M. Kürşad Atalar sözleri ve alıntılarını, M. Kürşad Atalar kitap alıntılarını, M. Kürşad Atalar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Müslümanlar, bugün Ayrı yapıları içerisinde faaliyet göstermektedir ve bir türlü 'Vahdet'e ulaşamamaktadır.
Bunun Asli nedeni de yine düşüncenin okullaşamamasıdır.
Zira her grup ve cemaat, kendi dışındaki grup veya cemaatlerde (haklı olarak) eksiklik bulduğu için birlik bir türlü sağlanamamaktadır.
Bu birligi ise ancak otorite düzeyindeki alimler sağlar.
Çünkü çekişen gruplar arasındaki tartışmaları bitiren şey, yüksek düzeyli ilimdir.
Itaatin temelinde de bu yatar.
Insanlar, kalpleri mutmain olmadıkça, bir dava ugrunda bütün varlıklarını orta ya koyamazlar.
Belki başka nedenlerle bağlılıkları devam eder.
Ancak bu sahici bir bağlılık değildir.
"inananlar üstündür" Ayetini de aynı çerçevede Anlamak gerekir.
Müminlerin bütün potansiyellerini ortaya çıkaracak şey, kesinlikle, ilm ve hakikat temeline dayalı imandır. Insan, ancak "hak yolda" malım ve canını feda eder. Batil dinler ve ideolojilerde de durum bun dan farklı değildir.
Onların bağlıları da kendi dinlerinin veya ideolojilerinin 'hak' olduğuna inandıkları için, o davaların 'ta nıklığını yapar ve o yolda hayatlarını feda ederler.
Dolayısıyla kalbin mutmain olması, her başarının ilk şartıdır.
Vahdetin asli şartı da yine budur.
Düşünce okullaştığında, vahdet ve itaat sorunu çözülmüş olacaktır.
Bugün Müslümanların Gönül Rahatlığıyla bir lidere biat lerini sunamamalarının Asli nedeni, liderlik iddiasında bulunanların, kalpleri tatmin edecek ilim düzeyini yakalayamama olmalarıdır.
Çünkü Peygamberlerden sonra itaati hak edecek olanlar, alimlerdir.
Alimlerin ilim düzeyi düşük olursa, itat ilişkilerinde sıkıntı yaşanması da kaçınılmazdır.
Çünkü Müslümanlar, alimlere, başka bir şey için değil, sadece hakkı söyle dikleri ya da öyle olduğuna inandıkları için tabi olurlar.
Hakkı temsil etme noktasında kalpler tam olarak tatmin edilemiyor sa, itaat de, doğal olarak, Arzu edilen düzeyde olmayacaktır.
Kant şunları söyler: "insanın deneyime başvurmadan bildiği kabul edilen şeyler, örneğin bir matematik teoremi, her zaman zorunlu doğrulardır. Yalnızca deneyimden kaynaklanan bilgi ise zorunlu kabul edilemez."