Sende biliyorsun ki başarısızlık, ne bu güne kadar, ne de bundan sonraki hayatımızda asla kitabımızda yer almamış ve almayacak olan bir terimdir 40 asker 40 özel seçilmiş ve yetiştirilmiş Türk subayıyız biz.
"- Yahu hocam, bir insan aynı anda hem din adamı, hem asker hem de avcı olabilir mi? Bu nasıl mümkün olabilir?
- Komutanım, ben yobaz bir din adamı değilim. Atatürkçü, vatanını çok seven bir insanım. Onun için olur!"
"Bilirim görüyorsun Türkiyem
Kendi ellerindeki gururlu sıcaklığı
O sana hasret sıcak ellerde
Sen özgür yaşantılarımızın sembolü
Orta Asya çocuklarının yüzünü ak çıkartan
Türkiyem
Unutmamalısın bizleri
Unutmayacaksın bilirim..."
"Disiplin, askerin kalbine eşittir. Nasıl ki insanın kalbini söküp aldığınız da hayatiyeti sona ererse, askerden de disiplini alırsanız o asker artık savaşamaz hale gelir."
"Türk silahlı kuvvetleri şu dakikadan itibaren adanın çeşitli yerlerine çıkmaya ve inmeye başlamıştır. Harekât bağımsızlığımızın garantisi olarak 1960 antlaşmalarının anavatanımız Türkiye'ye vermiş olduğu meşru hak ve yetkilere dayanmaktadır!.."
"Inanıyorum bir tek vatana,
Yüreklere değdin dibelikten.
Ne çıkar aramızda Akdeniz varsa.
Ne fark var aramızda?
Hep aynı sınırlarda sıvanmışız.
Kimimiz "ölürken" diyoruz,
Kimimiz "ölürkana"...
Kıbrıs:
"-Rumlar artık saldırılarını Türklere yönelttiler, bu sefer ki saldırıları önceki saldırılarının hiç birine benzemeyecek. Adaya bir an önce müdahale etmeniz artık kaçınılmazdır. Eğer gecikecek olursanız korkarız adada bizler de dâhil kurtaracak bir tane bile Türk bulamayacaksınız.
Ankara:
-19 Temmuz akşamı harekâtı başlatıyoruz. Dayanın, ordumuz geliyor."
"Çünkü grivas bir gerilla uzmanıdır. Grivas, piyade teğmen olarak 15 Mayıs 1919'da yunan ordusu ile Izmir'e çıkmıştı. Ege bölgesinde Kuva-yi Milliye'ye karşı yunan ordusunun geri emniyetini sağlamakla görevlendirilmiş ve demirci Mehmet Efenin yaptığı vur-kaç taktiklerini görmüş ve ilk defa gerilla taktiklerini Türklerden öğrenmişti."
"Canı, malı, namusu bize emanet olan Mağusa'daki soydaşlarımızın Girit adasında olduğu gibi katledilmesinin ya da düşmana esir düşmesinin bizim için ne büyük bir zillet olacağını düşünmek bile istemiyorum. Eğer gerekli tedbirleri almakta gecikirsek bu acı felaket kaçınılmaz olur."