Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

M. Zakir Çetin

M. Zakir Çetinİstikamet Yolu yazarı
Yazar
8.1/10
14 Kişi
62
Okunma
8
Beğeni
957
Görüntülenme

M. Zakir Çetin Gönderileri

M. Zakir Çetin kitaplarını, M. Zakir Çetin sözleri ve alıntılarını, M. Zakir Çetin yazarlarını, M. Zakir Çetin yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Birinin dünyası ki , cenneti kendisine kazandırmıyorsa ve Cenab-I Hakk'ın rızasına ve cemalini vesile olmuyorsa, o dünyanın beş kuruş kadar kıymeti ve değeri olmaz. O kişinin ölümü ile birlikte dünyası da başına yıkılmış olur. Ancak günahını ve mesuliyetini o kişinin boynuna takarak oradan ayrılır.
Sayfa 78 - Süeda Başım Ve YayınKitabı okudu
"Şeytan için dini bilen bir âlim (le uğraşmak) bin abid (le uğraşmaktan) daha zordur."
Reklam
"İşte Risale-i Nur, imanın bütün mertebelerini içinde toplayan Kur'an'ın bu külli ve yüksek marifet caddesini tefsir edip anlatmaktadır. Bin seneden beri Kur'an aleyhine ve Islamivet ve insaniyet zararına ve yokluk âlemleri hesabına tahribatçı bütün akımlara karşı Kur'an ve iman namına mukabele ediyor, müdafaa ediyor."
Ebu Hureyre (ra) diyor ki: "İlahi hükümleri öğrenmek için bir saatçik otursam, benim için Kadir Gecesi'ni ihyâ etmekten daha sevimlidir." (Çünkü Kadir Gecesi'ni ihyâ etmek hususi bir fazilettir. İlim ise umuma faidesi olabilecek bir fazilettir. Eğer o bir saatlik ilimle, birisinin hidayetine vesile olursa, hadisin ifadesiyle sahra dolusu kırmızı koyunları tasadduk etmekten daha hayırlı bir sevap kazanmış olur.)
"Biz muhabbet fedaileriyiz, husumete vaktimiz yoktur."
Sayfa 200Kitabı okudu
"İnsanın bu kainatın hem çekirdeği hem de en mükemmel meyvesi olduğunu ispat eden, delillerden biri de insanın yaratılışının camiiyetidir. Nasıl ki; bir çekirdek büyüsü ağaç, ağaç küçülse çekirdek olur. Öyle de insan, bütün kâinatı içinde toplayan bir çekirdek hükmündedir. Eğer insan büyüse kâinat, kâinat küçülse insan olur. Zira insan
Sayfa 178Kitabı okudu
Reklam
"Öyleyse denilebilir nasıl ki, koca bir ağaç, küçülürse çekirdeğe dönüşür. Çekirdek büyürse ağaç olur. Aynen öyle de bu kâinat denilen büyük ağaç da küçülürse bir insan olur. İnsan dahi büyürse, âlem olur."
Sayfa 174Kitabı okudu
Şekk ile yakîn zail olmaz.
Sayfa 71 - Sueda yayıncılıkKitabı okudu
"İman, Allah korkusu ile; Allah korkusu, vesileyi aramakla; vesileyi aramak da, mücahede ile tamam olur." Elmalılı tefsiri Maide suresi 35. ayet
Sayfa 59 - Sueda yayıncılıkKitabı okudu
"Evet, izzet ve azamet ister ki, esbab, perdedar-ı dest-i kudret ola aklın nazarında... Tevhid ve celal ister ki; esbab, ellerini çeksinler tesir-i hakikîden..."
Sayfa 58 - Sueda yayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Din kardeşine yardım edenin yardımcısı, Allah Teâlâ'dır.
Sayfa 57 - Sueda yayıncılıkKitabı okudu
Sebeblere riayet etmek fiili bir duadır. Onun için bu dünyada, imtihan gereği olarak, Kudret-i ilahiye, bir varlığı ancak gereken sebeb ve şartların oluşmasıyla yaratır.
Sayfa 55 - Sueda yayıncılıkKitabı okudu
Âlemde iki alan vardır. Birincisi, Rububiyet alanıdır. Yani her şeyi yaratıp yararlı hale getirmek, muhtaç olanları rızıkla besleyerek büyütüp terbiye etmektir. Bu alandaki bütün işler, âlemlerin Rabbine mahsustur. Hakikat noktasında her şeyi yaratan ve yapan ancak odur. Zira Cenab-ı Hakk'ın birliği ve celali böyle gerektirir. Evet, kâinatta
Sayfa 51 - Sueda yayıncılıkKitabı okudu
Cenab-ı Hakk, insanın vicdanında, insanı Allah'a bağlayan iki bağ ve ona açılan iki pencere vermiştir. Birisi insandaki nihayetsiz acizlik, diğeri ise sonsuz fakirliktir. Gerçekten insan âciz olduğundan, aşırı soğuk ve sıcaktan tut, dünyadaki bütün musibet, bela ve ölümler, kendisini istemeyen bir kısım insanlardan ta nefis ve şeytana kadar rahatsız eden hadsiz düşmanları onu bulunur. İnsan, bu düşmanlardan dolayı sıkıntıya düştüğü anda, o düşmanlarına karşı acizliğini defedecek bir güce sığınır. Buna en bariz delil ise, her sıkıntıya düşenin ağlayıp sızlaması, feryad edip başkalarından yardım dilemesi ve her hastanın doktora müracaat etmesidir. Evet, düşmekte olan bir uçakta, batmak üzere olan bir gemide hiçbir ateist bulunmaz. Hatta Firavunun bile boğulmak üzere iken "Musa'nın Rabbi'ne inandım." demesi buna güzel bir örnektir. Bu âcizlikle beraber insanda nihayetsiz bir ihtiyaç ve fakirlik de bulunur. Yokluktan varlığa çıkmaya, hayatını devam ettirmek için vücudundaki bütün aza ve cihazlara, teneffüs ettiği havaya, içtiği suya ve yediklerinden tut ta cennetteki ebedi saadet ve Cemalullahı görmeye kadar, maddi ve manevi nihayetsiz ihtiyaçları bulunur. Hâlbuki bu ihtiyaçlarını gideremeyen bir cüz-i ihtiyariden başka hiçbir sermayesi de bulunmuyor. İnsan; sebebler ve tabiat gibi varlıklara da baktığında onların da başkasının yardımına muhtaç ve kendisi gibi âciz ve fakir olduğunu görür. Öyle ise bu durumdaki insan, ancak nihayetsiz kudret ve rahmet sahibi bir zatın yardımıyla ihtiyacını giderebilir. O yardıma ulaşmak, ayet-i kerimede ifade edildiği gibi, ancak ibadet ve dua ile mümkündür.
Sayfa 48 - Sueda yayıncılıkKitabı okudu
"Hâkim'in Müstedrek hadis kitabında rivayet ederek sahih dediği ve Taberani, Ebu Nuaym, Beyhaki ve İbni Asakir'de rivayet edilen bir hadis-i şerifte Peygamberimiz: Âdem (as) o bilinen hatayı işleyince dedi ki: Ya Rab! 'Muhammed (asm) hakkına beni affeyle. Cenab-ı Hakk hemen buyurdu ki: 'Ben onu daha yaratmadığım halde sen Muhammedi nasıl tanıdın?' Âdem (as) dedi ki: 'Ya Rab! Sen kudretinle beni yarattığında, mahlûkun olan ruhu bana üflediğinde, başımı kaldırdım. Arşın sütunlarında 'La ilahe illallah Muhammedün Resûlüllah' yazılı gördüm. Hemen anladım ki, isminin yanına mahlûkatın içinde ancak en sevdiğinin ismini yazarsın.' Cenab-ı Hakk buyurdu ki: 'Doğru söyledin ya Âdem! Şüphesiz bütün yarattıklarım içinde en sevdiğim odur. Eğer onun hakkına benden affını istiyorsan seni affettim. Eğer Muhammed olmasaydı. Seni yaratmazdım."
Sayfa 48 - Sueda yayıncılıkKitabı okudu
107 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.