Bugün ince ama ufuk açan, diğer yanda 'coğrafya kaderdir' önermesini tekrar düşünmeni sağlayan, arkadaşlarıma önereceğim türden, önemli bir kitap okudum. Daha doğrusu bir nehir söyleşi kitabı. Orta gelirli bir ailenin kızı, 18 yaşında yurt dışında öğretmenlik, 20 yaşında okul müdürlüğü yapabilmiş. Yurt dışında Madam Curie öğrencisi olarak başarıyla tamamladığı eğitimi kendi ülkesinde tanıtamamış. Bürokratik hırslar, kıskançlıklar ve siyasi tutuculuklar nedeniyle 30'larında doçentlik almasına, Fransız hükümet tarafından onur nişanı almasına rağmen ülkesinde profesörlüğe 50'lerinde kavuşabilmiş. Bilime yatırım yapılmasının hükümet programı değil devlet programı olması gerektiğinden yakınıyor söyleşiyi yapan bilimler akademisi başkanı M. Ali Alpar'a. Amerika, Almanya, İsviçre'de çalışmalarıyla öne geçen bilim insanlarımızın neden kendi ülkemizde kalıp veya Osman Hamdi bey gibi ülkesine dönüp aynı başarıyı sağlayamadıklarını devletin bilim politikası ve programı olamayışına yoruyor. Iş bankası kültür yayınları, Bilim Akademisi serisinden okurlarına sunduğu, herkesin kolayca ulaşıp okuyabileceği bu ilk kitabı ile saygıyı hak ediyor.