"Ah Maria Lourdes, kendiliĝinden açan bir gül gibi. Ve dudakların! Ensendeki tüyler! Işıĝın içinde kaybolduĝu, ipek saçların ! Mahmur bakışlı gözlerin!
Misafirlere ev sahipliği yapmak ve onları ağırlamak arzusu, aslında çoğu zaman onlara hükmetme arzusundan başka bir şey değildir. Bu nedenle pek misafir olmak istemem. Hükmetmek de istemediğimden, ziyaretçileri daima rahatsız edici bulurum.
İlyada’yı okumadan önce film ve dizilerden, kitaplardaki alıntılardan haberim vardı ama bir bütün olarak ayrıca özet gibisinden okumak istedim. Bu konuda çok yardımcı oldu ve bazı ufak ipuçlarıda verdiğini fark ettim. İlyada okurken faydasınıda gördüm. Çünkü İlyada upuzun bir şarkı ve o şarkının içinde kaybolduğunuzda size yol gösterecek bilgilerinizin olması gerek. Benim gibi uzun dizeler okuyamayan kişiler için yardımcı olabilir.
Kitapta bana uymayan bir özelliği vardı. Yazar sürekli kendi döneminin güncel veya geçmiş olaylarından alıntı, benzetme, eleştiri yapmış ve ben sadece konuyu görmek istediğim için hoşlanmadım. Böyle düşünen biriyseniz farklı bir kaynak tercih edebilirsiniz.
Homeros'un kahramanı Odysseia'yı birde bu kitaptan okumak gerek diye düşünüyorum. Homeros'un abartılı lirik anlatımı bu kitapda kahramanın psikolojik tahliline donmüş. Şu cumle kitabin anlatımını özetliyor sanırım: " Bu sözde kahraman oldukça açıkgöz bir tipti. Öte yandan kendisine bu kadar popüler bir edebi anıtın ithaf edilmesini de uygun bulmuyorum." Kitap troya savaşından donen Odysseia'nin hikayesini anlatıyor ama günümüz olaylarıyla harmanlayarak. Biraz ironi, biraz eleştiri, biraz siyaset. Homeros'un eserindeki celiskileri de vurgulayarak. Mitolojik bu kahramanın hikayesini hic bu gozle okumamışsinızdir.