeşitlilik tarihin kırılganlığı ya da ehemmiyetsizliğine veyahut tarihçiye has tarafgirlik ve önyargılara dair bir gösterge değildir. Görüş, bir bakış açısı olmadan meydana gelemez. Tarihin amacının durmadan evrilmesi, daha ziyade, onun canlılığının bir işaretidir. Her yeni dönem, kendisinin zaman içindeki konumuna dair bir kavrayış arar ve tarih olmadan buna sahip olamaz.
Sayfa 19 - Küre Yayınları
F. Braudel
"Kapitalizm, nüfuz edebileceği ve etmeyi istediği yerleri ve de kendi kaderine terk edebileceği yerleri seçebilirdi; bu bileşenlerden kendi yapılarını yeniden inşa ederek ve süreç içerisinde gitgide ötekilerin yapılarını dönüştürerek."
Sayfa 60 - Küre Yayınları
Reklam
Aslında her nedensel açıklama bir anlatı barındırır ve her anlatı bir nedensel açıklama taşır.
Sayfa 125 - Küre Yayınları
Küreselleşmenin Batılılaşma ile aynı şey olmaması gibi, benzer şekilde tarihsel araştırmanın küreselleşmesi de Avrupamerkezci kalkınma modellerinin kesinkes hüküm süreceği anlamına gelmez. Modern bilim ve modern tarih disiplini ilk olarak Batı'da kök salmaya başlamış olabilir, fakat bilim ve tarih özünde Batılı değildir. Batılı jeo-politik üstünlük, Batı'nın bilime ve bir noktaya kadar da tarihe hükmetmesi şeklini almıştır; ama güç ilişkileri değiştikçe bilim ve tarih de değişecektir.
Sayfa 73 - Küre Yayınları
[..] küreselleşme 1990'larda beklenmedik bir şekilde dikkat çekmeye başlamadı, çünkü tam da o dönemde harekete geçti ya da tamamen farklı bir şekil aldı. Yaşanan, Sovyetler Birliği'nin dağılması ve Soğuk Savaş'ın sona ermesiydi. Küreselleşme, Soğuk Savaş'ın bitmesiyle kapitalizm ve komünizm arasında oluşan ideolojik boşluğu doldurdu. Sovyetler Birliği dağılıp komünizm hayati bir mesele olmaktan uzaklaşırken dünya düzeni belirsizleşmeye başladı. Küreselleşme herkesin üzerinde emin olduğu bir şey olarak görüldü. Üstelik, birçoklarının iddiasına göre, küreselleşme Sovyetler Birliği'nin çöküşünü açıklıyordu; Sovyetler'in devlet güdümlü endüstrisi, 1980'lerde meydana gelen elektronik küresel ekonomi içinde rekabet edememişti.
Sayfa 51 - Küre Yayınları
Kültürel teorilerin yükselişi ve düşüşü
Bireyler yalnızca dil veya kültürün peçesi sayesinde dünyayı görür ve ona karşılık verirler. Benliğin ve onun deneyiminin bir özerkliği yoktur; yalnızca kültür buna sahiptir
Reklam
"Irk büyük oranda, tıpkı toplumsal cinsiyet gibi, beyaz erkeklerin egemen olduğu kültürlerde... baskıcı toplumsal inşanın bir ürünüdür.”
Sayfa 46 - Küre Yayınları
Küreselleşmenin meydan okuması
Küreselleşme olgusu 1990'larda başlamadı ve gerçekten ne zaman başladığına dair bir uzlaşma yoktur.
Kültürel teorilerin yükselişi ve düşüşü
...toplum çözgü, kültür ise atkıdır; birlikte anlamı, deneyimi ve kimliği örerler.
Birey sadece gözetim ve içselleştirmenin etkin bir düğüm noktasıydı...
Reklam
Küreselleşme, tarihi ihya edecek yeni bir teori midir yoksa eski paradigmaları geri getirme tehdidi içeren bir Truva atı mı?
Clifford Geertz
"Kültür", insan tarafından örülmüş "anlam ağları"dır ve bunun analizi "yasa arayışındaki deneysel bir bilim değil anlam arayışındaki yorumlayıcı bir bilim" olmalıdır.
Sayfa 122 - Küre Yayınları
Tarihin Değişen Kaderi
Geçmişin, tanımı gereği bittiği düşünülebilir; fakat geçmiş her zaman değişir çünkü tarihçiler ve tarihin amacı değişmektedir
Küreselleşme birçok çevre için modernleşmenin yeni adı oldu, şimdi Marksistler bir alternatif geliştirmek yerine dikkatlerini onu bu şekliyle eleştirmeye harcıyor. Küreselleşme paradigmasında kimlik artık etnisite gibi sabit bir toplumsal kategoriden veya ırk gibi kültürel bir inşadan türemez. Küreselleşme, önceki tanımların sınırlarını zorlayan ve kimlik politikalarının sahip olduğu koşulları dönüştüren melez kimlikler yaratır.
Sayfa 62 - Küre Yayınları
Kültürel teorilerin yükselişi ve düşüşü
Postmodernistler içinde Foucault tarih için postmodern bir paradigmayı belirginleştiren kişidir.
234 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.