“...
Artık “sen” ol gülüm
Beni esmer günlerde beyazlatan “sen”,
Ve tenini, terli gecelere
Gözlerini, gözlerime ayarla,
Omzunu başıma...
İnan bu kentler de utanacak bir gün,
Belki de sadece kan değil
Gülüşler kalacak ertesiye.
Yürekleri avuçlarında çocuklar gülüm,
Belki de
Ellerinde karanfil tutan sevgililer kalacak
İnan, inan bana!
....
”
“Bir güvercin ürkekliğiyle sevdim seni
Yapraklarında uçtum
Gittim umudun menziline,
Özledim, örselendim
Öldüm de
bu ölmek hiç bitmedi
Hep...
Hep sende kaldım!”
“Bu kentin tüm fahişeleri
sen varken şehvet doluydu sanki
sen yokken hepsinin boynu bükük,
Birer karanfil tutardı
bu şehrin tüm gelinleri (erkeğine),
Dağlar, dağlara yaslanırdı
dağlar, sana yaslanırdı
sana yaslanır, ağlardı.”