Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

M. Said Çetin

M. Said ÇetinVelinimetim 'Üstad İsmail Çetin' Kuddise Sirruh yazarı
Yazar
Tasarımcı
10.0/10
1 Kişi
8
Okunma
2
Beğeni
489
Görüntülenme

M. Said Çetin Gönderileri

M. Said Çetin kitaplarını, M. Said Çetin sözleri ve alıntılarını, M. Said Çetin yazarlarını, M. Said Çetin yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Şeyh İsmail Çetin Hazretleri'nın muhterem hanımı ile pazarlığı...
Evlendiklerinde ilk pazarlıkları şu olur: "Dayımın kızı, eşkıyalığı ile nam salmış kişilerle oturup kalktım, nice ağa, mir ve zenginlerin muamelelerini gördüm, çok değerli şeyh efendilerin eşlerine muamelesini öğrendim, nice hocalardan dersler aldım... Bana söyle, hangi zümrenin muamelesi ile sana muamele etmemi istersin?" Cevabı
Sayfa 149 - Dilara YayınlarıKitabı okuyor
Annesinin vefatını anlatıyor Şeyh İsmail Çetin Hazretleri...
Annem yatalaktı. Beni uykudan uyandırdı. Yanına vardım. Babam kendisine somya gibi bir taht yapmıştı. Benden su istedi. Testi büyük olduğundan zapt edemedim, yuvarlandı, ama yine de yarım bardak kadar su aldım, anama verdim. Lamba yanıyor, lambanın ışığında bütün dikkatiyle bana baktığını gördüm... 'Gel öpeyim.' dedi, öptü... 'He
Sayfa 41 - Dilara YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Şeyh İsmail Çetin Hazretleri'nin anne tarafından nesebi...
Rabia Anne'nin annesi Şeyh Hadice ismiyle tanınmakta, babası Şeyh İbrahim'in nezaretinde Arabî tahsilini tamamlamış, 'Sahih-i Buhârî ve 'Sahih-i Müslim'i ezberlemiş, ilim icazesini Şeyh İbrahim Alipârî'den ve Silvanlı büyük müftü Üstad Molla Abdulhâdî'den almış, özellikle Şâfiî fıkhında değme hocaların müşkül durumlarda müracaat ettikleri çok saliha ve bilgin bir kadın... Babası Şeyh İbrahim, Şeyh İbrahim Alipârî'ye: -"Birçok halife bıraktım, oğullar yetiştirdim ama hiçbirisi kızım Hadice'ye yetişemedi, Müslim'i, Buhârî'yi ezbere biliyor, ona hilafet versem olur mu?" diye sorunca Şeyh İbrahim Aliparî: -"Senin Hadicen Peygamber'in Hadicesi'ni geçmedi. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ona hilafet vermedi." diye cevaplamış. Bundan böyle ilmine ve babasının şerefine mebnî Hazro'da Şeyh Hadice ismiyle şöhret bulmuştur.
Sayfa 21 - Dilara YayınlarıKitabı okuyor
Şeyh İsmail Çetin Hazretleri'nin baba tarafından nesebi
Babası Molla Mahfuz, Molla Süleyman Surri'nin oğludur. Molla Süleyman, Hazret diye şöhret bulmuş Nurşin Şeyhi Muhammed Diyâuddin Efendi'nin halifesi Şeyh Muhammed Selim'e intisablıdır. Kâdî Beydâvi Tefsîri'ne şerh yazmış sağlam bir âlimdir. Aynı zamanda edebi metinleri, Arapça, Farsça ve Kürtçeyi çok iyi kullandığı şiirleri vardır. Onun babası ise bir dönem kendi adına, bir dönem de ilimden geri kalmasın diye oğlu adına toplam on dört sene askerlik yapmış Abdulkadir Onbaşı... Molla Abdulkadir askerliğinin son zamanlarında Sultan Abdulhamid'in sarayında abdestsiz nöbete çıkmadığı için sultanın iltifatına mazhar olmakla şöhret bulmuş, muttaki salih bir zattır, Şerif İmam'ın yedi oğlundan biridir... Diğerleri Molla Abdülmecid, Molla Tahir, Molla Yusuf, Molla İbrahim (Şeyhî), Molla Muhammed, Molla İsmail'dir.
Sayfa 21 - Dilara YayınlarıKitabı okuyor
Güzel bir rivayet
Rivayettir, beş yüz sene önce şu anda 'Medrese' diye isimlendirilen bölgeye Molla Abdullah evlatları ile yerleşmek ister. O dönemde bölgenin sahibi olan bey ona engel olur, aynı gün kızı hastalanır. Adamlarını Molla Abdullah'a göndererek kızının şifasını talep eder, aksi takdirde onları memleketinden süreceğini, dinlemezlerse öldüreceğini bildirir. Molla Abdullah, ilim sahibinin beylerin ayağına gitmeyeceğini, beyin kendisini ziyarete gelmesi gerektiğini söyleyip bir avuç toprağı bir keseye koyarak: 'Bey'in hasta kızı bundan her sabah bir miktar yesin, İnşaallah şifa bulacaktır.' deyip gelen adamları gönderir. Adamlar beylerinin huzurunda keseyi uzatırlar; bey içindekini çıkarır; bir salkım üzüm... Adamlar olan biteni anlatınca bey, Molla Abdullah ve yanındakilerin orada kalmalarına izin verir. Şifa bulan kızını Molla Abdullah'ın evlatlarından birine nikahlar...
Sayfa 18 - Dilara YayınlarıKitabı okuyor
Şeyh İsmail Çetin Hazretleri'nin Ebeveyni İçin Yazdığı Şiir
'Asluhu nesluhu'dur atasözü Ebeveynin sırrı ne ise evladının özü Babamın adı Mahfuz, kendisi yakut Babamın şefkati yağış, narası bulut Annem Rabia, bahar demek Türkçesi Her taraf gül, çiçek, çimen, nergisi Babam havandır mamama elbet Annem içirir azığından bana şerbet Rahmet olsun cümle Müslüman'a Anneme babama her ehli imana
Sayfa 39 - Dilara YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Sevginin böylesi...
Yine İmam Şâfi'î bir ziyaretinde İmam-ı A'zam'ın hayattayken uzun yıllar hizmetinde bulunmuş türbedârına Hazreti İmam'ı sormuş, onu kendisine anlatmasını istemiştir. Türbedârın İmam-ı A'zam'a olan muhabbetinden boğazı düğümlenmiş, onu kelimelerle nasıl tarif edebilirim diye düşünürken ağzından yalnızca "İmam, el-İmam... İmam-ı A'zam..." lafızları dökülmüştür. O esnada İmam Şâfi'i Hazretleri: "Üstadımızın ismini zikretmeye devam et. Her ismini anışında etrafa nur saçılıyor." diye mukabele etmiştir.
Sayfa 7 - Dilara YayınlarıKitabı okuyor
İmam Şafiî'nin İmam-ı Azam'a Hürmeti
İmam Şâfii, Bağdad'a girdiğinde, ilk işi Ebu Hanife rahimehullah'ın kabrini ziyaret etmek olurdu. Vakit buldukça kabrini ziyaret eder, uzunca bir müddet yanı başında otururdu. Hatta bir gün sabah namazında o makamda bulunmuş, namazda Kunutları okumamıştı. Hâlbuki kendisi sabah namazında kunut duasının okunmasını söylerdi. Neden sabah namazında kunut duası okumadığı sorulduğunda; "İmam Ebu Hanife rahimehullah'ın kavline muhalefet etmekten haya ederim. Bu sebeple böyle davrandım." demiştir. Bu durumu İbnu'l Arabi Hazretlerinin şu sözüyle özetlemek gerekir. "Gerçek âşık, sevdiğinin özelliğine intikal edendir, sevdiğini kendi mertebesine indiren değil.
Sayfa 6 - Dilara YayınlarıKitabı okuyor
gerçek sevgi
Gerçek âşık; sevdiğinin özelliğine intikal edendir, sevdiğini kendi mertebesine indiren değil. (İbn Arabî Hazretleri)
Sayfa 6 - Dilara YayınlarıKitabı okuyor
"İman kişi ile Allah arasında bir sırdır... İhlas kişi ile Allah arasında bir sırdır... Ama İslam'ı yaşamak sır olamaz. Müslüman olmaklık bir sır olamaz. Takiyye yoktur. طوبى للغرباء buyrulmaktadır. Ğarib olun, karîb olun... Ğarbî olmayın, Ğarbi olan baîd olur..."
Sayfa 425Kitabı okudu
Reklam
Sebepler hepsi esirdir, sebeplere esir olma. Hakka esir ol, mahlûka esir olma...
Uyan ey belanın kardeşi mahzûn olma! Allah Azze ve Celle'nin birçok gizli kutuları vardır...
Beş vakit namaz kılarsın, her namazdan önce beş kere dilinle "Estağfirullah" söyleyeceksin, hayalinde de 'Ya Rabb'i ben huzuruna layık değilim. Sen Birtek Zat'sın, Büyük'sün beni kül olarak kabul eyle, namazı ta' dîl-i erkânla kılmayı nasip eyle' diyeceksin. Selamdan sonra beş kere "Estağfirullah" diyerek Hayalinde 'Ya Rabb'i büyüklüğüne layık bir namaz kıla adım, gafletimi bağışla sana sığınmaktayım' diyeceksin.
20 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.