Nietzsche, erken yaşta, babasını kaybettikten sonra, beş kadınla (annesi, kız kardeşi, anneannesi ve iki teyzesi) birlikte aynı evde , baskıyla içe kapanık olarak büyümüştür. Kadına karşı ilk tepkileri bu dönemde başlamıştır.
Gençlik döneminde bir çok kadınla birlikte olmuş, hayâl kırıklığı yaşamış , aşk acısı çekmiştir.
En büyük aşkı Lou Salome tarafından reddedildikten sonra kadınlar hakkında söylemleri sertleşir ama öfkesi hiç "ilkesel" ve " yönelmiş " değildir. Toplum tarafından kadın yapılmış kadınları hep eleştirmiştir.
Nietzsche kadınlara nasıl yaklaşacağını bilmeyen yalnız bir adamdır.
Mario Leis, ünlü filozofun yazdığı mektup örnekleriyle aşk acısını analiz ederek, kadınlar hakkında ki düşüncesini ortaya çıkarmıştır.
Nietzsche, ''kadınlar'' denilince malesef ki adı kötüler listesinde yer alan bir isim. özellikle, ''Kadınlara mı gidiyorsun? Kırbacını unutma!'' sözüyle eşdeğer hale geldi diyebilirim konusu her açıldığında...
Ancak ben nietzsche'nin ne ideolojik anlamda feminizme ne de cins olarak kadınlara karşı bir antipati beslediğini düşünmüyorum. nietzsche